Pandemi dönemini sanatçılar ve sanat kurumlarını da etkilendi. Birçok müze gibi İstanbul Modern de online ziyaretlere açıldı, sanatseverlere, çocuklara yönelik online etkinlikler başlattı. Bu süreci ve bundan sonraki planları konuşmak için İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı’yla online ortamda biraraya geldik. Oya Eczacıbaşı, “Sergiden sergiye koştuğumuz, sosyal etkinliklere yetişemediğimiz bir ortamdan sosyal izolasyona geçtik. Kuşkusuz bu süreçten hem birey olarak hem de kurumsal olarak etkilendik. İstanbul Modern kurulduğundan bu yana dijitalleşmeye verdiği önem sayesinde hızlı hareke geçti. Bundan sonraki dönemi de en iyi şekilde yönetmeye çalışacağız. Ancak dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sanat dünyasını zorlu bir dönem bekliyor. Sanatçıların da üretimlerini etkileyecek bu dönemde sanata destek şart” diyor.
ONLINE SANAT TURU
İstanbul Modern 2010’lu yılların ortasından itibaren koleksiyonunu dijital ortama taşımış durumda. Bu yüzden de pandeminin ilk günlerinden itibaren hızlı hareket ederek hemen online sanat turlarına başladı. İstanbul Modern yalnızca koleksiyonunu herkese açmakla kalmadı, pandemi dönemine özel dijital sergiler, sergi turları, film gösterimleri ve sanatçılarla söyleşilere de başladı. Oya Eczacıbaşı hemen hemen her gün tüm ekibiyle online ortamda buluşarak değerlendirme yaptıklarını ve pandemi döneminde tüm yaptıklarını “Sanata Sarıl” başlığı altında oluşturarak hızla sanatseverlere sunduklarını anlatırken, “Hepimiz için zor bir dönem. Korunmaya çalıştığımız, sevdiklerimizden, dostlarımızdan uzak kaldığımız ama aynı zamanda üretmeye de devam ettiğimiz bir süreç oldu. Yeni projeler hazırlamak ve bunların beğenilmesi tüm ekibimize de iyi geldi” diye anlatıyor.
GALATAPORT İÇİN GERİ SAYIM
İstanbul Modern Galata Port’ta Renzo Piano’nun imzasını taşıyacak yeni müze binası için hazırlıklarını da sürüdürüyor. Renzo Piano ile yaklaşık 5-6 yıl önce çalışmaya karar verdiklerini söyleyen Eczacıbaşı, “Piano, özellikle müze mimarisi alanında dünyanın en önemli isimlerinden biri. Paris’teki Centre Pompidou, New York’taki Whitney Müzesi, Basel’deki Beyeler Vakfı Müzesi, İspanya Santander’deki Centro Botín gibi pek çok müze Renzo Piano imzasını taşıyor. Tarihi Yarımada’ya karşı konumlanacak yeni İstanbul Modern de modern ve çağdaş sanat müzesi özelliklerini taşıyan, ziyaretçiyi merkezine alan bir binaya sahip olacak. Biz de yapılacak yenilikler anlamında hazırlıklarımıza başladık ancak daha önümüzde binanın hazır olması için bir zaman var” diyor.
REZERVASYONLU ZİYARET BAŞLIYOR
İstanbul Modern 16 Haziran’da kapılarını sınırlı ziyaretçiye açıyor. Müze ziyaretleri için online rezervasyonu da getiren İstanbul Modern’i aynı anda en fazla 70 kişi gezebilecek. Hijyen önlemlerinin tümünün alındığı müzede açılış için geri sayıma başlandı. Müze Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıklamasını bekliyor.
‘TÜRKİYE’NİN HER KÖŞESİNDEN KATILIM OLDU’
İstanbul Modern’in Sanata Sarıl mottosuyla hazırladığı etkinliklere katılım rekorları da kırıldı. Eczacıbaşı, “2019 yılında toplam 390 bin kişiyi müzeyi gezerken, 2 aylık pandemi döneminde 220 binden fazla kişi müzeyi sanal ortamda gezdi. Üstelik müzeyi gezenlerin yüzde 50’si İstanbul’dan olurken, yüzde 50’si diğer illerden oldu. Fransa, İngiltere ve Amerika’dan da sanatseverler İstanbul Modern’in dijital etkinliklerinden yararlandılar. Atölye Modern’in çocuklara yönelik etkinliklerinden de pandemi döneminde 12 bin çocuk yararlandı” diyor.
Bugüne kadar yalnızca İstanbul’daki katılımcıların yararlanabildiği Atölye Modern de dijital ortama taşınınca, Atölye Modern derslerinden de Türkiye’nin her köşesinden katılım oldu. Eczacıbaşı, “Pandemi döneminde evlere kapanan çok sayıda öğrenci, sanatsever bu eğitimlerden yararlandı” diyor. Eczacıbaşı pandeminin sanat kurumlarında ve sanatçılarda iz bırakacağını düşünüyor ve şunları söylüyor: “Yaşadığımız bu süreç sanat etkinliklerinin yapısını da değiştireceğe benziyor. Her zaman müzede fiziki olarak bulunmak büyük keyiftir ancak bazı etkinlikler için buna gerek olmadığını ya da bunun destekleyici olacağını da gördük. Karantina süreci ve sonrası sanatçıların üretimlerini de mutlaka etkileyecektir.”