Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile serbest bölgelerde faaliyet gösteren şirketlerin kendi tüketimleri için elektrik üretmelerine imkân tanınmasına ilişkin karar olumlu karşılandı. Buna göre elektrik piyasasına ilişkin mevzuat kapsamında serbest bölgelerde Ticaret Bakanlığı’nın olumlu görüş verilmesi kaydıyla, sadece kendi ihtiyacını karşılamak üzere, elektrik üretim faaliyetinde bulunmak isteyen tüzel kişilere ön lisans veya üretim lisansı verilecek. Üretim lisanslarına konu tesislerde ihtiyaç üzerinde elektrik üretilmesi durumunda ise bu elektrik hiçbir şekilde satışa konu edilmeyecek.
“Temiz enerji kurulumunda artış yaşanacak”
Global Enerji Derneği Başkanı Murat Dilek, temiz enerji sektöründeki yatırımların maliyetinin yüksekliğine dikkati çekti. Dilek, “EPDK’nin özellikle serbest bölgede faaliyet gösteren yatırımcıları dikkate alarak hazırladığı bu düzenleme, sektörü hareketlendireceği gibi bu alanda yatırım yapmak isteyen firmalara da ciddi katkı sağlayacak” dedi.
Dilek, söz konusu kararla serbest bölgelerde temiz enerji kurulumlarının artacağını ve bunun sektöre can suyu olacağını vurgulayarak, “Fabrikalar, öz kaynaklarını ham madde bulmak için kullanıyor ve krediye ulaşmakta zorlanıyor.
Bu durum sektörü biraz yavaşlatmıştı. Güneşli gün sayımız o kadar fazla ki şu anda klimalar tam gaz çalışıyor. Güneş enerjisi santrallerinin en çok elektrik üretimi yaptığı saatler aynı zamanda en fazla tüketim yaptığımız saatler. EPDK’nin, söz konusu bölgelerde öz tüketim amaçlı elektrik üretim tesislerine lisans verecek olması kararına son derece olumlu bakıyoruz” diye konuştu.
“Dağıtım sistemindeki yük hafifleyecek”
İzmir Serbest Bölgesi (İZBAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli, OSB’lerin ardından serbest bölgelerde faaliyet gösteren şirketlerin öz tüketimlerini destekleyecek enerji üretmelerinin önemine dikkat çekti. Sevimli,, “Ticaret Bakanlığı’mızın bu kararını mutlulukla karşılıyoruz. Finansal gücü ve imkânı olan her şirketin ve her kişinin, kendi tükettiği enerjisini üretmesine imkân tanınmasının, ülkemizin enerjide ithal kaynaklara bağımlığını azaltmada kritik önem taşıdığını düşünüyoruz” dedi.
Lisanssız enerji üretiminin önünün daha fazla açılması ile şebeke üzerindeki dağıtım yükünün hafifleyerek daha çok lisanslı santralin sistem bağlantı noktasına dâhil olabileceğine işaret eden Sevimli, “Ülkemiz son on beş yılda yenilenebilir ve temiz enerji yatırımlarında kaydettiği ivme ile tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Güneş enerjisinde geçtiğimiz Haziran ayında 10 bin Megavat psikolojik sınırını geçtik. Bu başarımızı alkışlamakla birlikte, daha alınacak çok yolumuzun olduğunu belirtmek istiyoruz. Güneşlenme oranı bizden yüzde 60 daha az Almanya’nın, güneş enerjisi kurulu gücünün bizden yedi kat fazla olması üzerinde düşünmemiz gereken bir gerçektir.”