Yenilenebilir enerji sistemleri, elektronik yapı teknolojileri, kuvvetli akım çözümleri, otomasyon hizmetleri ve elektronik haberleşme sistemleri üzerine faaliyet gösteren Çatalbaş Elektrik, 40 megavat kurulu güce sahip depolamalı Güneş Enerjisi Santralleri’ni (GES) iki yıl içinde hayata geçirmeyi planlıyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından açıklanan ‘2023 yılı Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen 100 Şirketi’ sıralamasında enerji sektöründe en hızlı büyüyen firma olan Çatalbaş Elektrik’in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çatalbaş, TOBB tarafından açıklanan listede genel sıralamada 6. sırada yer aldıklarını söyledi. Çatalbaş, rüzgâr enerjisi sektöründe yatırımcı olmak için gerekli süreçleri de başlattıklarını kaydederek, yenilenebilir enerji sektöründe gelişen alanlara yatırım yaparak büyümelerini sürdüreceklerini bildirdi.
“İç Anadolu’da ofis açacağız”
10 yılda çözüm ortağı oldukları firma ve kuruluşların ciddi referans projelerine imza attıklarını dile getiren Mehmet Çatalbaş, limanlardan marinalara, fabrikalardan üniversitelere, stadyumlardan havalimanlarına kadar geniş bir yelpazedeki taahhütlerde enerji verimliliğini en üst seviyelere çıkardıklarını kaydetti.
Çatalbaş, yurt içinde çok sayıda projeye çözüm ortağı olarak güç verdiklerini bildirerek Türkiye genelinde geçen yıl Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bölge müdürlükleri oluşturduklarını, 2024 yılı içinde de İç Anadolu Bölgesi’nde ofis açacaklarını vurguladı. Mehmet Çatalbaş, 2023’te GES için 250 megavattın üzerinde sözleşme, 176 megavat da kabul gerçekleştirdiklerini, kurumsallığın temellerini atarak şirketteki pozisyon ve görev dağılımlarını netleştirdiklerini, müşteri ve satış destek odaklı çözümleri ön plana taşıdıklarını bildirdi.
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde 6 bin metrekaresi kapalı, toplamda 18.000 metrekarelik alanda kurulu tesiste, depolanabilir güneş enerjisi santrallerine de yatırım yapacaklarını aktaran Çatalbaş, 40 megavatlık ön lisans başvurusu yaptıklarını, sonuçlanmasıyla “ülkemizin içinde bulunduğu finansal ve ekonomik koşullar hazır hale geldiğinde” en geç iki yıl içinde 10 milyon dolar tutarında bir yatırımla projeyi gerçekleştireceklerine dikkat çekti.
Geçen yıl içinde depolamalı güneş enerji santral çözümlerinde partnerlikler ve ürün geliştirme anlamında adımlar attıklarını, biri Avrupa, diğeri Türkiye’nin önde gelen yatırım firmalarından olmak üzere iki firma ile görüşmelerde belirli seviyeye geldiklerini ve bu süreçleri de kısa zamanda tamamlayacaklarını aktardı. Çatalbaş, planlarının; yurt içindeki tedarikçilerden temin edecekleri lityum pillerle kendi ürünlerini oluşturarak yurt içi pazarına adım atmak olduklarını daha sonra ise ihracata yöneleceklerini ve hedef pazarlar olarak da Ortadoğu, Afrika ve Avrupa ülkelerini belirlediklerini bildirdi.
