İklim değişikliği, küresel ısınma ve yenilenebilir enerji yatırımları salgınla birlikte uluslararası kamuoyunun en önemli konu başlıklarından biri haline gelmiş durumda. Ülkeler bu alandaki politikalarını gözden geçirirken atılan yeni adımlarla oluşan değişim ortamında herkes daha fazla pay almayı amaçlıyor. Ülkeler ayrıca daha sürdürülebilir bir ekonomi ve iklim ortamı için de bu adımları önemsediğini ifade ediyor. Bu özellikle kent içi trafiğinin azaltılması ve hava kalitesinin arttırılması noktasında oluyor.
TARİH VERİYORLAR
Tam da noktada en önemli hamlelerden biri İngiltere’den geldi. İngiltere, bu hafta, daha önce 2040 olarak açıkladığı fosil yakıtlı araç yasağını elektrikli araçların daha hızlı yaygınlaşması için 2030’a çektiğini açıkladı. Buna göre hibrit araçların da 2035’ten itibaren yasaklanması bekleniyor. 2030 tarihi İngiltere’yi bu alanda 2040 taahhüdünde bulanan Fransa ve İspanya’nın önüne geçirirken İrlanda ve Hollanda ile uyumlu hale getiriyor. Bu alanda en iddialı ülke ise 2025 ile Norveç. Analistlere göre tüm bu taahhütler hem sürdürülebilir bir çevre ve ekonomi için kaçınılmaz birer adım hem de başta büyüyen elektrikli araç ve buna bağlı olarak büyüyecek olan diğer sanayi kollarında bir pazar yarışı.
YENİ İŞ ALANLARI
Elbette bu adımın dünya otomotiv piyasası üzerinde büyük bir etkisi olacak. Zira Belçika, Fransa, İspanya, Almanya, Japonya, ABD, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, İtalya, Macaristan ve Türkiye’deki şirketler, buna adapte olmak zorunda kalacak veya İngiltere’nin otomobil pazarındaki paylarını kaybetmeyi göze alacaklar. Bu sadece İngiltere ile sınırlı kalmayacak elektrikli araç ve şarj istasyonu ile ilgili yatırımları ilk atan ülkeler büyük avantaj sağlayacak. Uzmanlara göre elektrikli araçların geçişine yatırım yapmak, otomobil üretimindeki istihdamları güvence altına alacak. Aynı zamanda akü, hızlı şarj istasyonları ağı, şebeke güncellemeleri, daha fazla yenilenebilir enerji üretimi ve geleceğin araç teknolojilerinin (haritalar ve uygulamalar gibi) geliştirilmesinde yeni istihdamlar yaratacak. Türkiye’nin son dönemde üzerinde çalıştığı yerli elektrikli aracı ve özel şirketler tarafından gerçekleştirilen elektrikli şarj istasyonu yatırımları da bu anlamda yarışa dahil olduğunu gösteriyor.
YÜZ BİNLERCE EK İSTİHDAM
Avrupa Ulaştırma ve Çevre Federasyonu tarafından yapılan araştırmaya göre, AB otomobil üreticilerinin elektrikli araç üretim planlarını hızlandırması halinde, otomotiv sektöründeki iş rakamlarının mevcut istihdam seviyelerinin yüzde 108’ine yükselebileceğini ortaya koyuyor. Buna göre AB’de, 2030 yılına kadar 206 bin net ek istihdam yaratılacak. Elektrikli araçlara geçişin net istihdam etkisi Fransa’da 66 bin ila 71 bin arası iş imkanı ve İspanya’da 23 bin 185 iş imkanı olacak. Almanya’da, düşük karbonlu taşımacılığa geçiş, 2030 yılına kadar 145 bin istihdam yaratacak. Diğer araştırmalar da AB genelinde içten yanmalı motor (ICE) kullanan arabalardan elektrikli araçlara geçişin olumlu makroekonomik etkilerini gösteriyor.
TÜRKİYE’Yİ YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR
İngİltere’nin aldığı kararın küresel etkisi de olması bekleniyor. BM Comtrade veritabanına göre Türkiye, toplam otomobil ihracatının yüzde 8.1’ini İngiltere’ye yapıyor. İngiltere, 15 büyük binek araç ihracatçısı ülkeden 8’inin ihracatının önemli bir yüzdesini oluşturuyor. Bu Almanya için yüzde 12.6, Belçika için yüzde 20.4, İspanya için yüzde 11 ve Fransa için yüzde 7.6.