Albayrak’ın açıklamasının ardından kamu bankalarının ilave istihdam sağlama potansiyeli olan firmalara uzun vadeli işletme kredisi kullandırılmasına yönelik dört yeni ürünü hayata geçirdiği açıklandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Malatya Sanayi ve Ticaret Odası’nda düzenlenen “İş Dünyası Buluşması”nda, faiz indirimleriyle ilgili gelişmelere ilişkin bilgi verdi.
Ekonomideki geçici süreli türbülansın işsizlikte artışa neden olduğunu belirten Albayrak, “Reel sektör öncelikli yeni dönem politikalarımızla birlikte işsizlikle mücadeleye destek sağlamayı amaçlıyoruz. İşte bugün, istihdama katkı sağlamak adına 3 kamu bankamızla istihdam odaklı kredi paketini devreye alıyoruz.” dedi.
Albayrak, şöyle devam etti:
“Bankalarımızın, istihdam yoğun sektörlerde istihdam sağlama potansiyeli olan firmalara; belirlediğimiz sektörlerde, özellikle 2 yıla varan anapara ödemesiz, 5 yıla kadar vade içinde, çok uygun koşullarda, çok düşük maliyetli, özellikle uzun vadeli işletme kredisi kullandırmasıyla birlikte 4 yeni ürünü hayata geçireceğiz. Detaylarını kamu bankalarımız paylaşacak.”
Albayrak, böylece iş dünyasına uygun şartlarda finansman sağlarken, işsizlikle mücadele konusunda da önemli bir adımı atmış olacaklarını vurgulayarak şunları kaydetti:
“Bir diğer müjdemiz de kurumsal ticari kredilerde. Kamu bankalarımız, 1 Kasım itibariyle rating oranlarına göre yüzde 13 ile yüzde 15,50 aralığında uyguladıkları kurumsal kredi faiz oranlarını 200 baz puan indirerek yüzde 11 ile yüzde 13,50 arasında uygulayacaklar. Bu oranlarla, 2014 yılı nisan ayından bu yana en düşük ticari kredi faiz oranına ulaşmış bulunuyoruz. Tüm reel sektörümüze hayırlı uğurlu olsun.”
Albayrak, ekonomi politikaları açısından önemli bir süreci Malatya’da başlattıklarını söyledi.
Türkiye ekonomisinin dünyada eşi benzeri az görülmüş finansal saldırılar, yaptırımlar ve tehditlerin yoğun olduğu bir dönemden geçtiğini ve uzun zamandır bunlarla mücadele verildiğini dile getiren Albayrak, şöyle devam etti:
“Bir ideali ortaya koymaya, Türkiye ekonomisini arzu ettiğimiz seviyeye çıkarmaya çalışıyoruz. Bizim mücadelemiz, Türkiye’nin refahını, huzurunu artırma mücadelesidir. Büyük ve güçlü Türkiye ideali dışında bir gündemimiz, hedefimiz olmadı. Son 6 yıldır ülkemize karşı devreye alınan saldırıların, diz çöktürme, korkutma girişimlerinin bir alanının da ekonomi olacağını çok iyi biliyorduk. 3 ayrı terör örgütüyle cephede mücadele ederken, ülkemizin huzuru için sınırlarımız ötesinde tarihi bir sorumluluk üstlenirken, ekonominin de ülkemize adeta bir silah gibi doğrultulacağından, o silahın ateşleneceğinden emindik. Bir gün bile bu alandaki mücadeleden korkmadık, çekinmedik. Ülkemizin potansiyelini biliyorduk. Bize hangi alanlardan saldırabileceklerini biliyorduk. Ellerindeki silahların, bizim kırılganlıklarımızın, güçlendirmemiz gereken alanların farkındaydık. Topyekun bir mücadeleye girdik. Ekonomi alanında verdiğimiz mücadelenin yanında bir de algı operasyonlarına, itibar suikastlarına karşı mücadele verdik. Onlar da eşine az rastlanır bir ahlaksızlık örneğiydi. Hiçbir değer tanımadan saldırdılar. Çok kapsamlı, çok detaylı, terzi işçiliğiyle çalışılmış politikaları ve stratejileri devreye aldık. Biz ekonomide bu mücadeleyi verirken, algıyı başka yerlere çekmek isteyenler oldu. Ekonomimizin doğrudan birkaç kez hedef alındığı itiraf edilmesine rağmen, eşine az rastlanır bir pişkinlikle yalanlara devam ettiler.”
Albayrak, “(Dolar 8 olacak, 10 olacak) denilerek millet korkutulmaya çalışıldı. Aslında birilerinin maşası olarak, sadece ülkemize karşı yürütülen planın parçası olan bu kişilerin bir dönem itibar gördüğüne şahit olduk.” dedi.
Her gün ‘IMF gelecek, IMF’ye gidecekler’ diye konuşanların maalesef “bir bilen” muamelesi gördüğünü belirten Albayrak, şunları söyledi:
“Başaramadılar. Hepsi kullanıldı ve kendilerinden önceki maşalar gibi bir kenara atılmayı bekliyorlar. Biz tarihin en büyük 3 kur saldırısına maruz kaldığımız son 1 yılda tüm bunlara, tehditlere, yaptırımlara rağmen Türkiye olarak hedeflerimize emin adımlarla adım adım ilerliyoruz. 15 ayda ekonomimizin sağlam altyapısı, kurumlarımızın etkili koordinasyonu, yerinde ve zamanında müdahalelerle finansal piyasalarımızda normalleşmeyi sağladık. 3 yıllık hedeflerimizi ve politikalarımızı yeni ve bütüncül bir anlayışla ortaya koyduğumuz Yeni Ekonomi Programı’nı, ekonomimizin farklı kesimlerinin görüş ve desteğiyle hazırladık. Ekonomi programımızın başına ‘yeni’ ibaresini koyduk çünkü en önemli özelliği yeni bir vizyonla hazırlanmış ilk program olmasıydı. Sürdürülebilir, sağlıklı ve dengeli büyümemizi temin edecek yol haritamızda önce ‘yeniden dengelenme’ vurgusu yaptık ve bu hedefimiz kapsamında bugüne kadar çok önemli kazanımlar elde ettik. Enflasyon bizim ana mücadele alanlarımızın başında geldi. Hedefimizde öngördüğümüzden daha iyi bir noktaya geldik.”