İzmir’deki UNESCO alanlarının sayısını 2’den 6 ya çıkarmak için çalıştıklarını, 2024 yılına kadar da kenti ziyaret edecek turist sayısını 4 milyona çıkarmayı hedeflediklerini belirten Soyer, “Kemeraltı’ndan Birgi’ye Gediz Deltası’ndan Bergama ve Efes’e İzmir’in bir bütün olarak UNESCO ile anılan bir şehir olması için çalışmaya devam ediyoruz. Tüm bu amaçları gerçekleştirmek için turizmde etik kavramı son derece önemlidir” dedi.
İzmir turizminin ana hedefinin, turizmi 30 ilçeye ve 12 aya yaymak olduğunu ifade eden Soyer, İzmir turizm potansiyelini açığa çıkarmak için tüm kent paydaşlarının ortaklığı ile İzmir Turizm Stratejisi ve Eylem Planı çalışması yaptıklarını söyleyerek, “Bu plan turizmde de İzmir’in refahını büyütmeyi amaçlıyor.
Çünkü şehrimizdeki refahı kalıcı olarak büyütmenin ancak ve ancak iyi planlanmış bir turizm stratejisi ile mümkün olduğu inanıyorum. İzmir’de turizmi büyütmek için sektör paydaşlarının tek başına yapabileceği şeyler sınırlı, başarılı olmak için tüm tarafların uyum içinde kenetlenmesi ve ortak hedefler için çalışması gerekiyor. Bu stratejiler kapsamında 2024 yılına kadar 4 milyon turist ağırlamayı hedefliyoruz” dedi.
Dijital turizm envanteri hazırlandı
“Öte yandan her şeyin dijitalleştiği bu çağda şehrin cazibe noktalarının derlendiği bir envantere sahip olmak İzmir turizmi için hayati bir ihtiyaçtı” diyen Tunç Soyer, bu ihtiyaca cevap vermek için tarih, kültür, inanç, gastronomi, doğa, sağlık, somut olmayan kültürel miras gibi 11 farklı başlıkta İzmir’in 30 ilçesini kapsayan bir dijital turizm envanteri hazırladıklarını söyledi. Visit İzmir adını taşıyan bu uygulamada İzmir’in 2500 cazibe merkezine tek tek ulaşılabiliyor.
Kamu ve özel sektör iş birliği önemli
İzmir Turizm İl Müdürü Murat Karaçanta da son dönemde turizm endüstrisini şekillendiren ve üzerinde durulması gereken bir kavram olarak Turzimde Etik’in ön plana çıktığına dikkat çeken Karaçanta, “Ülkemizde de bakanlığımızca yayınlanan turizm işletmelerinin, bakanlıkla, birbirleri ve müşterilerle ilişkileri yönetmeliği, etik ilkeleri temelinde sektör paydaşlarının ilişkilerine belli standartlar getirmektedir.
Elbette bu ilkelerin uygulanması ve bu kültürün yerleşmesi için kamu ve özel sektör işbirliği içinde olmalıdır. Turizm sektörü rekabetin en yoğun olduğu, insan odaklı bir sektördür. Böyle bir ortamda işletmelerin daha fazla müşteri çekmek, az masrafla daha çok kar elde etmek için bir takım etik dışı davranışlar sergilediği yönünde şikayetlerle karşı karşıya kalmaktayız.
Bu şikayetlerin incelenmesi sonucu idari yaptırımlar uygulanmaktadır. Bu gibi davranışlar turizme zarar vermektedir. İşletmeler etik çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmelidir. Bu durum sektörün güvenilirliği, verimliliği ve devamlılığı için oldukça önemlidir. Sektörümüzün tüm kesimlerinin etik ilkelere uygun davranması ortak çabalarla mümkün olacaktır” diye konuştu.
2025’te uluslararası kongre yapılması hedefleniyor
İzmir Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Emre Gezgin, “Hiç kuşkusuz ki etik insan ve turizm ilişkisini yeniden düzenleyen yeni bir turizm felsefesini bizlerle buluşturacak. Gelecek sene uluslar arası bir panel ve 2025 yılında da uluslar arası bir kongre yapmak istiyoruz” dedi.