Orman Genel Müdürlüğü’nce oluşturulan defne rehabilitasyon alanlarında 2 bin ton üretim yapan köylü, 5 milyon liradan fazla gelir elde ediyordu.
Manavgat’ta orman köylüsüne düzenli gelir sağlanması amacıyla Orman Genel Müdürlüğü’nce 2006 yılında başlanan ve 1400 hektara ulaşan defne rehabilitasyon alanı oluşturuldu. Sırtköy, Yaylalan Tilkiler, Sevinç, Salur, Yeniköy, Çayyazı ve Gebece mahallelerinde ormanlık alanların yanı sıra bölge halkı da yüzlerce dönümlük tapulu alanlarını defne bahçesine dönüştürdü. Manavgat’ta her 3 yılda bir dönüşümlü olarak kesim yapılan defne, orman köylülerinin en büyük gelir kaynağı haline geldi.
MİLYON LİRADAN FAZLA GELİR
Geçen yıl Sırtköy Mahallesi’nde halkın tapulu alanlarında yetişen defne dalları yaş 3,5 lira, ormana ait rehabilitasyon sahalarından kesilenler ise 3 liradan alıcı buldu. Yaklaşık 2 bin ton üretim yapılan alanlardan bölgede yaşayanlar, 5 milyon liradan fazla gelir elde etti. Manavgat Defne Rehabilitasyon Alanı’nda üretilen ve Avrupa’dan Asya’ya, ABD’den dünyanın birçok ülkesine ihraç edilen defne yaprağı, yemeklerde baharat olarak ve balık tüketiminde, kozmetik sanayisinde ve bitkisel yağ olarak tüketiliyor.
Manavgat’ta geçen 28 Temmuz’da 4 ayrı noktada başlayan ve 10’uncu günde söndürülen, 60 bin hektar ormanlık alanın zarar gördüğü yangında, Orman Genel Müdürlüğü’nce oluşturulan 1400 hektarlık defne rehabilitasyon alanıyla kişilere tapulu yüzlerce dönüm bahçe tamamen kül oldu. Defnelerin eski verimine ulaşmasının yaklaşık 10 yıl sürebileceği belirtilirken, defne ve tomruk işiyle geçimlerini sağlayan kırsal kesimlerde yaşayan vatandaşların ekonomik sıkıntı çekebileceği vurgulandı.
‘DEFNE 10 SENEDE YETİŞİR’
Sırtköy Mahallesi’nin muhtarı Mehmet Çil, yangının yerleşim yerine kadar gelerek 19 evi tamamen yaktığını anlattı. Çil, köyün etrafında bulunan bütün ormanlık alanlarla defne sahasının yandığını belirterek, “Mahallemizde yılda 900-1000 ton civarında defne üretilir. Türkiye’nin en kaliteli defnesi Sırtköy’de yetişir. Kayadalı diye tabir edilir. Aroması yüksek, yaprağı kalın ve küçük yapraklı defnedir. Geçim kaynağımız hep defne ve çamdır. Maalesef tüm çamlarımız ve defnelerimiz yangında bitti. Bizim geçim kaynağımız bitti. Bugün yetiştirelim desek, defne 10 senede yetişir” dedi.
Yangından sonra Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile toplantı yaptıklarını söyleyen Çil, “Köyün etrafında çam ağacının yerine defne ağacı ve keçi boynuzu ağacı dikilmesini önerdik. Mahallelere en az 500 metre yangın şeridi gibi daha uzaklara ekilmesini talep ettik. Sayın bakanımız da bunu mantıklı buldu ve bakanlık yetkililerine talimat vererek, ‘Ağaçlandırma sırasında yerleşim yerlerinin 500 metre gerisinden bant olarak dikelim. Başka bitkileri de dikelim, endemik bitkiler, yangına daha dayanıklı bitkiler ekelim’ dedi” diye konuştu.
Sırtköy Mahallesi’nde yaşayan Şule Alagöz (21), köylünün tek kaynağının defne ve tomruk işi olduğunu belirterek, “Köylü tarlalardaki zararlarının karşılanmasını bekliyor. Bizim ağaçlarımız yandı. Tek gelir kaynağı defne ağaçları, erik ağaçlarıdır. Bu ağaçları yandıysa köylü de yandı demektir” dedi.