Türkiye ekonomisi 2018 yazında başlayan finansal krizden toparlanarak çıkmaya çalışırken yarattığı hasarlar 2020’de de çözüm bekliyor. Zor bir yılı daha geride bırakan özel sektör şirketleri piyasadaki durgunluğu aşmaya çalışırken, banka borçlarını yönetemez hale geldi. Enerjiden turizme, inşaattan perakendeye, gıdadan tarıma kadar bankalara toplam 2 trilyon lirayı aşan ticari kredi borcu bulunan şirketler, 2020’ye 127 milyar liralık batık krediyle girdi.
2017 sonunda takibe düşen ticari kredi tutarı 46 milyar 210 milyon lira seviyesindeydi. Şirketlerin 2 yılda batık kredi tutarı 80.4 milyar lira (yüzde 176) arttı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre Ocak-Kasım 2019 döneminde batık kredi hacmi enerji sektöründe yüzde 105, imalat sanayiinde yüzde 46, inşaatta yüzde 64, perakende de yüzde 43 arttı. Ticari kredilerin hangi sektörlerde yoğunlaştığına, hangi sektörde ne kadar kredinin takibe düştüğüne bakıldığında ekonomik faaliyetin gidişatı hakkında önemli göstergeler ortaya çıkıyor.
GERİ ÖDEMELERE YANSIDI
Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayii 2018’in ikinci yarısından itibaren yavaşlama sürecinden geçiyor. Zorlu piyasa koşullarının yansıması olarak üretim, istihdam ve satın alma faaliyetlerinde hız kaybı yaşanıyor. Hal böyle olunca, Türk sanayisinin belkemiği olan imalatçı sektörlerde yaşanan finansal zorluklar kredilerin geri ödemelerine de yansıyor.
BDDK verilerine göre geçen yılın ilk 11 ayında imalat sanayiine kullandırılan ticari kredi hacmi 72 milyar lira artarak 553.2 milyar liraya ulaştı. Gıda ve içecek, tekstil, giyim eşyası, ana metal sanayii, makine ve teçhizat, motorlu kara taşıt gibi 15 farklı alt sektörün hukuka intikal etmiş kredi borçları ise söz konusu dönemde yüzde 46 artarak 28.1 milyar liraya ulaştı.
2018 yazında yaşanan kur şokuyla büyük bir krize giren enerjide de geri ödenemeyen kredi borçları şalterleri zorlamaya başladı. Enerji sektöründeki toplam kredi stoğu bankaların en önemli stres kaynaklarından biri haline gelirken, takipteki krediler dışında milyarlarca dolarlık kredi için de yeniden yapılandırmaya gidildi.
2 YILDA KATLANARAK ARTTI
2017 sonunda 637 milyon TL olan enerji sektöründeki (elektrik, gaz, su kaynakları üretim ve dağıtım sanayii) takipteki kredi miktarı, 2018 sonunda 6 milyar 322 milyon TL’ye yükseldi. Enerji sektöründe batık kredi hacmi 2019’da da hız kesmedi ve kasım itibarıyla 12 milyar 967 milyon TL’ye ulaştı. 11 aylık artış oranı yüzde 105 olurken, 2 yıllık artış oranı yüzde 1935 oldu. Ancak enerji sektörünün kredilerinin büyük kısmının döviz cinsinden olduğu biliniyor. Dolar cinsinden bakıldığında sektörün Türk bankalarındaki batık kredi hacmi 2017 sonunda 168.3 milyon dolar, 2018 sonunda 1 milyar 205 milyon dolar seviyesindeyken, kasım itibarıyla ise 2 milyar 266 milyon dolara çıktı.
Konkordatoların ardı arkası kesilmedi
Tüketicinin gıdadan hızlı tüketim ürünlerine, beyaz eşyadan hazır giyime kadar her alanda harcamalarını kısması, kâr sıkıntısı yaşayan ve konkordato sarmalına giren perakende sektöründe batıkların artmasına yol açtı. Son 1.5 yılda 18 perakende markası konkordato ilan ederken, irili ufaklı birçok dükkan da kapandı. Toptan ve perakende ticaret sektörlerine kullandırılan 25 milyar liralık kredi hukuki takipte. Girdi maliyetlerinin artmasıyla zor günler geçiren çiftçiler de borçlarını çevirmekte zorlanıyor. Tarım kredilerinde batık tutarı 11 ayda yüzde 36 artarak 3.7 milyar TL’ye ulaştı. Ekonomideki fırtınanın en çok zarar verdiği inşaat sektöründe de hukuki işlem başlatılarak takibe alınan kredi hacmi 12.4 milyar liradan 20.4 milyar liraya çıktı. İyi bir yıl geçiren turizm sektöründe ise takipteki kredi miktarı 3.8 milyar TL’den 6.2 milyar TL’ye yükseldi.