Türkiye’nin Karadeniz bölgesinden komşusu Gürcistan, köklü tarihi, Kafkasya ile Avrupai esintilerin bir arada bulunduğu zengin kültürü ve dağlık bölgelere kurulmuş muhteşem mimariye sahip manastır ile kaleleriyle görülmesi gereken onlarca yeri barındırıyor. Sanata verdiği büyük değerle de bilinen Gürcistan’da geniş tiyatro meydanları da sizleri bekliyor. Ülkeye kimliğinizle sadece 1 lira ödeyerek girmek, konaklama ve ulaşım olanaklarının ucuz olması da Gürcistan’da uzun uzun kalarak ülkeyi baştan sona gezme isteğinizi artıracaktır.
Gürcistan’ın başkenti Tiflis
Gürcistan’ın başkenti ve en kalabalık şehri olan Tiflis, yemyeşil bir coğrafya içerisinde hamamları, köprüleri, kalesi ve her dine ait mabedleriyle çok zengin turistik mekanları bünyesinde barındırıyor. Tüm şehri ve yapıları görmek isterseniz gezmek için en az 2- 3 gün ayırmalısınız.
-Eski Tiflis
Geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan Eski Tiflis’te binaların neredeyse tamamı çok eski fakat rengarenk ve estetik bir mimariye sahip olmasıyla sizleri içine çekecektir. Keşfetmeye hazır bir hazine gibi görünen sokaklarda gezerek iyi korunmuş el işçiliğine, şirin sokaklara ve antikacılara hayran olabilirsiniz. Sayısız led ışıkla aydınlatılan farklı tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken Barış köprüsünden (Bridge of Peace) yürüyerek geçmeli ve Kura Nehri’nin akışını izlemelisiniz.
-Mtatsminda Eğlence Parkı
Tiflis’in tüm eski yapılarının yanın da kendinizi Alice Harikalar Diyarında masalının içerisinde hissedeceğiniz rengarenk bir eğlence parkı Mtatsminda’da hem bütün kenti ayaklarınızın altında görebilir, sevimli tasarımlarla bezenmiş oyuncaklarda çocuklar gibi eğlenebilirsiniz. Eğlence parkında Tiflis’in en iyi konsept kafe ve restoranlarında yemek yiyebilirsiniz.
-Eğik saat kulesi
Eski Tiflis’in sembolü eğik saat Tiflis’in bir diğer masalsı yapısıdır. Rezo Gabriadze Kukla Tiyatrosu’nun yanında tiyatronun pembe renkteki binasıyla uyum içerisindeki Eğik saat, minik penceresinden ziyaretçilerine kısa bir şov sunuyor. Saat her saat başı penceresini açarak bir kız ve erkeğin tanışmasını, evlilikleri, çocuklarının doğumu ve cenazeyi simgeleyen bir konuyla kukla gösterisi sergiliyor.
-Sameba Katedrali
Bizans ve Gürcü mimarisinin buluşmasıyla inşa edilen Gürcistan’ın en büyük dini yapısı Sameba Katedrali, Gürcistan dirilişinin, birliğinin ve ölümsüzlüğünün sembolü olarak şehrin her yerinden görülebilen ihtişamlı bir yapıdır.
-Narikala Kalesi
Tiflis’i yukarıdan gören Sololaki Tepesi’nde bulunan Narikala Kalesi, 4. yüzyılda inşa edilmiş Tiflis’in en eski yapılarından biridir. İçerisinde Aziz Nicholas Kilisesi’nin de olduğu kalenin bir yüzünden eski sülfür hamamlarının olduğu bölge diğer bir yüzünden ise botanik bahçesini doya doya seyredebilirsiniz.