“Oyunun kuralları baştan net olmalı”
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) yenilenebilir enerji yatırımları için alınan bazı kararları 3-4 ay sonra değiştirilebildiğini, uygulamasına ara verip durdurulabildiğini ya da ek maddeler le düzenlemeler yapabildiğini anımsatan Mehmet Çatalbaş, EPDK’nın uygulamalarında ön görülebilirliği artırması gerektiğini kaydetti. Çatalbaş, “EPDK’nın en sonunda getirdiği kuralları en baştan sektör paydaşları ile daha fazla iletişim halinde yapmasının sektördeki yatırımcıların önünü daha da açacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“GES’te izin süreleri hızlandırılmalı”
GES yatırımlarında izin süreçlerine ilişkin de sorunlar bulunduğunu dile getiren Çatalbaş, ekim ayında çağrı mektubu başvurusu yapmış bir kişinin mart ayına girmek üzereyken bile hala cevap alamadığını anımsatarak TEİAŞ ve EPDK’nın bu süreçleri hızlandırmasına ihtiyaç olduğunu kaydetti. Çatalbaş, yatırımcıları somut ve değişmeyen maddelerle yönlendirmenin enerjide istikrarlı ve güvenilir politikalar için şart olduğunu aktararak, “Çünkü enerji yatırımcısı değerli yatırımcıdır, cari açığa katkı sağlayan yatırımcıdır. O yüzden bu yatırımcıları küstürmemek lazım. Çağrı başvurularının hızlı sonuçlandırılması gerekiyor. Bu alanda, çok ciddi bir istihdam kaynağı da sağlanıyor” dedi.
“Arazi GES’ten önce Çatı GES’lere öncelik verilmeli”
Güneş enerji santralleri (GES) yatırımlarında arazi GES’lerden önce çatı yatırımlarına öncelik verilmesini isteyen Mehmet Çatalbaş, yüksek tüketimi olan sanayiciler için elektriğin çok önemli olduğunu, burada yaşanan kayıpları aşmak için elektriğin tüketildiği yerde üretilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Tüketimi çok fazla olan yatırımcılar ve sanayiciler başta olmak üzere, öncelik sıralaması tanınarak başvuru dönemine göre kapasite dağıtılması gerektiğine işaret eden Mehmet Çatalbaş, şöyle devam etti: “Bunun dışında çatıdaki süreçler tamamlanmadan arazi GES’e geçme taraftarı değilim. Çünkü neden, dünyada azalan tek şey toprak, ciddi bir alan. Ülkedeki arazilerin daha kontrollü tespit edilmesi gerekiyor. İletim kayıpları ve işletme maliyetleri arazilerde daha fazla. Zorunlu olmadıkça çatılardaki potansiyelin değerlendirilmesinden sonra arazilere geçilmesinin daha doğru olacağına inanıyoruz.”
“GES’te 30 gigavat kurulu güce ulaşabiliriz”
Türkiye’nin GES’te uygulanabilir potansiyelinin 30 gigavatlar seviyesinde bulunduğunu ifade eden Mehmet Çatalbaş, insan kaynağından malzemeye kadar eldeki imkanlar çerçevesinde kurulabilecek GES gücünün yılda 3 gigavat seviyesinde olduğunu söyledi. İmar, mevzuat, çağrı mektubu, doğru projelendirme süreçleriyle ilerlendiğinde bu rakama ulaşılabileceğini kaydeden Mehmet Çatalbaş, Türkiye’nin 2012’den bugüne GES kurulu gücünce 12 bin megavata ulaştığını, bunun yıllık ortalamasının 1.200 megavat olduğunu, son yıllarda bu ortalamayı yükselten kurulumlara ulaşıldığını daha gidilebilecek çok yolun olduğunu ifade etti.
“Kendini geliştirmek isteyen gençlere kapımız açık”
Mehmet Çatalbaş, özellikle yeni mezun mühendislerin çok fazla projelerde aktif olduğunu gördüklerini, üniversite-sanayi iş birliğini önemsediklerini, bu noktada şirketin kapılarının çalışkan, istekli ve kendini geliştirmek isteyenlere sonuna kadar açık olduğunu vurguladı. Mehmet Çatalbaş, şunları kaydetti: “Okullardaki eğitim ile sanayicinin ihtiyaçları farklı olabiliyor. Öğrenciler, piyasadaki bir mühendisin ne yaptığını bilmeden mezun oluyor. Biz bu noktada üstümüze düşeni yapmanın gayretindeyiz. Şu an yaklaşık 8 kişilik bir öğrenci grubuna dışarıdan destek veriyoruz, projelerini maddi- manevi destekliyoruz. Mezun olacak çalışkan, istekli, araştırmaya yönelik genç mühendislere kapımız açık.”