Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Bizim Sıfır Atık Mavi projemiz var. Bu kapsamda derelerimizin, göllerimizin, denizlerimizin hem içinde hem de kıyılarında temizlik yapıyoruz. Bu çerçevede gittiğimizde, baktığımızda denizimizin, gölümüzün, akarsuyumuzun içinden her şeyin çıktığını görüyoruz ve hakikaten içimiz sızlıyor.” dedi.
Bakan Kurum, eski Avni Aker Stadı’nın bulunduğu alanda yapımı devam eden Millet Bahçesi inşaatında incelemelerde bulundu.
Bakanlığın kentte devam eden çalışmalarına ilişkin bilgi veren Kurum, doğaya ve çevreye sahip çıkmak kapsamında tüm dünyanın gıpta ile baktığı, Türkiye’ye gelen herkesin görmek istediği Uzungöl’de çalışmaların devam ettiğini vurguladı.
Bakan Kurum, “Uzungöl’deki, Ayder’deki, Türkiye’mizdeki doğal olan, güzel olan, korunması gereken tüm alanları korumaya gayret gösteriyoruz. Bu çerçevede Valiliğimizle birlikte kaçak yapılarla mücadele kapsamında bu tür yapıların yıkımını gerçekleştirdik. Yine Büyükşehir Belediyemizle hazine mülkiyetindeki yerlerin tahsisini yapmak suretiyle de Uzungöl’ün merkezinde bir dönüşüm projesine başladık.” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan Uzungöl’deki kaldırımların, sokakların aydınlatmaların iyileştirilmesi kapsamında tıpkı Ayder’de olduğu gibi benzer bir proje yürüttüklerini ifade eden Kurum, şöyle devam etti:
“Oraya giden vatandaşlarımızın huzurlu bir şekilde orada vakit geçireceği, sosyal alanların, yürüyüş, bisiklet yollarının içinde olduğu bir projeyi Büyükşehir Belediyemizle, İller Bankası Genel Müdürlüğümüz yürütüyor. Bu çerçevede ilk etapta yaklaşık 3 milyon lira bedelli bir projeye başlıyoruz, haziran ayı içerisinde ihalesi gerçekleşecek, temmuz ayı içerisinde de hızlı bir şekilde imalatlara başlayacağız. İkinci etapta yıl bitmeden yine Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğümüzün hazırladığı Bakanlığımız bünyesindeki projenin de ihalesini gerçekleştireceğiz. Oraya hem maddi anlamda hem de teknik anlamda her türlü desteği verip Uzungöl’ümüzü dünya markası haline getirecek projeleri, adımları da inşallah yapıyor olacağız. Bu çerçevede projemiz devam ediyor.”
“Şehrin yaşam kalitesini artırmak için çalışıyoruz”
Kurum, Barma Yaylası ile ilgili de projeye dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Yine çevremize ilişkin diğer projemiz, biliyorsunuz Barma Yaylamız var, orayı da bugün ziyaret edeceğiz. Burada da yine ekolojik bir çalışma yapıyoruz, Barma Yaylası turbalığını korumak ve gelecek nesillere aktarmak maksadıyla 3 milyon lirayı hibe kapsamında Büyükşehir Belediyemize gönderdik. Bu kapsamda Trabzonlu vatandaşlarımızın gidebileceği, o doğal güzelliklere eşsiz şekilde bakacakları, vakit geçirecekleri alanların sadece o alanları koruma projesini Büyükşehir Belediyemizle birlikte yürütüyoruz. Bu çerçevede 332 bin metrekarelik alanın kesin korunacak, 10 milyon 200 bin metrekarelik kısmının da nitelikli koruma alanı olarak ilanını Kasım 2019’da Sayın Cumhurbaşkanımız imzalamıştı ve bu kapsamda projelerimizi yürütüyoruz.”
Tüm bu yapılan projelerin Trabzon’un değerine, doğal ve kültürel güzelliklerine katkı sağlamak amacıyla olduğunu işaret eden Kurum, “Tüm ekibimizle birlikte söz verdiğimiz projeleri yapmak, şehrin yaşam kalitesini artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diye konuştu.
“Bu süreçte maskemize, mesafemize ve temizlik kurallarına dikkat”
Bir gazetecinin çok sayıda eldiven ve maskelerin denize atıldığının görüldüğünü ve bu konudaki değerlendirmesini sorması üzerine de Bakan Kurum, şunları dile getirdi:
“Bizim Sıfır Atık Mavi projemiz var. Bu kapsamda derelerimizin, göllerimizin, denizlerimizin hem içinde hem de kıyılarında temizlik yapıyoruz. Bu çerçevede gittiğimizde, baktığımızda denizimizin, gölümüzün, akarsuyumuzun içinden her şeyin çıktığını görüyoruz ve hakikaten içimiz sızlıyor. Neticede salgın sürecinde vatandaşlarımız evlerinde vakit geçirdiler ve gördük ki yeşil alanlarımız, havamız, suyumuz tertemiz hale geldi. Bu değerlere sahip çıkmak zorundayız, çünkü bunlar bize bir emanet, bu emanetleri de gelecek nesillere aktarmak durumundayız.”
Kurum, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak Türkiye’de hem korunan alanların sayısını hem miktarını hem de bu alanlara ilişkin yapılacak projeleri takip ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu alanlarımıza zarar veren kim olursa olsun kuruluşlara ilişkin de hem hukuki hem de cezai işlemleri yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bu doğa, bu şehirler bizim ve buraya sahip çıkmak zorundayız. Maskemize ilişkin genelge yayınladık. Bu süreçte maskemize, mesafemize ve temizlik kurallarına dikkat etmek gerekiyor. Maskelerimizin ayrı toplanmasına ilişkin belediyelerimizin ayrı çöp kutuları var ve o kutular da ayrı bir şekilde bertarafa gönderiliyor. Vatandaşlarımızdan da ricamız çevreye, doğaya sahip çıkmak adına, bu süreçte maskelerimizi kendimiz toplayarak 48 saat beklettikten sonra bertarafa göndermeleri. Yine belediyelerimizin ayırmış olduğu alanlara maskelerimizi atmak suretiyle şehirlerimize sahip çıkalım, bu ülke hepimizin.”