Koronavirüs pandemisi nedeniyle bir süredir “tam kapanma” döneminde olan Türkiye, 17 Mayıs’ta muhtemelen açılacak. Hükümet yetkilileri, bu konuyla ilgili yaptıkları açıklamalarda net bir şey söylemiyor olsalar da açılmanın nasıl olacağı, vatandaşlar tarafından da az çok tahmin edilebiliyor. Uzmanlarla konuşan Hürriyet yazarı Fulya Soybaş ise 17 Mayıs itibarıyla yaşanması gereken şeylerin neler olduğunu ortay koyuyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan bilim insanları, 17 Mayıs itibarıyla yaşanacak “tam açılma”nın doğru bir karar olmayacağı görüşündeler. Bu hatanın daha önce de yapıldığını ifade eden uzmanlar, 17 Mayıs ve sonrasında tam açılma kararı verilmesi durumunda tam kapanmanın bir işe yaramayacağını savunuyorlar. Peki bu durumda, 17 Mayıs’tan sonra ne gibi gelişmelerin yaşanması gerekiyor?
Uzmanlara göre 17 Mayıs’tan sonra neler yaşanmalı?
Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, konuyla ilgili olarak geçtiğimiz yıl yaşananları hatırlatıyor. Bu bağlamda, geçtiğimiz yıl yaz mevsimi öncesinde yaşanan kapanmaların ardından tam açılmanın vaka sayılarını yeniden 30 bin seviyelerine getirdiğini söyleyen profesör, bir hafta sonra bitecek tam kapanma sonrasında da akılcı davranılarak, tam açılmaya geçilmemesi gerektiğini savunuyor.
Dökmetaş’a göre tam kapanma sonrası süreçte öncelikle mesai saatlerinde düzenleme yapılmalı. Bu durumu örnekle açıklayan profesör, bir grup kamu çalışanının 08:00-16:00, diğer grubun ise 12:00-20:00 arasında işe başlayabileceğini, böylelikle toplu taşımada oluşacak kalabalığın engellenmiş olacağını söylüyor. Profesör Dökmetaş, restoran ve kafelerin ise sıkı tedbirler alınarak açılabileceği görüşünde. Ancak tıpkı daha önce olduğu gibi HES kodu zorunluluğu, masa yoğunluğunun azaltılması ve açık hava, bu mekanlar için kritik önem arz ediyor.
Prof. Dr. İlyas Dökmetaş tarafından yapılan açıklamalarda, aşılama vurgusu da yer alıyor. Tam kapanmanın 1 hafta daha uzatılıp bu 1 haftada aşılamaya yoğunluk verilmesi gerektiğini söyleyen bilim insanı, 1. doz aşılaması yapılan kişi sayısının 20 milyon üzerine çıkması gerekiyor. Mevcut koşullar altında toplumsal bağışıklığında yüzde 30, yüzde 40 civarlarında olduğunu söyleyen Dökmetaş, bu oranın yüzde 50 ve hatta yüzde 60‘lara ulaştığında rahatlayabileceğimizi ifade ediyor. Ayrıca bu bilim insanına göre seyahat kısıtlaması da bir süre daha devam etmeli.
Fulya Soybaş’ın konuştuğu başka bir isim olan Prof. Dr. Nuriye Ortaylı ise özellikle de sınır kapılarında çok ciddi tedbirler alınması gerektiğini, öncelikli olan turizm yerine halk sağlığı olması gerektiğini savunuyor. Sokakta yürüyen vatandaşa bile PCR testi uygulanmasını söyleyen bilim insanı, salgının ancak böyle durdurulabileceğini ifade ediyor. Ortaylı’ya göre nitelikli filyasyon ile hastalık kapan vatandaşların doğru bir şekilde izole edilmesi, salgınla mücadelede en önemli hususlardan bir tanesi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 Mayıs sonrasında uygulanacak tedbirlere ilişkin birkaç gün içerisinde açıklama yapacak. Yapılacak bu açıklamalar, bizleri nelerin beklediğinin en net göstergesi olacak.