Durham Üniversitesi’nden jeoarkeolog Jaafar Jotheri liderliğindeki araştırmacılar, Irak’ın güneyindeki Eridu
Independent’ın aktardığına göre, uydu ve drone görüntülerinin yanı sıra saha çalışmalarıyla haritalandırılan bu ağ, antik Mezopotamya’da tarımın nasıl organize edildiğini gösteren en somut kanıtlardan biri oldu.
Araştırmacılar, ana kanalların 1 ila 9 kilometre uzunluğunda ve 2 ila 5 metre genişliğinde olduğunu belirledi. Bu sistem, Fırat Nehri’nin eski yatağına bağlı olup, suyun yer çekimiyle tarlalara ulaşmasını sağlayacak şekilde tasarlanmıştı.
Ayrıca, bentlerdeki yarıklar sayesinde suyun taşkın yatağı boyunca dengeli bir şekilde dağıtıldığı anlaşıldı.
Elde edilen bulgular, antik dönemde çiftçilerin nehrin her iki yakasında ekim yaptığını ancak kuzey yakasının tarım için daha yoğun kullanıldığını gösteriyor. Bu da sulama sistemlerinin bölgesel farklılıklara göre nasıl adapte edildiğini ortaya koyuyor.
YÜZYILLAR BOYUNCA EL DEĞMEDEN KALDI
Antiquity dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, bu antik sulama sistemi MÖ birinci binyılda Fırat Nehri’nin yatağının değişmesiyle korunmuş.
Mezopotamya’nın diğer bölgelerinde eski sulama kanalları zamanla yeni sistemlerin altında kaybolurken, Eridu’daki bu ağ el değmeden günümüze ulaşmış durumda.
Bilim insanları, bu keşfin Mezopotamya’da tarımın gelişimi hakkında önemli ipuçları sunduğunu ve bölgedeki çiftçilerin su yönetimi konusundaki uzmanlığını gözler önüne serdiğini vurguluyor.
Gelecekte yapılacak kazıların, antik tarım uygulamalarının zaman içinde nasıl değiştiğini daha iyi anlamaya yardımcı olacağı belirtiliyor.
Araştırmacılar, “Kanalların başarılı bir şekilde işletilmesi için büyük bir iş gücü ve su yönetimi bilgisi gerekiyordu. Bu nedenle, sulama sistemlerinde zaman içinde meydana gelen değişiklikleri daha iyi anlamak için ek araştırmalar yapılması şart” ifadelerini kullandı.
ERİDU
Eridu, Güney Mezopotamya’da bir arkeolojik sittir. Eridu’nun uzun süre güney Mezopotamya’daki en eski kent olduğu düşünüldü ve günümüzde de halen dünyanın en eski kenti olduğu tartışılmaktadır.
Ur’un 12 km güneybatısında yer alan Eridu, tapınaklar etrafında gelişen Sümer şehirlerinin en güneyinde bulunuyordu. Bu yapılar kerpiçten yapılmış ve birbirinin üzerine inşa edilmişti. Yukarı doğru gelişen tapınaklar ve dışa doğru gelişen yerleşim yerleri, büyük bir kentin inşa edilmesini sağlamıştı.
Sümer mitolojisine göre; Eridu, kenti kurduğu düşünülen Enki’nin yurduydu. Enki’nin, tüm yaşamın kaynağı olduğu düşünülen bir akifer olan Apsû’da yaşadığına inanıldığı için, tapınağına E-Abzu adı verilmişti.
MÖ 5400 yılında kurulan Eridu Güney Mezopotamya’nın en eski kentidir.