Jüpiter uydusu Ganymede’den sonra Güneş sistemimizdeki en büyük uydu olan Satürn’ün uydusu Titan, dünya dışı yaşama ev sahipliği yapabilecek iki önemli özelliğe sahip: Dünya’ninkine benzer yoğun bir atmosfer ve sıvı.
Bu iki önemli özellik, Dünya dışı yaşam çalışmaları konusunda Titan’ı önemli bir yer haline getiriyor. Ancak Titan’da bulunan deniz ve göllerin, Dünya’dakilerden farklı olarak hidrokarbonlardan oluşması, bilim insanlarını düşündürüyor.
Dünya’da yaşamın oluşmasını sağlayan gelişmelerden bir tanesi de yağ asitlerinin meydana gelen hücreler etrafında oluşturdukları membranlar. Titan’la ilgili daha önce yapılan birkaç çalışmada bu yapının Titan’ın sıvı havuzlarında oluşabileceği sonucuna varıldı.
Titan’dan elde edilen verileri inceleyen araştırmacılar, geçmişte azotosom adı verilen azot bazlı moleküllerden oluşan eşdeğer yapılar kümesinin ortaya çıkmış olabileceğini açıklamışlardı. Bu yapıların meydana gelmesi için -185 santigrat derece sıcaklık gerekiyor.
Daha önce gerçekleştirilen çalışmalarda, yaşamın kimyasını incelemek için sıklıkla kullanılan bir teknik olan moleküler dinamik simülasyonları kullanarak, bu tür yapıların Titan gibi bir gök cisminde ortaya çıkıp, yaygınlaşabileceği öne sürüldü. Ancak 24 Ocak’ta Science Advances’te yayınlanan yeni bir makale, bu çalışmaların yanlış olduğunu duyurdu.
Kuantum mekaniğinden faydalanılarak geliştirilen daha karmaşık bir simülasyon kullanılarak gerçekleştirilen çalışmada yapılar, termodinamik canlılıkları açısından incelendi. Kimyasal maddeler, kendilerini en basit ve en düşük enerji seviyesine sahip olacakları bir düzende düzenlemek isterler. Araştırmacılar, çalışmada azotosomların azot taşıyan moleküller için en basit, en etkili düzenlemeye sahip olup olmadıklarını araştırdılar.
Çalışmanın sonuçlarının paylaşıldığı makalede yaşam araştırmaları için ciddi bir örnek olan Titan’ın canlılık barındırmak konusunda başarısız olduğu belirtildi. Simülasyonda uygulanan azotosomlar, Titan’a termodinamik olarak uygun değiller.
Çalışmaları ile ilgili bir açıklama yapan araştırmacılar, çalışmalarının NASA’nın 2030’larda planladığı Titan çalışması Dragonfly görevine hangi deneylerin dahil edileceğinin anlaşılmasına yardımcı olması gerektiğini söylediler. Araştırmacılar, yaşamın Titan’da ortaya çıkmasının teorik olarak mümkün olduğunu, ama böyle bir yaşam formunun muhtemelen hücre zarına sahip olmayacağını açıkladılar.