Rusya’nın Ukrayna’ya savaş ilan etmesiyle birçok sektörde yaşanan hammadde tedariki sorunu, üretimi etkilemeye devam ediyor. Bu sektörlerden biri de ev ve mutfak eşyaları sektörü. Seramikten sofra eşyası üreticileri, hammadde reçetelerinde yüzde 25 Ukrayna kili, yüzde 20 İstanbul Şile kili kullanmaktaydı. Ancak 24 Şubat’tan itibaren Ukrayna kilinin ithal edilememesi sebebiyle üreticiler, kilin alternatifini üretmek için AR-GE çalışmaları başlatsa da olumlu sonuç alamadılar. İngiltere gibi alternatif pazarlardan gelen killerde ise hem fiyat hem de kalite tutturulamadı. Sektör temsilcileri Kütahya, İstanbul, Urfa, Kayseri, İzmir gibi illerde yoğun olan üreticilerin hammaddeden dolayı maliyetlerin yükselmesi sebebiyle ihracattaki rekabetçiliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını belirterek, destek talebinde bulundu. Üreticiler, buğdayda olduğu gibi kilde de gemilerle tedarikin yolunun açılmasını istiyor. Gelişmeler sektörün temmuz ayı ihracat verilerine de yansıdı ve söz konusu kalemde ihracat yüzde 20’den fazla geriledi.
Sektör temsilcilerinin verdiği bilgilere göre killer seramik üretiminde plastikliğin, mukavemeti ve beyazlığını sağlanmak amacıyla kullanılıyor. Ukrayna Kili bu noktada Türkiye’deki killere göre daha, mukavemetli ve beyaz bir kil olarak öne çıkıyor. Bu da kullanıldığı ürünlerin daha dayanıklı olmasını ve haliyle verimini artırıyor.
DÜNYA, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın başlamasının ardından kil arzında yaşanan sorunu 5 Mayıs’ta yaptığı haberle kamuoyuna duyurmuştu.
Sofrada yıllık ihtiyaç 50 bin ton Ukrayna’dan kilin savaş nedeni ile tedarik edilmemesi nedeniyle sektör çözüm olarak Söğüt, Afyon ve Konya killerine yönelse de söz konusu killer gerekli koşulları sağlamakta yetersiz kaldı. Başka bir çözüm yolu ise İngiltere’den tedarik olarak öne çıktı ancak orada da hem kalite hem de fiyat konusunda istenen şartlar sağlanamadı. Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, “Kütahya, İstanbul, Urfa, Kayseri, İzmir gibi illerimizde yoğun olan üreticilerimiz, hammaddeden dolayı maliyetlerinin yükselmesi nedeniyle ihracattaki rekabetçiliğini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya. Sektör emek yoğun bir üretim şekline sahip olduğu için on binlerce çalışan istihdam ediliyor. Üreticilerimizin bu mağduriyetinin giderilmesi için Ukrayna kilinin ve kaolinin gemilerle getirilmesi için yetkili mercilerden destek rica ediyoruz” ifadelerini kullandı. Mesut Öksüz’ün verdiği bilgilere göre sofra grubunda yıllık gerekli olan kil miktarı ise 50 bin ton. Bu da bin 250 TIR anlamına geliyor. Öksüz, şöyle konuştu: “Şu an ihracatta aşırı bir düşme yok ama sektör ihracatta tam da büyüme eğiliminde iken bu sorunların yaşanması bizim rekabetçiliğimizi ve ihracatı negatif etkiliyor. Böyle devam ederse rekabet gücümüzü kaybederiz ve üreticiler için de sıkıntı oluşur. İngiltere kili ile çözüm bulunmaya çalışıldı ancak o da hem daha pahalı hem de istenilen şartları sağlayamadı.”
İhracat düşüşe geçti
Ukrayna kilinin tedarik edilememesi temmuz ayı itibari ile ihracat rakamlarına da yansıdı. İlk yarıyı stok ve diğer alternatifler ile geçiren sektör, ocak temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre ihracat miktarını yüzde 12,3 artırarak 17 bin 662 tondan 19 bin 839 bin tona değerini de 33,8 milyon dolardan 39 milyon dolara yükseltti. Stokların tükenmesinin sonuçları ise temmuz itibari ile kendini gösterdi ve ihracat düşüşe geçti. Temmuz ayında söz konusu kalemde ihracat miktarı bin 729 tona değeri de 3,3 milyon dolara düştü.