2021’in yaz aylarında Türkiye’nin 31 ilinde yaşadığımış olduğumuz yangınların yaraları hala kapanmadı. 203.000 hektarlık alanın yandığı yangınlarda sadece ormanlarımız değil çıkan görüntülerle hepimizin yürekleri de yanmıştı. Aynı zamanda ülkemizde ve birçok ülkede daha yangınlar sürerken ekstrem doğa olaylarına da şahitlik ettik. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün açıklamasına göre son 50 yılda afetlerin ne kadar arttığıyla ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Yaşanan felaketlerin ardından gördüğümüz görüntüler birçoğumuzun hafızalarına kazınmış durumda. Ormanların, yangından önceki ve sonraki uydu görüntüleriyle ilgili yazımıza buradan göz atabilirsiniz. Orman yangınlarıyla ilgili olarak birçok sanatçı, vakıf, kurum ve kuruluş yardım kampanyaları başlattı. Ormanların yeniden yeşillenmesi için yapılacak faaliyetler birçok ülkede de tartışmalı olarak devam ediyor. Orman Genel Müdürlüğü de yangının yaralarını kapatmak için faaliyetlerini tüm hızıyla sürdürüyor.
Ormanlar kendini yenileyebilecekti
Yangında yanmış olan alanların çoğu, kendisini yangından koruyacak şekilde evrimleşmiş Kızılçam ormanlarından oluşuyordu. Kızılçam, kozalaklarının bir kısmını yıllarca kapalı tutarak tohumlarını saklar. Olası bir yangın durumunda kozalaklar açılır ve toprağa karışan tohumlar tekrar genç birer fide olur. Yangından sonra yanmış dallar yere serilir ve Kızılçam tohumu takviyesi yapılırsa ormanın biyolojik çeşitliliği korunarak alandaki ekosistemin devamlılığı sağlanabilir.
Yangınlardan sonra birçok alanda yanan ağaçlar kesildi ve ormanlık alanlarda tomruk taşımak için yollar açılmaya başlandı. Yanmış olan ağaçların kesilmesi her ne kadar ekonomik olarak bakıldığında mantıklı gibi görünse de; bilim insanları bunun ekosisteme zarar verdiğini söylüyor. Yanmış ağaçlar, birçok böcek ve kuş türü için yaşam alanı sunarak biyolojik çeşitliliğe fayda sağlıyor ve bir süre sonra devrilip toprağa karışmaları ekosistemdeki madde döngüsüne destek oluyor. O ağaçların kesilip yerine yeni yapay fidanlar dikilmesi ise ne yazık ki ekosisteme pek yararlı değil.
Yanmış ağaçların kesilmesi ekosisteme zarar veriyor
Kesilen ağaçların yerine toprak sürülüp teraslanarak yeni fidanlar dikiliyor ve bu da toprağın üzerinde yeşermekte olan onlarca bitki türünün ve yeşermekte olan fidanların yok olmasına sebep oluyor. Bu sebeple yangın bölgeleri yangından sonra ağaçlandırılmadan önce bir süre beklenmeli ve doğanın kendisini yenilemesine izin verilmelidir. Aksi takdirde faaliyetlerimiz ekosisteme yarar sağlamayıp zarar verecektir.