6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, konutlarına deprem testi yaptırmak isteyenler, İnşaat Mühendisleri Odalarına ve belediyelere başvuruyor.
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, konutların deprem riskine yönelik testlerle ilgili bilgi verdi.
Bina güçlendirme çalışmalarının en doğru neticeyi verdiğini söyleyen Yüzgeç, yüksek şiddetli depremlerde büyük can kayıplarına neden olan en önemli faktörlerin başında riskli binaların bulunduğunu belirtti.
Yüzgeç, “Gözlemlerimize göre, bu son depremlerdeki güçlendirme çalışmalarının performansının iyi olduğunu, bazıları hasar almakla birlikte güçlendirilmiş binaların büyük bölümünün hasarsız olduğunu, tadilat yapılarak devam edebileceğini gördük.” ifadelerini kullandı.
Konut sahiplerinin, içinde bulunduğu yapıya ilişkin gördüğü, yaşadığı sıkıntıları veya riskleri öncelikle tespit etmesi uyarısını yapan Yüzgeç, binanın bodrumundan başlayıp çatısına kadar taşıyıcı elemanları ve kolonları ile birlikte kirişlerinin de gözlemlemesi önerisinde bulundu.
Eski yapılarda en çok korozyon sorununa rastlandığının altını çizen Yüzgeç, bina risklerinin ön değerlendirme testlerine ilişkin şunları söyledi:
“Korozyon, demirin paslanmasıdır. Bir yapının hasar almasında bakımsızlık önemli etmenlerden birisidir. Zaman içerisinde binalardaki su sızıntıları dışarıdan betonun içine nüfuz ederek korozyona sebebiyet verir. Betonun o ‘dış kabuk’ dediğimiz etmeni patlatıp kendisini gösterir tesisatların su sızdırmasıyla uzun yıllar çerçevesinde oluşmuş deformasyonlardır. Binalarda yaşananlar bu risklerin görülmesi halinde yurttaşlarımız belediyelere ya da odalarımıza başvurabilir, bilirkişilik talebinde bulunabilirler. Bunlar bir ön değerlendirme içindir. Bu ön değerlendirme de binanın içerdiği riski tespit eden bir çalışmadır.”
“Bina güçlendirme yıkıp yeniden yapmaya kıyasla daha düşük maliyetli”
Ön değerlendirmelerin ardından riskli görülen binalar için performans analizi yapılması gerektiğini anlatan Yüzgeç, bunun için binalardan bol miktarda karot alınıp, gerekli demir donatıları tespit edilerek, binanın yapısal elemanları ve boyutlarının yeniden projelendirildiğini belirtti.
Ortaya çıkan sonuca göre binanın ne ölçüde riskli olduğunun ve nerelerinden güçlendirilmesi gerektiğinin bu çalışmalarla raporlandığını dile getiren Yüzgeç, “Çok maliyetli bir sonuç ortaya çıkacaksa artık yıkılıp yeniden yapılması gerekir, izlenmesi gereken prosedür olarak bunu öneriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bina güçlendirilmesinin yıkıp yeniden yapmaya kıyasla maliyetinin daha düşük olduğuna işaret eden Yüzgeç, “Ülkenin kaynaklarını düşünürsek güçlendirme ideal bir çözümdür ama mutlaka bunun uzmanlar tarafından değerlendirilmesi gerekir.” dedi.
Yüzgeç, yaşanan faciaların önüne geçilmesi için mühendisliğe güvenilmesi gerektiğini vurgulayarak, yapılaşmalarda kar zarar odaklı çalışılmaması gerektiğini söyledi.
Mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin ikinci plana itilmesine müsaade edilmemesi gerektiğini dile getiren Yüzgeç, müteahhitlerin mühendislik hizmetlerini kar maksimizasyonuna engel olarak gördüğünü ancak bu hizmetlerin inşaat maliyetlerine çok cüzi miktarlarda yansıdığını sözlerine ekledi.