6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ta gerçekleşen ve 10 ilde etkisini gösteren 7,7 ve 7,6’lık iki deprem ile maalesef binlerce vatandaşımızı kaybettik. Bu depremin üzüntüsü devam ederken diğer illerde meydana gelebilecek olası depremler de tartışılmaya başlandı.
İstanbul’da 90 bin bina tehlike altında
Türkiye olarak bir deprem ülkesiyiz. Fay hatlarının oldukça sık olduğu ülkemizde depremler nedeniyle şimdiye kadar binlerce vatandaşımızı kaybettik. Bu acıların bir daha yaşanmaması için ise bir an önce tespitler yapılması ve çalışmların başlaması gerekiyor.
Türkiye’de bu konuda en kritik noktalardan bir tanesi ise İstanbul. Ülkemizin önemli bir kesiminin yaşadığı İstanbul aynı zamanda sanayi ve ticaretin de merkezi durumunda. Bu bölgede yaşanacak olası büyük bir depremin sonuçlar ise oldukça vahim olabilir. Kahramanmaraş depreminin ardından İstanbul’da da çalışmalar yapılırken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, olası bir depremin doğuracağı sonuçları paylaştı.
Deprem anında ve sonrasında hayat kurtarabilecek web siteleri!
“Bizim yaptığımız çalışmada şu an itibariyle ağır ya da çok hasarlı, yani yıkılma tehdidiyle karşı karşıya olan 90 bin yapı olduğunu düşünüyoruz. İş yeri olan da var konut olan da var. Çok hızlı hareket etmemiz gerektiğinin farkındayız. İBB ya da hükümet 1999’dan sonra birçok şey yapmış İstanbul’da ama hepsini topladığımızda 80 sene daha çalışmamız gerekiyor ki yapı stoğunu güçlü hale getirelim. Böyle olmaz.”
İBB başkanı Ekrem İmamoğlu, imar barışı konusundaki sıkıntılarını da dile getirdi. İmar barışı ile 317 bin konuta kayıt belgesinin verildiğini aktaran İmamoğlu, bu yapıların oluşturduğu tehdidi dile getirdi. İmamoğlu’nun imar barışı konusunda yaptığı açıklamalar ise şu şekilde:
“Reklam filmini gösterdiler tekrar hatırladık. Birisi kaçak bir yapı yaptığını anlatıyor, ne zaman yaptığını bile bilmiyor, nasıl yaptığını hatırlamıyor. Ona da belge alacağını söylüyorlar, seviniyor vatandaş. Devlet bunu yapmamalıydı. Bina sakat, yanlış yerde, başına çökecek. Böyle bir anlayışla İstanbul’da hareket edilemez. İstanbul odaklı, bu ayın sonunda kurumlardan, kurullardan, bakanlıktan beklentilerimizi ve çağrılarımızı yapacak bir toplantıyı da hazırlıyoruz. Keşke İstanbullulara ‘Huzurla evinizde yatın, uyuyun’ diyebilsem.”