Türkiye, bundan kısa bir süre önce Paris İklim Anlaşması‘nın bir parçası olmaya karar vermişti. Bu karar kapsamında temiz enerjiye geçiş yapılacak ve Paris İklim Anlaşması’nın koşullarına uyulacaktı. Şimdi, bu konuyla ilgili dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Türkiye, “gelişmiş ülkeden”, “gelişmekte olan ülke” statüsüne geçme talebinden vazgeçti. Daha önce defalarca aynı talepte bulunan Türkiye’nin neden böyle bir karar aldığı bilinmiyor.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı dün itibarıyla başladı. Bu konferans kapsamında ülke liderleri bir araya gelmeye başladılar. 12 Kasım’a kadar devam edecek etkinlikler kapsamında gerçekleştirilecek üst düzey toplantılar ile küresel ısınma gibi konularda ne gibi çalışmalar yapılacağı masaya yatırılacak. Türkiye’nin, bu konferansta gelişmiş ülkeler kategorisinden çıkma talebini bir kez daha dile getirmesi bekleniyordu. Ancak görünen o ki böyle bir şey olmayacak.
Türkiye, 3 milyar dolarlık fondan yararlanamayacak
Paris İklim Anlaşması kabul edildiğinde, Türkiye’nin 3 milyar 157 milyon dolarlık bir fona dahil edileceği ve hatta hükümetin yalnızca bu para için anlaşmaya dahil olmaya karar verdiği dahi iddia edilmişti. Ancak bu fondan faydalanabilmek için, gelişmekte olan ülkeler arasında yer almamız gerekiyordu. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin Ek-1 listesine göre ise “gelişmiş ülkeler” arasında yer alıyoruz. Hükümetin daha önceki talebi de bu listeden çıkmaktı. Ancak 27 Ekim’de atılan son adım, bu talebimizden vazgeçtiğimizi ortaya çıkarmış oldu.
Hükümet, daha önceki taleplerinde Türkiye’nin ekonomik koşullarını ileri sürerek, Ek-1’de yer alınması durumunda Paris İklim Anlaşması’nın koşullarına uyulamayacağını belirtmişti. Ancak 27 Ekim’de BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekreteryası’na “çok acil” kodu ile iletilen yazıda, bu talebin geri çekildiği ifade edilerek, konunun BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı gündeminden çıkarılması istendi. Bu talep, 3 milyar dolarlık fondan faydalanamayacağımız anlamına gelirken, Türkiye’yi nelerin beklediğini önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz…