Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği, (TÜSİAD) ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) olası istanbul depremine dikkat çekmek ve yapılması gekene zorunlu hazırlığa katkıda bulunmak amacıyla bir deprem ropru hazırladı.
“Belirsizliğe Hazırlanmak: Sektörler İstanbul Depremine Ne Kadar Hazır?” adıyla kamuoyu ile paylaşılan raporda, Türkiye Hazır Beton Birliği tarafından hazırlanan 2020-Hazır Beton Sektör Raporu’na atıfta bulunulurak, Türkiye’de 9,8 milyon bina, 28,6 milyon konut bulunduğu, toplamda acilen dönüştürülmesi gereken konut sayısı 6,7 milyon olduğu belirtildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı beş yıl içinde 1,5 milyon adet konutun acil olarak dönüştürülmesini hedeflendiğinin belirtildiği raporda, İstanbul özelinde ise acil dönüştürülmesi gereken konut sayısının 300 bin olduğu, 2020 yılı sonu itibariyle 117 bin konutun dönüşümünün devam ettiği ve 2021 yılında 100 bin konutun kentsel dönüşümünün planlandığı bilgisi verildi.
Olası İstanbul depreminde üst yapı yapı olarak yollarının yüzde 30’nun orta ve orta üstü hasar göreceği, 194 binanın aynı şekilde orta ve üstü, 49 bin binanın da ağır hasara alacağı tahmin edildi.
Altyapı olarak da 463 isçme suyu noktasının, bin 45 atıksu noktasının ve 355 doğalgaz noktasının hasar göreceği tahmin edildi.
Çok paydaşlı hazırlık şart
raporda, “Toplam sayısı 1,2 milyona ulaşan bina stokunun büyük bir kısmının deprem riskinin yüksek olduğu ve 7,5 büyüklüğünde muhtemel bir deprem sonrasında 194 bin binanın orta ve üstü, 48 bin
binanın ise ağır ve çok ağır hasar alabileceği öngörülmektedir. Böyle bir felaketin ortaya çıkartacağı toplumsal travma, sosyal ve ekonomik sorunlar ve ekonomik faaliyetlerin durma riski muhtemel İstanbul Depremi için çok boyutlu ve çok paydaşlı bir hazırlık sürecini zorunlu kılmaktadır” ifadeleri yer aldı.
Raporda sektör sektör yaşanacak sorunlar ve çözüm önerilerine de yer verildi.
TÜİSAD, geçen yıl 17 Ağustos büyük dehremin yıldönümü nedeniyle yayımladığı çalıştayda, ildeki ticari alanların, sanayi, üretim ve konaklama tesislerinin yüzde 60’ının, kültür kurumları ile sağlık ve spor tesislerinin ise yüzde 50’ye yakınının deprem riski yüksek alanlarda bulunduğuna dikkat çekildi.
Raporda, olası bir depremde tahmini ekonomik zararın 25 ila 300 milyar dolar arasında değişiklik göstereceğini belirtmişti.