Dünya, 2023’e kurak girdi. Türkiye de dahil kuzey yarım küredeki birçok ülkede kar yağışlı gün sayısında azalma yaşandı. Konuya ilişkin açıklama yapan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulamaları ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, kar yağışının önemine dikkat çekerek bahar ve yaz mevsimlerinin başında akarsuların, yer altı sularının ve toprağın eriyen kardan beslendiğini belirtti.
Özellikle yüksek yerlerde, yüksek basıncın olduğu dönemlerde ayaz sebebiyle don ve buzlanmanın yaşandığını ekleyen Türkeş, kar yağışının, İç Anadolu ve Doğu Anadolu gibi karasal iç bölgelerde toprağın ve bitkilerin üzerini örterek soğuktan etkilenmelerini önlediğini, böyle dönemlerde kar yağmaması halinde, toprağın çok daha derinlere doğru donacağını ifade etti.
Ağaçlar, çalı kökleri ve tarım ürünleri zarar görecek
Bu durumun ağaçların, çalıların köklerinin ve tarımsal ürünlerin zarar görmesine neden olacağı bilgisini veren Türkeş, kar örtüsünün küresel iklim değişikliğinin etkisiyle ısınan hava sonucu bitkilerin erken uyanmalarını engellediğini ve ani sıcaklık değişimlerine karşı koruma sağladığını, ayrıca bitkileri haşerat ve zararlılara karşı koruduğunu da sözlerine ekledi.
Küresel ısınmanın etkisi sonucunda yağışların ancak yağmur olarak yeryüzüne inebildiğini söyleyen Türkeş, “Kuzey yarım küredeki birçok ülkede ve Türkiye’de, kar yağışının yerde kalma süresinde, kar yağışlı gün sayısında, karın kalınlığında ve karla kaplı alanın genişliğinde azalma var. Bunun önemli bir bölümünün de iklim değişikliği ile bağlantılı olduğu düşünülüyor” dedi.
Daha kurak dönemler yaşanacak
Kar yağışının olmadığı zamanlarda doğal ekosistemlerin yanı sıra tarımsal ekosistemlerin de yılın bir bölümünde ciddi nem kaynağını kaybedeceğine değinen Türkeş, “Bu yıl da böyle bir yıl, çünkü sıcak geçiyor, yüksek basınç koşulları var. Bir yandan kuraklık, bir yandan buharlaşma etkili. Türkiye’de ve Güney Avrupa’nın önemli bir bölümünde uzun süreli ortalamalara göre kar yağışında azalma ve uzun süreli ortalamalarda daha yüksek sıcaklıklar hakim” ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki dönemde Akdeniz Havzası’nda da kış kuraklıklarının beklendiğini belirterek, şu anki dönemden çok daha şiddetli ve uzun süreli kuraklığın yaşanabileceği değerlendirmesinde bulunan Türkeş, Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu haricinde Türkiye’nin büyük bir çoğunluğunun uzun süreli ortalamalardan daha az yağış alacağı tahmininde bulundu.
Türkiye’nin de içinde olduğu Güney Avrupa’da yüksek basınç koşullarının daha etkili olacağını belirten Türkeş, “Kar yağışının da olmadığı kurak koşullar yaşanacak gibi duruyor. Genel anlamıyla kış kurak geçer ve kar da olmazsa tarım havzaları, orman ekosistemleri, barajların dolulukları hidroelektrik santralleri bakımından sıkıntı yaşanabilir” dedi.