Pandeminin başlamasının ardından ortaya çıkan aşılarla hafifletilen yasaklar, turizm ve ticaret başta olmak üzere neredeyse her alanda işlerin aksamasına sebep oluyor. Bu durum her ülkenin ekonomisini köklü şekilde etkilerken hayatın eskiye dönmesi ve pandeminin tamamen bitmesi için aşılama çalışmaları son hızla devam ettiriliyor.
Bu noktada birçok gelişmiş ülke, ihtiyacı olanın 2 katı kadar aşı sipariş ediyor. Normal şartlarda işleri garantiye almak için yapılan bu hamle, yapılan analizlere göre yıl sonunda 1,2 milyar ihtiyaç fazlası aşının ortada kalacağına işaret ediyor. Birçok yardım kuruluşu, -12 yaşın üzerindeki nüfusun yüzde 80’i aşılandıktan sonra- bu aşıların zor durumdaki ülkelere verilmesi için çağrıda bulunuyor.
Gelişmiş ülkelerde nüfusun yüzde 57’si 30 Ağustos’a kadar en az 1 doz aşı oldu. Gelişmemiş ülkelerde bu oran yüzde 2:
Birleşmiş Milletler, 30 Ağustos’a kadar gelişmiş ülkelerdeki nüfusun yüzde 57’sinin en az 1 doz aşı olduğunu söyledi. Düşük gelirli ülkelere bakıldığında ise bu oran sadece yüzde 2 olarak karşımıza çıkıyor.
Sağlık alanında gerçekleşen bu kriz, gelişmiş ülkelerin bile ekonomisini zayıflatırken halihazırda düşük gelirli olan ülkelerde daha yıkıcı bir etki gösteriyor. Zira bu ülkeler, pandemi olmadan önce de zor durumda olduğundan aşağı doğru ilerleyen aşılama grafiğinin bu ülkeler için çok daha zor günlere işaret ettiğini söyleyebiliriz.
Düşük gelirli bu ülkelerin durumu aslında yeni fark edilmiyor. Daha önce Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19 aşılarının adil paylaşımını sağlamak adına Covax isimli küresel planı duyurmuştu. Gelir düzeyine bakılmaksızın aşılara eşit erişimin sağlanmasını amaçlayan bu programa bağımlı olan düşük gelirli ülkeler maalesef yeterince faydasını göremedi.
2021 yılının sonuna kadar 2 milyar doz aşı dağıtılmasını hedefleyen bu program kapsamında 30 Ağustos’a kadar bu sayının sadece yüzde 11’i dağıtılabildi.