Ege’ye Bakarken Ayağımın Altı Titreşiyor
Herkes Ege’yi konuşuyor, değil mi? Televizyonda uzmanlar haritayı işaret ediyor, “Ege’de bir şeyler oluyor,” diye bağırıyor. Ama geçen gün kahvemi yudumlarken Burak Yaka’yla sohbet ettim. Uzun yıllar fabrikalarda yöneticilik yapmış, elektrik elektronik mühendisi bir adam. “Ege mi?” dedi, “Orası gürültü yapıyor, asıl mesele İç Anadolu’da.” Haklı olabilir, çünkü ben de içimden hep şunu geçiriyorum: Ya herkes yanlış yere bakıyorsa?
Sessizlik Bana Huzur Vermiyor
İç Anadolu deyince aklıma deprem gelmezdi. Konya’da tarlalar, Ankara’da gri binalar… Ama Burak Abi, “Sessizlik tehlikelidir,” diye uyardı. “Fabrikada makineler susarsa, bir arıza kapıdadır.” Son verilere baktım, küçük küçük sarsıntılar var, 2’ler, 3’ler… Tuz Gölü’nün altı mı kıpırdıyor, Eskişehir mi uyanıyor? Bilmiyorum, ama bu sakinlik içimi kemiriyor. Sanki yer, “Beni unutmayın!” diye fısıldıyor.
Tarih Unutmuş Gibi, Ama Ben Hatırlıyorum
1938’de Kırşehir’de deprem olmuş, 6.6 büyüklüğünde. Evler yıkılmış, insanlar ağlamış. Geçenlerde anneme anlattım, “O kadar eski ki, ne alaka?” dedi. Ama Burak Abi araya girdi: “Faylar eskimez, sadece bekler.” Fabrikalarda enerji birikimiyle uğraşmış biri olarak, “Sessizce biriken her şey patlar,” diyor. Haklı galiba, çünkü o eski hikâyeler bile bugünü anlatıyor gibi.
Ege’deki Şov mu, İç Anadolu’daki Gerçek mi?
Ege’de sarsıntılar peş peşe, herkes “Büyük mü olacak?” diye panik. Ama Burak Abi gülüyor: “Ege enerjisini atıyor, asıl İç Anadolu’da birikiyor.” Doğru mu bilmem, ama sanki doğa bize bir oyun oynuyor. Ege’yi izlerken İç Anadolu’dan bir sürpriz gelse? 6’lık bir deprem mesela… Düşüncesi bile tüylerimi diken diken ediyor.
Hazırlık mı, Yoksa Dua mı?
Düşünsene, bir sabah “Konya’da deprem!” diye uyanıyoruz. Burak Abi, “Fabrikalarda her zaman beklenmeyeni planlardık,” diyor. “Binalarımız hazır mı?” diye soruyor. Ben de soruyorum: Deprem çantam nerede? Ege’yi beklerken İç Anadolu beni korkutuyor. Belki abartıyorum, ama ya haklıysam?
Son Sözüm
Bu bir kehanet değil, sadece içimden geçenler. Burak Yaka’nın tecrübesi ve o küçük sarsıntılar bana “Dikkat et!” diyor. Deprem çantamı hazırladım, içim rahatladı. Ya siz? “Abartıyorsun,” diyeceksiniz belki, ama keşke sonra “Keşke dinleseydim,” demeseniz.