Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tuncay Taymaz başkanlığında toplanan ve aralarında Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Serkan Irmak’ın da bulunduğu ekip, depremin karakteristik özellikleri hakkında incelemelerde bulundu. Fay düzlemi üzerindeki 3 boyutlu yırtılma modellemesini de çıkaran ekip, 6 Şubat günü saat 04.17’de meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7.7’lik depremin 3 fay segmenti üzerinde meydana geldiğini ve yıkıcı etkinin yaklaşık 50 saniye sonra İskenderun ve Hatay civarında büyük enerji boşalımlarına neden olduğunu belirledi.
Depremin yıkıcı etkisinin, depremin başlangıç etkisinden kısa bir süre sonra kuzeydoğu ve güneybatı yönüne doğru ilerlediğini ifade eden Doç. Dr. Serkan Irmak, “Yapmış olduğumuz çalışmada depremin yırtılma mekanizmasıyla ilgili ilginç sonuçlara ulaştık. Birinci depremde 3 farklı segmentin kırıldığını görmekteyiz. Deprem başladıktan sonra Pazarcık- Nur Dağı adını verdiğimiz küçük bir segmentte kırıldıktan 9 saniye sonra yırtılma kuzeydoğuya doğru ilerliyor ve daha sonra güneybatıya doğru ilerlemese devam ediyor. Üç farklı segmentin bu depremde kırıldığını görmekteyiz. Üç segment boyunca farklı enerji boşalımlar var” ifadelerini kullandı.
‘50 SANİYE SONRA İSKENDERUN VE HATAY CİVARINDA BÜYÜK ENERJİ BOŞALIMLARI GÖRMEKTEYİZ’
Depremin başladığı ilk andan yaklaşık 50 saniye sonra farklı illerde yıkıcı etki gösterdiğini anlatan Doç. Dr. Irmak, şöyle konuştu:
“İlginç özelliklerinden bir tanesi de kırılan fay çok uzun olduğu için kırılma başladıktan yaklaşık 50 saniye sonra İskenderun ve Hatay civarında büyük enerji boşalımları görmekteyiz. Yani depremin oluş anından itibaren yaklaşık 50 saniye sonra orada enerji boşalımlarının olması aslında yıkıcı dalgaların oraya 50 saniye sonra ulaştığını gösteriyor. Eğer bölgede iyi bir erken uyarı sistemi olsaydı belki bu deprem olduktan sonraki süreç içerisinde insanlara depreme olan konumlarına göre 30-40 saniyelik bir zaman tanıma şansı verebilirdi.”
‘İKİNCİL AFETLERİN ÖNÜNE GEÇEBİLİR’
Bu durumun olası depremlerde erken uyarı sistemi olarak da kullanılabileceğini belirten Doç. Dr. Irmak, “Erken uyarı sinyali deprem olduktan sonra gelen bir sinyal. Önceden belirleyen bir sinyal değil. Deprem olur, yıkıcı dalgaların size kaç saniye sonra geleceğini ancak öğrenme şansınız olur. Dolayısıyla bu 50 saniye sonraki enerji boşalımı çok büyük bir alanın kırılmasıyla ilişkili olan bu depreme özel bir olay. Beklenen Marmara depreminde bu kadar büyük zaman veya bu kadar fazla bir erken bir uyarı sistemi sinyalinin 50 saniye civarında olacağını düşünmüyorum. Çok daha kısa olacaktır ama kısa olması da insanları karamsarlığa itmesin. Kısa zamanda bile önemli sanayi tesislerinin, metro hatlarının, hızlı tren gibi ulaşım araçlarının deprem sonrası oluşabilecek ikincil afetlerin önüne geçilebilmesi için kullanılabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.