Yerleşim tarihi tarih öncesi döneme uzanan Karadeniz kıyısındaki Şile, yer bilimcilerin dikkatini çekecek kadar ilginç coğrafi oluşumları barındırıyor. 18 bin 500 yıl önceki son buzul çağının ardından (M.Ö 12000-6000 arası) önemli bir nüfusa sahip olduğu düşünülen Şile’deki mağaralarda yontma taş döneminden aletlere rastlanmıştı. Şile bu kez çok daha eski jeolojik çağlara ait oluşumlar ile gündemde. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal, 10 yıldır Şile’de sürdürdüğü jeomorfolojik çalışmalarının sonuçlarını Milliyet’e anlattı.
Jeomiras: Eolinit
Şile kumullarının jeomiras kabul edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Erginal, şunları söyledi:
“Yüz binlerce yıl önce de rüzgârlar kuru plaj kumlarını, karanın iç kısımlarına taşıyarak kumul veya kum tepeleri oluşturuyorlardı. Bu kumulların o zamandan günümüze ulaşabilmesi için taşlaşmaları gerekir. Bu taşlaşmış kumullar 1800’lü yıllardan beri yer ve doğa bilimcilerin ilgisini çekiyordu. Ancak bunların Türkiye kıyılarındaki varlığı ve geçmiş iklim kayıtları açısından anlamı bilinmiyordu. Bahamalar’dan Avustralya’ya kadar oldukça geniş coğrafyada, sıcak deniz kıyılarında gördüğümüz bu kayalara ‘eolinit’ denir. Yani kumul taşı. Yaz kuraklığının etkili ve uzun sürdüğü Akdeniz kıyılarında, özellikle Doğu Akdeniz’de bu oluşumlar görülebilir. Ancak Karadeniz gibi düşük tuzlulukta, serin sulara sahip, kısa sıcak yaz evresi olan denizin kıyısında bu kumulların kilometrelerce uzanması sıra dışı. Şile’nin batısında Doğancılı ile Sahilköy arasındaki kıyı kuşağındaki bu eski kumul kayaları Karadeniz’in geçmişte günümüze göre çok daha sıcak dönemler yaşadığını anlatıyor. TÜBİTAK ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) desteğiyle yaptığımız çalışmalar dünya kıyılarında belirlenen en eski kumullardan birisinin Şile batısında oluştuğunu gösterdi.”
‘Bahamalar’a gitmeye gerek yok’
Prof. Erginal, yaşları 700 bin yıl öncesine kadar giden eolinitlerin oluştuğu dönemlerde Karadeniz’in Akdeniz kadar sıcak bir deniz olduğunu vurguladı:
“Bu gerçek Akdeniz’in tuzlu sularının yükselerek Karadeniz’i işgal ettiği buzul arası çağları işaret ediyor. Bunu son 700 bin yıldan beri altı kez yaşadık. Bozcaada’da ve Dana Adası’nda (Mersin) belirlediğimiz benzer örneklerle birlikte bu oluşumlar jeosit kabul edilmeli. Bu veriler ülkemiz için turizm kaynağı olmalı. Tabiat Şile’ye bu eşsiz ve sıradışı jeomirası bırakmış. Bu kıyılar alternatif turizm kaynağı olarak turizme kazandırılmalı. Burayı ziyaret eden insanlar bilmeli ki, dokundukları kayalarda yüz binlerce yıl öncesindeki rüzgârlar var. Bu güzelliğin tadını çıkarmak için Bahamalar’a gitmeye gerek yok. Ancak öncelikle kıyının kirlilik ve tahribattan korunması gerekiyor.”