İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu Dönem (İİSŞP) sözcüsü Sinan Ceviz korona virüsü salgınına karşı dün 20 yaş altı nüfusa sokağa çıkmanın yasaklandığını ancak 20 yaş altındaki 4 milyon işçi için herhangi bir düzenleme olmadığını söyledi.
“Ülkemizde 18 yaş altı yaklaşık olarak iki milyon çocuk çalışmaktadır ve bunların önemli bir çoğunluğu kayıt dışıdır. 20 yaş altı ise yaklaşık 4 milyon çalışan vardır. Özellikle 20 yaş altı genç ve çocuk işçilerin bir çoğu eğitim çağında olmalarına rağmen, çalışmalarının nedeni ailelerinin ekonomik durumudur ve şimdi yapılan açıklama da bu yaş grubundakilerin sokağa çıkmasının sınırlandırılması aynı zamanda işe gidememeleri anlamına gelmektedir. Bu durum ücretli izin ve işten atmaların yasaklanmadığı koşullarda işsizlikle yüz yüze kalmalarını getirecektir” diyen Ceviz, şunları söyledi:
YASAL DÜZENLEME YOK: Sistemdeki gedikler böylesine zorlu günlerde daha fazla açığa çıkmış durumda. İkitelli OSB başta olmak üzere birçok irili ufaklı sanayi sitesinde çocuk yaşta işçiler kayıt dışı çalıştırılıyor. TÜİK verilerinde çocuk işçiliğin ülkemizde 2 milyon civarında olduğunu görebiliriz. Çoğunlukla kayıt dışı çalıştırılan çocukların hiçbir sosyal güvenliği bulunmadığı gibi beslenme ve sağlık hizmetlerine ulaşımlarının oldukça kısıtlı olduğunu da söyleyebiliriz. 18 ila 20 yaş arasında ise kayıtlı çalışma oranının daha yüksek olduğu söylenebilir ancak bu yaş grubundaki çocukların da eğitimlerini tamamlayamadıklarını ve ekonomik anlamda ihtiyaçlarını yeterince karşılayamadıklarını söyleyebiliriz. Elbette ki çocuk işçilik yasaklanmalı hele ki bu korona virüsü günlerinde genç işçiler evlerinden çıkmamalıdır. Hatta sendikaların talepleri dikkate alınmalı ve tüm çalışanların evde kalmaları sağlanmalıdır. İtiraz noktamız bu kararla birlikte gerekli tedbirlerin ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılmamış olmasıdır. Kayıt dışı çalıştırılan genç ve çocuk işçiler kayıt altına alınmalıdır. İşten atmalar yasaklanmalı ve 20 yaş altı çalışanların işten atmaları engellenmelidir. Genç ve çocuk işçilerin beslenmeleri ve sağlık hizmetlerinden yararlanmaları için gerekli adımlar atılmalıdır.
MASKEYE 210 LİRA NASIL VERELİM? Yapılan açıklamalarda herkesin maske takması da önerildi. Güzel bir öneri evet herkes kişisel koruyucu malzemelere ulaşmalı ve kullanmalıdır. Hem kişisel olarak sağlığımızın güvenceye alınası hem de toplum sağlığı için gereklidir. Ancak bugün tek kullanımlık bir maske en ucuzu 7 TL dir. Birçok işçi ve emekçinin litresi en ucuzu 80 TL ye satılan el dezenfektanlarına ulaşamadığını, maske alamadığını biliyoruz. Fırsatçılara göz açtırmayacağız denildi ancak halen maske ve dezenfektan malzemeleri fahiş fiyatlarla satılıyor. Dolayısıyla her gün işe giden bir işçinin 7 TL lik bir maske alması kullanması demek 210 TL aylık ayırması anlamına gelir. Ay sonunu zor getiren emekçilerin bu rakamlarda maske temin etmeleri oldukça zordur. Ana akım medya kuruluşlarının bazıları bu çağrıdan sonra evde atkıyla, başörtüsüyle nasıl maske yapılır anlatmaya başladı ki bu utanç verici bir durumdur.
ÇALIŞMAYA ARA VERİLMELİ: En çok yaşadığımız sorun işçilerin işe giderken koruyucu malzemeleri olmadığı için servislerde birbirlerine virüsü bulaştırdığıdır. Çalışma ortamları ve yemekhanelerde buna dahildir ancak en çok servislerde bulaşma yaşanmaktadır. Gelişmeler karşısında bir kez daha ifade ediyoruz. Önerilerimiz: İşten atmalar yasaklanmalı ve çalışması zorunlu yerler dışındaki tüm işyerleri ve fabrikalar çalışmalarına ara vermeli işçiler ücretli izne çıkarılmalıdır. Çalışması zorunlu olan yerlerde kadrolu işçi sayısı artırılmalı ve çalışma süresi 4 saate indirilmelidir. Koruyucu malzemeler, maske el dezenfektanı gibi malzemeler herkese ücretsiz verilmelidir. Yaygın test yapılmalı herkes ücretsiz yararlanmalıdır. (HABER MERKEZİ)