Geçici ikâmet sağlanan vatandaşların yeni bir hayata merhaba demeleri için istihdamın sürekliliğinin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Gençer, depremde evlerini kaybederek yurdun farklı kentlerinde geçici barınma merkezlerine ya da akrabalarının yanına sığınan vatandaşların, yeniden aile düzeni kurmalarının önemine dikkat çekti.
Depremin etkilediği kentlerde sanayi ve hizmet sektörlerinde çalışan yüz binlerce insanın farklı illerde barındığını anımsatan Gençer, “Depremden olumsuz etkilenen ve göç ettiği il ve ilçelerdeki kamu kurumlarına bilgilendirmelerini yapan vatandaşlarımızın istihdamı için teşvik sağlanmasını öneriyoruz. Bu vatandaşlarımız arasında bulunan meslek sahibi, imalat ve hizmet sektörlerinde deneyim kazanmış insanlarımızın hızla normal yaşamlarına dönmelerini sağlamamız gerekiyor. Bu insanlarımızı istihdam edecek işletmelere ücret ve sigorta desteği sağlanması ile çok daha hızlı şekilde normal hayatlarına dönmeleri, kendi yuvalarında barınmaları ve deprem psikolojisini atlatmaları mümkün olabilecek” dedi.
“İşsizlik sigortası fonundan karşılanabilir”
Şener Gençer, depremzedeleri istihdam eden işletmelere sağlanacak teşviğin, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmasını önerirken, “Fonda 2022 sonu itibarıyla biriken 125 milyar TL kaynak istihdamı korumak için kullanılabilir. Depremde işsiz kalan işçilerin koşul aranmaksızın işsizlik ödeneğinden yararlandırılması, işten ayrılmak isteyen depremzedelerin ise kıdem tazminatlarının ödenmesini öneriyoruz” dedi.
Gaziantep başta olmak üzere, depremin etkilediği kentlerde kümelenen sektörlerin başında plastik ve tekstilin geldiğine işaret eden Gençer sözlerini şöyle sürdürdü: “Depremin en çok etkilediği 10 kentimizde 57 organize sanayi bölgemiz, bu bölgelerdeki 4 bin 500 işletmede 540 bine yakın çalışanımız var. Sanayi odalarımızdan gelen bilgilerde 23 OSB’mizin ağır hasar aldığı; Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman’da ise ekonominin tamamen durduğu anlaşılıyor. Sadece Antakya’daki sanayi sitelerinde bin 500’ün üzerinde işletmemiz tamamen yıkıldı.
Doğalgaz ve elektriğin tam olarak verilemediği deprem bölgesinde bazı fabrikalarımız belki de hiç açılmayacak. Açılsalar bile işçisi olmayan fabrikalarla karşı karşıya kalma ihtimalimiz çok yüksek. Tüm kaynaklarımızı en efektif şekilde kullanarak depremin yaralarını daha hızlı sarabiliriz. İşsizlik Sigortası bu tür durumlarda devreye sokulabilecek bir mekanizmadır. Pandemi döneminde istihdamın korunmasında hayati rol üstlenen fon, depremzede vatandaşlarımızın istihdamı için de kullanılmalıdır.”