Türkiye küresel ısınmanın etkilerini gerçek anlamda yaşamaya başladı.
Yağmurun başkenti Rize’de de tüm ülkede olduğu gibi kış şartlarının mevsim normallerinin dışında seyretmesi nedeniyle su sıkıntısı da baş gösterdi.
Rize Belediyesi tarafından vatandaşlara dönem dönem suyun idareli kullanılması için uyarılarda bulunulurken, bazı ilçelere de ara ara su verilemeyerek kesintiler yaşandı.
Bu durumun önüne geçmek için projelerin üretildiği şehirde Çağrankaya Yaylasında yapılacak olan ’Sel kapanı gölet projesi’ için düğmeye basıldı.
Bölgedeki heyelan ve sel riskini de ciddi derecede azaltacak olan proje ile yaz aylarında sık sık gerçekleşen su kesintisinin de önüne geçilmiş olacak. Önümüzdeki ay inşaatının başlaması beklenen proje ile 12 saatlik olan depolama sisteminin kat kat artması ön görülüyor.
“Temmuz ve Ağustos aylarında su azalması yaşıyoruz”
Su kesintilerine son verebilmek için yürüttükleri çalışmalar çerçevesinde Çağrankaya Yaylası’nda yapılacak olan göletin sorunun önüne geçmekte büyük bir katkısı olacağının altını çizen Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin “Son 10 yıldır biz Ocak, Şubat ve birde yazın Temmuz ve Ağustos aylarında su azalması yaşıyoruz. Rize’nin özellikle Doğu ve Batı eksenindeki depolardan beslenen yüksek mahallelerde su kesintileri yapmak zorunda kalıyoruz. Her yıl insanların tükettiği su miktarı da artıyor. Hem nüfusumuz hem tüketilen su miktarı artıyor.
Oysa buna karşılık bizim kaynaklarımız sabit. Çağrankaya Yaylası’nda 25 yıl önce arıtma tesisi kurularak o vadiden gelen suyu bütün bu coğrafyaya, 200 bin nüfusa arz ediyoruz. Fakat karların bir önceki yıllar az yağması sebebiyle veya Ekim, Kasım, aralık periyodunda yağışların az düşmesinden dolayı su kesintilerini fazlasıyla yaşıyorduk.
2 yıl önce Devlet Su İşleri (DSİ) ile birlikte incelemelerizi yaptık ve Çağrankaya yaylamızda ’Bir gölet yapalım’ dendi ve 45 metre gövde yüksekliğinde büyük bir gölet yapılacak. Bu gölet ile birlikte Ocak, Şubat, Temmuz ve Ağustos aylarında su veremediğimiz mahallelere buradan takviye edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Nüfus artıyor, yağışlı gün sayısı azalıyor”
Nüfus arttıkça tüketilen su miktarının arttığına da dikkat çeken Başkan Metin, aynı zamanda yağışlı gün sayısının azalmasından dolayı su kaynaklarında da azalma olduğunu söyledi.
Metin “2009 yılında saatte 2 bin 800 metre küp su veriyorduk sisteme ve bu bölgede su ile ilgili bir problem olmuyordu. Şu anda geldiğimiz noktada 2022 yılının ortalamasında 3 bin 400 metre küp su veriyoruz. Ama 11. Ayda 12. Ayda ve özellikle Şubat ayının başından beri 15 gün bu 3 bin 400 metre küp su 2 binlere kadar düştü.
Yani yüzde 30-40 oranında su kesiliyor, az geliyor. Ülke genelinde ‘Rize’ye sürekli su yağıyor, yağmur yağıyor, seller afetler oluyor da neden sizde su kesintisi oluyor’ diye bir yanlış algı oluşuyor. Yağmur suları geçmişte mevsimsel anlamda daha uzun günleri ihtiva ediyordu.
Yani 365 günün belki de 200 güne 220 günü yağışlı geçebiliyordu ama şimdi son yıllarda yıllık yağış ortalaması 2 bin, 2 bin 400 olarak kaldığı halde yağışlar artık lokal oluyor. Bir bölgede çok şiddetli yağıyor.
Ve yağış gün sayısı da azalmış durumda. 365 günde belki de 180’lere 190’lara düştük. Böyle olunca kısa dönemde sert yağışlarla bizde sadece afetler ortaya çıkıyor ama uzun bir güne yayılmadıkça su ile ilgili bu dönemlerde sıkıntımız oluyor” dedi.
“Bütün ilçelerin su akslarındaki boruları yenilemesi lazım”
Rize Belediyesi’nin depolarda yaptığı iyileştirmeyi ilçe belediyelerinin de depolarını ve su aksındaki hatlarını yenilemesi gerektiğini hatırlatan Metin “Bütün ilçelerimizin depolarını yenilemesi lazım. Özellikle Andon Suyu’ndan yararlanan bütün ilçelerin su akslarındaki boruları yenilemesi lazım. Ciddi kayıp kaçaklarla uğraşıyoruz. Tüm bu tedbirler alındıktan sonra biz yine de her şeyin fazlası israftır misali tedbirler almalıyız.
Ülkemiz de bizim çok bol su kaynaklarına sahip bir ülke değil. Burada da ülke olarak tedbirler alınıyor ama son yıllarda konuştuğumuz küresel ısınma, iklim değişikliği ile beraber Rize’de de biz bunun sıkıntılarını yaşıyoruz.
Geçen 30-40 yıla hakim olduğumuzda son 5-10 yıldır gerek dünya da konuşulan gerekse ilimizde de güneşli gün sayısının arttığını yağmurlu gün sayısının azaldığını, yağmurların genele yaygın bir yağmur değil de daha lokal, kısa bir saat diliminde yağıp belirli bir bölgeye yağışını bıraktığını görebiliyoruz” diye konuştu.