Tüm dünyada olumsuz etkileri sürmeye devam eden koronavirüs, özel yurtlarda kalan öğrenciler ile işletmecileri de karşı karşıya getirdi. Üniversiteler uzaktan eğitim modeline geçmiş durumda. Normale ne zaman dönüleceği ise belli değil. Durum böyle olunca öğrencilerin tamamına yakını ailelerinin yanına döndü. Salgının geçen martta Türkiye’de de etkisini göstermeye başlaması ile birlikte öğrenciler, kaldıkları özel yurtları birer birer terk etti. Öğrenciler yurttan ayrılsa da eşyaları odalarında kalmaya devam etti. Yurt işletmecileri ile öğrenciler arasındaki kriz de eylül ayı başından itibaren gün yüzüne çıkmaya başladı. İşletmeciler, odalarını boşaltmayan öğrencileri, eşyalarını almaları konusunda uyarsa da çoğu öğrenci veya velisinden olumsuz yanıt aldı. Taraflar arasındaki gerginlik çözülemeyince konu yargıya taşındı.
EŞYAYA DOKUNAMIYORUZ
İstanbul Kadıköy’de 90-100 kız öğrencinin kaldığı bir yurdun avukatı Birkan Öztürk “Öğrenciler veya velileri ile aylardır doğrudan ben görüşüyorum. Talebimiz, eşyalarını almaları. Çünkü, doğrudan işletmecinin odaya girip eşyaları bir depoya kaldırması yasal değil. Görüştüğüm velilere, yurdun aylık sabit giderleri olduğunu belirtiyorum. Aldığım yanıt ‘Korona sürecindeyiz. Bizim de haklarımız var. Ödemiyoruz’ oluyor. Öğrenci eşyasını da almadığı için müvekkil yurt ile ilgili önünü göremiyor. Eşyaları odalarında bulunduğu sürece, oda öğrencinin emrine amade tutuluyor. Ne başkasına kiraya verilebiliyor ne de kapatılabiliyor. Nihayetinde müvekkil de kiracı. Mülk sahibi her ay kirasını istiyor” diye konuştu.
İCRA TAKİBİ BAŞLATILDI
Eşyalarını almayan öğrencilerin bir bölümüne yönelik icra takibi başlatmak durumunda kaldıklarını kaydeden Av. Öztürk “Hiçbirinden de avukatlık parası talep etmedik. Onlar da güç durumda kalmasın diye. Ancak zaman zaman kötü niyetli kişiler de çıkabiliyor. Örneğin, bir öğrencimizin babası kızı için 2 kişinin kalabildiği bir odayı tuttu. Bu odanın aylık kirası 2 bin 500 lira. Geçen yıl ödemesini yaptı. Bu yıl ise ne ödeme yapıyor ne eşyalarını aldırabildik” dedi.
GİDERLERİMİZ SABİT
Anılan yurdun yetkilisi N. B. ise “Geçen nisandan bu yana öğrencilerden doğru düzgün para alamadık. Ancak giderlerimiz sabit. Benzer sorunu temasta olduğum tüm özel yurtlar yaşıyor. Bir süredir zararına faaliyet gösteriyoruz. Umudumuz ikinci döneme kaldı” diye konuştu.
YÖNETMELİK NE DİYOR?
Yönetmeliğe göre, özel yurtlarda kalan öğrenciler 15 Eylül’den önce sözleşmeyi feshetmeleri halinde yıllık ücretin yüzde 10’unu, 15 Eylül’den sonra feshetmeleri halinde ise yıllık ücretin yüzde 30’unu ödemek zorunda.
KAMUDAN ÇÖZÜM BEKLENİYOR
İstanbul’daki bir yurdun işletmecisi B. Y. ise CİMER’e yaptığı başvuruda ekonomik olarak zor durumda olduklarını bildirdi. B. Y. başvurusunda şunları kaydetti: “Kiraladığım binada 200 bin dolar tadilat masrafı yaptım. İçinde bulunduğumuz süreçte öğrenciden para alamıyoruz. Buna karşın, aylık kira ödememiz, personel maaşı sigorta primleri, vergiler, su, elektrik ve doğalgaz ödemelerimiz var. Devletin bu duruma ekonomik bir çözüm üretmesini bekliyoruz. Özel öğrenci yurtları yönünden ekonomik bir destek paketi açıklamasını, destek paketiyle yurtlara, salgının devam ettiği süreye orantılı olarak zararlarımızı karşılayacak miktarda ödeme yapılmasını talep ediyoruz.”