Öğle vakti güneş altında biraz fazla kaldığımız zaman bile vücudumuz baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı gibi çeşitli belirtilerle rahatsızlık sinyalleri gönderiyor. Günümüzde giderek artan şeklde hissettiğimiz iklim değişikliğiyse gelecek için gözümüzü korkutuyor. Tüm dünyada gözlemlenebilir etkileri olan küresel ısınma hayvanlar için de büyük bir tehdit oluşturuyor.
İklim değişikliğinin canlılar üzerindeki etkisiyse yapılan yeni bir araştırmayla ortaya kondu. Gelin, bu araştırmanın detaylarına bakalım:
Küresel ısınma hayvanları evrimleştiriyor:
Hayvanlar, küresel ısınmayla çeşitli yöntemlerle mücadele edebiliyor. Bazı türler daha yüksek zemin ve serin yaşam alanlara göç ediyor, bazıları üreme ve göç zamanını mevsime göre değiştiriyor. Bu değişimler sayesinde kuyrukları, gagaları ya da diğer vğcut uzantıları evrimleşiyor. Yapılan literatür araştırmasının sonucunda iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışlarıyla Avustralya’daki türler de dahil olmak üzere fiziksel değişiklik gösteren birçok hayvan örneğine ulaşılmış.
En çok kuşlar şekil değiştiriyor:
Araştırmada iklim krizi ve Allen kuralından referansla geçen yüzyılda en çok değişim gösteren hayvanlar incelendi. Buna göre en çok değişim kuşlarda görülüyor ve özellikle de gaga boyutlarındaki artış dikkat çekiyor. Kırmızı sırtlı papağanların gaga boyunun 1871’den bu yana yüzde 4 ile 10 arasında, büyük yuvarlak yapraklı yarasanın kanat boyununsa yüzde 1,64 arttığı gözlemlendi. Maskeli kır faresinin de kuyruk ve bacak uzunluğu önemli ölçüde arttı.
Bahsi geçen Allen Kuralı nedir?
1870’lerde Amerikalı Zoolog Joel Allen soğuk iklimlerde yaşayan sıcak kanlı hayvanların (endoterm) küçük uzantılara sahip olma, sıcak iklimlerdeki hayvanların da daha büyük uzantılara sahip olma eğiliminde olduğunu kanıtlamıştı. Yapılan araştırmalarla kuşlar ve memeliler üzerinde hala geçerliliğini koruyan bu model Allen Kuralı olarak bilinir. Bu ve bunun gibi biyolojik modeller iklim ısındıkça hayvanların nasıl evrimleşeceği hakkında tahminlerde bulunmaya yardımcı oluyor.
Uzantıların tek işlevi sıcaklık dengesi değil:
Hayvan uzantılarının tek işlevi sadece vücut ısısını düzenlemek değil. Örneğin kurak bir coğrafyada yaşayan bir kuşun, türünün diğer örneklerine göre daha büyük bir gagaya sahip olması daha iyi avlanmasını sağladığı için hayatta kalma becerisi arttırıyor. Dünyada yaşanan değişimlere tüm canlılar uyum sağlamaya çalışıyor ancak hepsi başarılı olamıyor. Bu araştırmalarla hangi türlerin daha savunmasız olduğu ve korumada öncelikli sınıfta yer alması gerektiğini belirlemek amaçlanıyor.
Daha çok araştırmaya ihtiyaç var:
Şekil değiştiren hayvanların çeşitliliği, dünyanın birçok yerinde, farklı türdeki uzantılarda ve çeşitli hayvanlarda bu olayın gerçekleştiğini gösteriyor. Ancak araştırmacılar, hangi tür hayvanların en çok etkilendiğini belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu ifade etti.
İklim krizi kaçınılmaz mı?
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin geçen ay sunduğu rapora göre küresel ısınmayı önlemek için çok az zamanımız var. İklim değişikliklerinden dolayı birçok tür evrimleşerek uyum sağlasa da bazı türler sadece iklim krizi sebebiyle yok olacak. Türleri ve geleceği korumanın en iyi yolu sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmak. Bugün en çok sera gazı salınımı ise hayvansal gıda endüstrisinde gerçekleşmekte. İklim krizi kaderimiz değil, bugün bireysel değişimlerle başlayarak toplumsal dönüşümler yaratabiliriz.