Rapor, son 5 yılda yeşil inşaat teknolojisine dünya çapında yaklaşık 4,5 milyar dolar yatırım yapıldığını gösteriyor. 2017 ile 2022 yılları arasında 452’den fazla anlaşmada mimarlık, mühendislik ve yeşil inşaat sektörlerini karbondan arındırmaya odaklı faaliyet gösteren şirketlere 4,5 milyar dolardan fazla erken aşama sermaye yatırıldı.
Londra, yapı dünyasını karbondan arındırmak için tasarlanan yeşil inşaat teknolojisine en fazla yatırım yapanların başında gelirken onu San Francisco, Tel Aviv, Los Angeles, Oakland, Vancouver, Las Vegas, Paris, Zürih ve Oslo takip etti.
A/O PropTech’in kurucusu Gregory Dewerpe, geliştiricilerin ve mal sahiplerinin bina yapılarında biyo-bazlı malzemeleri ve döngüsel ekonomi ilkelerini benimsemesi durumunda şehirlerin karbon yutağı olma potansiyeline sahip olduğunu söyledi. ve “2050 yılına kadar küresel yapı alanında 60 gigaton karbondioksit depolanabilir, bu rakam Amazon yağmur ormanlarındaki karbonun beşte dördüne eşdeğer” dedi. İnşa edilmiş çevrenin karbon emisyonlarına en büyük katkıda bulunan alanlardan bir tanesi olduğunu vurgulayan Dewerpe, dünya genelinde bu sorunun acilen çözülmesi gerektiğine dair artan bir kabul olduğunu sözlerine ekledi. Dewerpe raporun sonuçları ile ilgili şu bilgileri verdi: “Tüm bu yeni teknolojiler, yapılı çevrenin genel etkisini azaltmada rol oynayabilecek. Küresel olarak hızlı kentleşme ve konut kıtlığı, şehirlerimizin ve kentsel alanlarımızın iklim üzerindeki etkisini artırıyor, bu nedenle sorunu daha da kötüleşmeden doğrudan çözmek için daha iyi, daha yeşil ve daha hızlı inşa etmeliyiz.”