Turyap Büyükçekmece Temsilcisi Şaban Türker, artan kira fiyatları ile ilgili Türk Emlak Haber Ajansına önemli açıklamalarda bulundu.
Son haftalarda gündemi fazlasıyla meşgül eden konut kiralarındaki aşırı yükselişler, tüm kesimlerin tepkisini çekmeye devam ediyor. Sektör temsilcileri ve gayrimenkul uzmanları peş peşe açıklamalar yapmaya devam ediyor. Gayrimenkul pazarlama devi Turyap Büyükçekmece Temsilcisi Şaban Türker konuyla ilgili şunları söyledi:
“Yasal kira artış oranı, kira sözleşmesinin dolduğu tarihi takip eden ayın açıklanan 12 aylık TÜFE ortalaması alınarak hesaplanıyor. Ev sahipleri bu oranın üzerinde artış yapamıyor. Yasal kira artış oranı her ay TÜİK tarafından açıklanmaktadır.
Kira fiyatları neden arttı
Azalan yeni konut arzına karşı artan konut talebi , salgının getirdiği karantina tedbirleri ve depreme karşı yeni konutlara yönelik talebin hızla artması , salgın nedeniyle ertelenen evlilikler, yüz yüze eğitimin başlayacak olması , bazı ilçelerde özellikle kentsel dönüşümün oluşturdugu kiralık konut talebi gibi nedenler kira fiyatlarını ciddi oranda yükseltti.
Orta vadede konut satışının hızlanmasıyla birlikte kiralarda da bir miktar geriye gidiş gözlemlenebilir.
İstanbul’da en çok artışın yaşandığı ilçeler sırasıyla Şile yüzde 104,1, Zeytinburnu yüzde 62,2, Avcılar yüzde 58,6, Beylikdüzü yüzde 57,4 ve Büyükçekmece yüzde 55,2. Bu ilçelerden özellikle Şile’de fiyat artışında salgının etkisiyle beraber daha izole bir ortamda yaşamak isteyenlerin yoğun olarak talep göstermesi etkili oldu.
Kanunlar iyi kiracının yanında
Kiracı-kiralayan ilişkisi çoğu zaman tartışmalarla gündeme gelir. Bu ilişki Borçlar Kanunu ile düzenleniyor ve kanun kirasını düzenli ödeyen ‘iyi’ kiracının yanında. Mülk sahibi iyi bir kiracının 10 yıl tahliyesini isteyemiyor. ‘İyi’ kiracı, kirasını ve aidatını zamanında ödeyen, her yıl yasal limitlerde artış yapan ve çevreye rahatsızlık vermeyen kiracılar olarak ifade ediliyor. Onları tahliye etmek de sınırlı nedenlerle gerçekleşebiliyor.
Türkiye’de özel kanunla kiralayan ve kiracı arasındaki ilişki düzenlenmiş olsa da, son dönemde Türk Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemeyle birlikte, bu kanun kapsamında kiracının lehine düzenlemeler yapılarak daha da iyileştirilmiştir bu durum. Kiracı olarak bir yıllık veya 5 yıllık bir kontrat yaptınız, bu kontratın bitimini takiben 10 yıllık zaman geçtikten sonra, yani bir yıllık kontratınız varsa 11’nci yıldan sonraki aşamada mal sahibi size burada tahliye talebiyle dava açma imkanına sulh hukuk mahkemesinde sahiptir. Ancak kontratınız 5 yıllıksa, bu kontrat süresinin üzerine eklenecek 10 yılla birlikte, 16’ncı yıldan itibaren bu davayı açma şansına ve imkanına sahiptir.
Mülk sahibi kendi oturacaksa tahliye talep edebilir, fakat onun da şartları var
Kiralayan açısından, tahliye imkanı sınırlı sebeplerle sayılıyor. Mesela mülk sahibi, ihtiyaç nedeniyle daireyi kendi kullanacaksa… Ancak böyle bir durumda da ihtiyacı olduğunu kanıtlamak zorunda. Mülk sahibinin aynı semtte başka bir evinin olmaması gerekiyor.
Burada kiralayan açısından ihtiyaç nedeniyle alt ve üst soyundaki yakınlarına, bu dairenin veya iş yerinin ihtiyaç hissedildiği gerekçesiyle dava açabilir kiracıya karşı. Esas amacım tahliye etmek diye bu madde kullanılamaz. Burada kanun koyucu buna önlem olarak yine kiracıyı koruma adına, uygulama olarak dava tarihinden yani tahliye tarihinden itibaren 3 yıllık süre içerisinde başka bir kiralama yapması konusunda yasaklama getirmiştir. Yani 3’üncü bir kişiye kiralamak mümkün değildir. Mal sahibinin aynı ilçe içerisinde bir başka evi varsa, o evde ben oturacağım diye bir sebeple tahliye açsa da o davanın lehine sonuçlanması mümkün değildir. Günün koşullarında kiranın çok daha alt düzeyde kaldığını düşünürseniz, zaten mal sahibi açısından uyarlama davası açma imkanı vardır.
Mülk sahibi daha yüksek fiyata kiralamak için kiracısını çıkaramıyor. Ancak kiranın yeniden düzenlenmesi için uyarlama davası açabiliyor.” diyerek sözlerini tamamladı.