Açıklamada, Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF) suç gelirlerinin aklanması, terörizmin ve kitle imha silahlarının yayılımının finansmanı ile mücadele alanında uluslararası standartları koyan ve ülkelerin bu standartlara uyum durumlarını değerlendiren bir kuruluş olduğu kaydedildi.
Türkiye’nin 39 üyesi bulunan FATF’nin 1991’den bu yana üyesi olup, uluslararası standartlara uyumlu olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde gerekli adımları attığına dikkat çekilen açıklamada, “Ülkemiz, FATF tarafından hazırlanan rapor dikkate alınarak 27 Aralık 2020 tarihinde “Kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine ilişkin kanunu çıkarmıstır. Böylece 2019 FATF Raporunda dile getirilen 4 hususta (Terörizmin Finansmanı ve Kitle İmha Silahları alanında hedeflenen finansal yaptırımlar, iç kontrol ve iştirakler ile yaptırımlar) önemli bir gelişme sağlamıştır” denildi.
Pandemi sürecindeki tam kapanma tedbirlerine rağmen, Türkiye’nin FATF standartlarına uyum için kayda değer bir gelişme gerçekleştirdiği vurgulanırken, mevzuat açısından üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği belirtildi.
Açıklamanın son bölümünde Türkiye’nin bu konuda yaptıkları şöyle sıralandı:
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi mal varlığı dondurma kararlarını 24 saatten kısa bir sürede uygulamaya koymuş, iç dondurma mekanizması tesis etmiş yükümlü gruplarına risk bazlı denetim uygulamış , yükümlülüklere uyum rehberleri hazırlamış, tüzelkişiler için risk analiz çalışmasını tamamlamış, gerçek faydalanıcıılık sicilini kurmuş, MASAK’ı yeniden yapılandırmış, kara para aklama ve terörizmin finansmanı suçu için ihtisas mahkemeleri kurmuş, UYAP’taki adli istatistik modülünü daha etkin hale getirmiş ve suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanında etkinliğin artırılmasına ilişkin Ulusal Strateji Belgesi’ni yürürlüğe almıştır”
Atılan bu adımların FATF değerlendirme sürecinde ilgili kurumlar tarafından bütün açıklığıyla ortaya konulmasına rağmen, FATF tarafından yeterliği görülmediğine dikkat çekilen açıklamada, “Yapılan uyumluluk çalışmalarına rağmen ülkemizin gri listeye alınması hak edilmeyen bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Bundan sonraki süreçte, FATF ve ilgili tüm kurumlarla işbirliği içerisinde gerekli adımlar atılmaya devam edilecek ve ülkemizin hak etmediği bu listeden en kısa sürede çıkması sağlanacaktır” denildi.