17 Ağustos 1999’da meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki Gölcük merkezli depreminin ardından uzmanların yaptığı; 30 yıl içerisinde İstanbul’da en az 7.2 büyüklüğünde bir deprem olacağı yönündeki uyarılar hala sürüyor. 21 yıldır yapılan uyarı, İzmir’i yıkan depremin ardından tekrar hatırlandı. Konunun uzmanları İstanbul’u bekleyen deprem tehlikesini SÖZCÜ’ye değerlendirdi.
Naci Görür
Prof. Naci Görür, “İstanbul için geç kaldık, çok yavaş hareket ettik. Depremi 3-5 sene sonra unuttuk. Bizde yönetimler için genellikle afet yönetimi önemlidir. Deprem olduktan sonra gidip hızla yara sarmak. O da testinin kırıldığı aşama oluyor. İnsanlar ölüyor, olanlar oluyor” dedi.
Haluk Eyidoğan
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan ise “iyimser” senaryolara göre İstanbul’da 194 bin binanın kullanılamaz duruma geleceğini, 14 bin can kaybı olacağını söyledi.
Prof. Dr. Ahmet Ercan da herkesin aklındaki “İstanbul’un yardımına kim koşacak” sorusunu şöyle yanıtladı: “Mutlaka çevre illerden geleceklerdir. Ama İzmir’de kilometrekare başına 1750 kişi düşüyor. İstanbul’da bu rakam 2 bin 586. Yapının altında kalacak kişi sayısı daha fazla olacaktır. Kurtarma ekiplerinin enkaz altındaki kişiye ulaşma süresi daha uzun olacaktır. İzmir’e benzemeyecektir. İstanbul’da ulaşım trafik sorunu da var. Yolları çok dar. İstanbul’daki kurtarma ekipleri önce kendi başlarının çaresine bakacak. Van ve Akhisar, Elazığ, İzmir depremlerinde ekipler harika iş çıkardılar. İstanbul’da bu iş zor. İstanbul kendi başına kalacak gibi görünüyor depremde. Nüfus çok fazla. 18 milyon kişi nasıl kurtarılır?”