-Juma Mosque/ Cuma Cami
Şah Abbas tarafından yaptırılan ve bir kez yıkım gördükten sonra tekrar inşa edilen Cuma Cami’si, Tiflis’in tek camisi olma özelliğini taşır. Hem sağında hem de solunca mihrap ve minber bulunan camide Sunni ve Şii Müslümanlar beraber ibadet etmektedirler. Yan yana bulunan iki mescidin birleştirilmesiyle ortaya çıkan caminin mimarisi, klasik İslam mimarisinden epey farklıdır. Başka bir yerde bu tarz farklı bir cami mimarisiyle göremeyebilirsiniz o yüzden Tiflis’e gittiğinizde mutlaka Cuma Camii’ne uğramalı ve Türkçe konuşan cami hocasıyla sohbet etmelisiniz.
Batum
Gürcistan’ın diğer şehirlerinden daha ılıman bir iklime sahip olan Batum’da görülmesi gereken hem denizi hem meydanları hem de tiyatro binalarıyla turistlerin cazibe merkezi halinde. Şehirde havalimanı bulunması sayesinde Türkiye’den doğrudan Batum’a gidebilme imkanına da sahipsiniz. Asya’dan Avrupa’ya geçişte bir köprü görevi üstlenen Batum, enerji kaynakları ile deniz ticareti açısından büyük bir öneme sahiptir.
-Piazza Meydanı
Batum’un restoran, kafe ve otellerinin olduğu Piazza meydanı, en meşhur meydanlardandır. İtalyan meydanlarının model olarak alındığı Piazza Meydanı’nda konser, drama ve farklı performans sanatlarının sergilenmesi amacıyla da kullanıldığı için her an müzik sesiyle karşılaşabilirsiniz. Dünyaca ünlü birçok sanatçı da Piazza Meydanı’nda konser vermiştir.
-Aziz Nicholas Kilisesi
St. Nicholas Kilise, Osmanlı Dönemi’nde Batum’da yaşayan Rumlar tarafından padişaha hediye olarak sunulan büyük bir kilisedir. Padişah, kiliseyi çanları çalmaması şartıyla hediye olarak kabul etmiştir. Osmanlı, Batum topraklarını kaybettikten sonra ise kilisenin çanları çalmaya başlamıştır. Çanı olmaması nedeniyle diğer kiliselerden farklı bir görüntüye sahip olan kilise, altın kubbeleriyle görülmeye değerdir.
-Ali ve Nino Heykeli
Birçok Türk yapımında ekranlarda gördüğümüz Ali ve Nino, derin bir aşk hikayesini anlatmaktadır bizlere. Bir halk efsanesi ve eski romanın konusu olan Azerbaycanlı bir Müslüman genci olan Ali ile Hıristiyan Gürcü kızı Nino’nun hikayesine şahit olmadan dönmemelisiniz. Hareketli olmasıyla da dikkat çeken devasa heykeli akşamları mavi ve kırmızı ışıklandırmasıyla daha da göz alıcı halde bulabilirsiniz.
-Batum Botanik Bahçesi
Dünyanın en büyük botanik bahçelerinden biri olan Batum Botanik Bahçesi, bahçeden daha çok derin bir ormana benziyor. 6 binden fazla bitki, 2 binden fazla ağaç bulunan bahçede Himalayalar’dan Yeni Zelenda’ya, Avustralya’dan Amerika’ya, Uzak Asya’dan Meksikaya’ya dünyanın her yerinden getirilen birbirinden özel ağaç ve bitki türlerini görebilirsiniz. Karadeniz’in kıyısında bulunan bahçede masmavi denizle yemyeşil ormanın kesişmesiyle oluşan muhteşem manzarada büyülenebilirsiniz. Botanik bahçeyi 08.00 ile 21.00 saatleri arasında gezebilirsiniz.
-Avrupa Meydanı
Batum’un tarihi ve klasik sokaklarından çıktığınızda çok farklı bir manzarayla karşılaşacaksınız. Fakir bölgelerin aksine Avrupa’nın mimarisine özenilerek inşa edilmiş lüks içinde renkli bir meydan olan Avrupa Meydanı, heykelleri ve binalarıyla ön plana çıkıyor. Meydanda en çok ziyaret edilen nokta; Yunan mitolojinde zenginliğin sembolü olan altın postu taşıyan Medea Heykelidir.
