Ege Denizi’nde Seferihisar açıklarında 30 Ekim 2020’de meydana gelen, 117 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki depremde Bayraklı ilçesindeki, 10 katlı Yılmaz Erbek Apartmanı B bloğu da yıkıldı. Enkaz altında kalan 11 kişi yaşamını yitirdi, 11 kişi de yaralandı.
Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında 2’si tutuklu 10 kişi hakkında İzmir 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın geçen eylül ayında görülen ilk duruşmasında binanın fenni mesul mimar Nurettin Bozdoğan tahliye edildi. İkinci duruşmada ise mahkeme başkanı, kolon kesildiği iddiasıyla binanın altındaki bir marketler zinciri şirketi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Üçüncü duruşma, bugün İzmir 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Mustafa Yılmaz SEGBİS ile katıldı, tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanı, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden gelen ek bilirkişi raporunun mahkemeye ulaştığını söyledi. Ek raporda, binada kolon kesilmediği, kolon inceltme yapılması durumunda binanın bu şekilde yıkılmayacağı belirtildi. Raporda binanın beton kalitesinin çok kötü olduğu, binanın yıkılmasının da buna bağlı olduğunun altı çizildi.
“KOLON KESİLSE OTURMAYA DEVAM ETMEZDİM”
Duruşmada tanıklar da dinlendi. Apartman sakinlerinden Aysel Çetinkaya, kolon kesilmesi gibi bir şey duymadığını ve görmediğini söyledi. Çetinkaya, “Dairemi kooperatiften almıştım. Yaklaşık 5 yıl oturma ruhsatımız yoktu. Müteahhit Mustafa Yılmaz, 15 gün diye diye bizi 5 yıl oyaladı. Sonra tüm sakinler vekaletlerini bana verdi. 45 daire ve 2 dükkanın vekaletini alıp, oturma ruhsatı için belediyeye başvurdum. Anlaştığımız yapı denetim firması çizimleri yaptı. Belediyeden gelip, kontrol ettikten sonra onayladılar. Kolon kesildiğine dair bir şey duymuş olsam zaten orada oturmazdım” dedi.
DURUŞMA NİSAN AYINA ERTELENDİ
Apartmanın yöneticisi Tayfun Büyüközlü de, “Yıkılan binada 11 yıl yöneticilik yaptım. Zeminde normalde kolonlar arasında cam vardı. Onlar sökülüp, hazır beton örüldü. Üzerine de pencere yapıldı. Kolon kesilmesi veya tıraşlanması gibi bir şey duymadım” diye konuştu. Binaların yapımında şantiyede bekçi olarak görev yapan Teymur İpek ise binanın ilk 2-3 katında işçilerin betonu elleriyle hazırlayıp döktüklerini, hazır betonun sonraki katlarda kullanılmaya başladığını belirtti. Tanıkların dinlenmesinin ardından heyet, kooperatif kurulduğu sırada üye olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma izni istenen avukat A.Y.’nin de tutuksuz sanık sıfatıyla yargılanacağını açıkladı. Mahkeme, sanık Mustafa Yılmaz’ın tutukluluk halinin devamına, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden de ek bilirkişi raporu alınmasına hükmederek duruşmayı 15 Nisan’a erteledi.