Dünya nüfusu hızla artıyor. 2050 itibarıyla küresel nüfusun 10 milyara ulaşması bekleniyor. Yerleşim yerlerinin genişlemesiyle tarım alanları azalıyor. Toprak ilaç ve gübre ile zehirleniyor. Yer altı suları yok oluyor. Hâl böyleyken kuraklık ve kıtlık kapımızda. Kısacası geleneksel tarım şartlarının giderek zorlaşması bizleri sürdürülebilir çözüm arayışına yönlendiriyor. “Horticulture” yani “teknolojik kentsel tarım” alanında iş birliğine giden Signify ile Urla Digital Agriculture, tarım alanına ihtiyaç duymadan coğrafya, lokasyon ve iklimden bağımsız şekilde kapalı alanlarda tarım imkânı sunuyor. Bu yöntemde suya neredeyse hiç ihtiyaç duyulmazken, güneşin yerini led ışıklar, çalışanların yerini yapay zekâ alıyor. Horticulture ile Sibirya’da -30 derece ya da çölde +55 derecede taze ürün üretmek mümkün.
TEST YAPSAK ORGANİK ÇIKAR
Urla’da Signify iş birliği ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü desteği ile 1,5 yıldır tarım yapan Urla Digital Agriculture Kurucusu Okan Alper bu şekilde tamamen kapalı ortamlarda tarım alanlarına ihtiyaç duymadan en ideal şartlarda kaliteli ve sağlıklı üretim yapabildiklerini söyledi. Kapalı ortamlarda güneş ışığı yerine led ışığından faydalandıklarını anlatan Alper “Bitkiler doğal ortamda ne alıyorsa aynı kapalı ortamlarda da aynısını alıyorlar. Hava, su, iklim, nem, sıcaklık, karbondioksit miktarı, besin değeri gibi 10 parametreyi yapay zekâ ile kontrol ediyoruz. Led ışığı ideal şartlarda verdiğinizde bitki hızlanıyor, hasat artıyor. Bu şekilde marulda üretim süresini üç aydan 20-25 güne indirdik. Şeker otu var mesela. Yılda bir hasat alınırken biz iki ayda bir hasat alabiliyoruz. Çilekte yılda 2-3 defa hasat yapılırken biz iki ayda bir hasat yapıyoruz. Bu şekilde üretilen ürünler aynı zamanda çok sağlıklı. Mantar, ilaç yok. Yıkamadan yiyebilirsiniz. Organik sertifika alamıyoruz ama test yapılsa ürünlerimiz organik çıkar” dedi.
DAMAK TADINA UYGUN ÜRETİM
Bu yöntemle kışın da rahatlıkla üretim yapılabildiğine değinen Alper şu bilgileri verdi: Bu yöntemle damak tadına uygun ürünler de geliştirebiliyoruz. Mesela Fransızlar çeri domatesini tatlı sever. Şeker miktarını ayarlayarak domatesi daha tatlı yapabiliyoruz. Aynı şekilde çilekler daha tatlı oluyor. Bugüne kadar domatesten salatalığa, biberden çileğe, naneden ıspanağa, şekerden orkideye kadar 50’in üzerinde bitkiyi yetiştirmeyi başardık. Alp Dağlarında yetişen çiçekler var, onları yetiştirdik. Daha çok doğada az bulunan değeri yüksek endemik bitkilerin üretilmesine odaklanıyoruz. Bu sistem endüstriye tüketim için de büyük fırsatlar sunuyor. Çünkü sürdürülebilirlik önemli. Bir sene hastalık oluyor bir sene kuraklık oluyor, istediği ürüne ulaşamıyor. Bu şekilde 10 yıl boyunca her gün aynı kalitede ve aynı fiyatta ürün üretebilirsiniz. Hedefimiz bu ürün ve sistemleri yut dışına ihraç etmek.
İSRAFI BİTİRECEK
Signify İş Geliştirme ve Ticari Satış Direktörü Selin Türkmenoğlu da su tüketiminin yüzde 70’inden fazlası tarım arazilerinde kullanıldığına dikkat çekerek, bu sistem ile büyük tarım arazilerine ihtiyaç duymadan atıl durumdaki fabrikalar ve otoparklarda dikey tarımın mümkün olduğunu söyledi. Türkmenoğlu “Arkada sürekli öğrenen bir yapay zekâ sistemi var. Her bitki türünün fotosentez evresi, güneş ışığının hangi dalga boyuna ve ne şiddetle ne uzunlukta alınması gerektiği analiz ediliyor. Ve uzmanlar tarafından dijital bir reçete oluşturuluyor. Bu şekilde geleneksel tarımda kullanılan suyun yüzde 5’ini kullanarak aynı verimi elde edebiliyoruz. Led ışık ile de elektrikten yüzde 50 tasarruf sağlıyoruz. Horticulture ile israfın da önüne geçebiliriz. Her sene 1,5 trilyon dolar değerinde 1,5 milyar ton gıda sofraya gelemeden telef oluyor. Ayrıca bitkilerin katettikleri mesafe besin değerini yüzde 30 azaltıyor. Kısaca sürdürülebilir, yerel, israfın olmadığı, doğal kaynakların minimum tüketildiği, kimyasal maddelerin kullanılmadığı, kontrollü, sağlıklı bir tarım imkanı sunuyor” diye konuştu.
Signify Orta Doğu, Türkiye, Afrika ve Pakistan Kurumsal İletişim Direktörü Ebru Ertan Bilge ise “Philips Aydınlatma olarak başladığı serüvende Mayıs 2018’de Signify olarak değiştirdik. Işığın anlamını değiştirmek için yola çıktık. Hedefimiz insan hayatına ve dünyaya değer katan çözümler üretmek” dedi.
30 KAT VERİM ARTIŞI
¥ Sadece 1 kg marul yetiştirmek için ortalama 25 litre su harcanıyor.
¥ 30 metrekare alanda 25 günde 4.500 adet marul yetişiyor. Normal marula göre 5 kat C vitamini artıyor.
¥ Stevia bitkisinde yılda bir defa hasat alınırken bu teknolojiyle yılda 6 hasat alınabiliyor.
¥ Birim metrekarede normal tarıma göre 30 kata varan verim sağlanıyor.
Türkiye Gazetesi