-Ferris Dönme Dolabı
Batum’un çok fazla Avrupa mimarisine, eserlerine benzeyen işler ortaya koyduğunu söylemiştik. Ferris Dönme Dolabı da İngiltere’nin dünyaca ünlü London Eye’ının neredeyse aynısı. 55 metre yükseklikteki bu eğlenceli oyuncaktan Batum’u kuş bakışı seyredebilirsiniz. 2502 kişilik kapasiteye sahip olan dönme dolapta 10 dk boyunca baş döndürücü bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Gürcistan’da görülmesi gereken diğer yapıtlar
-Gremi Kalesi
Gürcistan’ın Kaheti bölgesinde bulunan Gremi Kalesi, 1500’lü yıllarda kalma bir anıttır. Kraliyet kalesi ve Büyük Melekler Kilisesi’nin birleşimiyle oluşan yapı, dağlık bölgede yüksek bir tepeye konumlandırılmıştır. Geleneksel Gürcü duvarcılığı ile çağdaş İran mimarisinin yorumlanması sonucu ortaya çıkmıştır.
-Ananuri Kompleksi
Kilise, kale ve kulelerden oluşan Ananuri kompleksi, Gürcistan’ın en önemli mimari eserlerindendir. Hem mimari olarak hem de karlı dağlar ve masmavi bir manzara eşliğinde mükemmel bir görünüme sahip olan komplekste gezmeye doyamayacaksınız. Dağları ve tepeleri aşarak ulaşabileceğiniz Ananuri çevresinde konaklama imkanı olmadığı için kamp yapmak veya hava kararmadan şehir merkezindeki otelinize dönmek seçeneklerini kullanabilirsiniz.
-Tobavarchkhili Gölü
Adını okumakta he ne kadar zorlansanız da sizi karşılayan manzarayla buluştuğunuzda Tobavarchkhili Gölü’nden ayrılmak istemeyeceksiniz. Yemyeşil vadinin arasında, rengarenk çiçeklerle mavi gölün buluşması yer yüzünde olduğunuzu unutturacak.
-Martvili Kanyonu
Macera dolu sporların ve doğa yürüyüşlerinin yapıldığı Martvili Kanyonu’nda bol şelale sesleri ve kuş sesleriyle orman içerisinde huzurlu bir gezi yapabilir ve köprüler üzerinden berrak suyun dibinde yüzen kocaman balıkları izleyebilirsiniz. Kanyonda 300-400 metrelik kano turlarına katılabilirsiniz.
Gürcistan’a ne zaman gidilir?
Karadeniz ile benzer iklim özellikleri taşıyan Gürcistan’da kışları çok soğuk olduğu için gezmek için uygun bir mevsim değildir. Bahar ve yaz dönemlerinde Gürcistan’ı daha rahat gezebilir doğal güzelliklerini tam mevsiminde gözlemleyebilirsiniz.
Gürcistan’da ne yenir?
Mısır, ceviz, lahana ve pancar gibi çeşitli sebzeler, tulum peyniri ve çayın önemli bir yere sahip olduğu Gürcü mutfağında Haçapuri, ülkeye gelen her turistin mutlaka denediği ve çok sevdiği bir hamur işidir. İçi oyulan ekmeğin içine önce peynir eritilip sonra üzerine yumurta kırılıp tereyağı sürülen bu lezzet çayınızın yanında enfes bir öğün olacaktır. Ayrıca Gürcülerin milli çorbası olarak kabul edilen Harço çorbası etli, pirinçli ve bol kişniş otuyla içinizi sıcacık ısıtacaktır.
Gürcistan’a nasıl gidilir?
İstanbul ve Ankara’dan Gürcistan’ın Tiflis ve Batum şehirlerine her gün direkt ve aktarmalı uçuşlar bulunmaktadır. Hava yolu tercih etmeyecek gezginler ise otobüs veya turlarla Gürcistan’a gidebilirler.
Kimlikle gidilen diğer ülkeler yazımızı okumak için tıklayınız…