Konya, Isparta, Niğde, Ankara, Aksaray, Nevşehir ve Karaman’ı içine alan Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Kapalı Havzası’nda yer altı suları seviyesinde bu yıl normalin üzerinde bir düşüş yaşanıyor. Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zengin, ovadaki kıraç alanlarda kuru tarım yapan çiftçilerin bir yıl buğday ya da arpa, ikinci yıl nadas sistemi ile ekim yaptığını, sulu alanlarda ise münavebe ile tarım yapıldığını söyledi.
Koşullara rağmen ovanın üçte birinde sulu tarım yapıldığını dile getiren Zengin, şunları kaydetti:
- Bölge, 2017 yılından bu yana kış aylarında çok fazla kar yağışı da almıyor. 2017 yılı Ocak ayında 70 santimetre kalınlığında 2,5 ay süreyle doğamızı bir beyaz yorgan gibi örten karın bereketiyle 4-5 yıldır gittik. Dua edelim ki önümüzdeki kış bolca kar yağsın, hem yer altı hem yer üstü suları beslensin. Dolayısıyla sulu tarımla geçinen çiftçilerimizin yüzü gülsün. Sofrada bu nimetler olmazsa yaşama şansımız yok. Peki bu nimetler nasıl oluyor; işgücüyle, tohumla, toprakla, suyla oluyor.
Çiftçinin de uzun vadede kazanması için daha az su tüketen bitkilereyönelmesi gerektiğine değinen Zengin, şöyle devam etti:
- Örneğin arpa ve buğday daha az su tüketen bitkilerdir. Daha çok su tüketen şeker pancarı, mısır, patates, yonca gibi ürünleri yarı yarıya azaltır, onun yerine de kış yağışlarından daha çok yararlanan ve diğerlerine göre daha az su tüketen arpa-buğdayın ekilişini artırırsak, devlet de burada arpa ve buğdaya doyurucu bir taban fiyat verirse çiftçi ona yönelecek, suyumuz aynı kalacak, çiftçi yine kazanacak. Çiftçiyi koruyacaksak eğer, her havzada yağış ve su rejimine göre ekim planlaması yapmak lazım.