Bilindiği gibi Silivri’de yaşanan depremler bölge halkında tedirginliğe neden oldu. Peki ilçede konut sektörü ne durumda. Deprem yüzünden halk nasıl evlere yöneldi? Tüm bu soruların cevaplarını TURYAP Silivri Yenimahalle Temsilciliği Gülcan ORUS’a sorduk. Konuyla ilgili detaylar bu haberimizde
Konut kredileri hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz? Sizce 0,99 oranları sektörü canlandırmaya yetecek mi? Bundan sonra konut satışlarda artış yaşanır mı? Bilindiği gibi firmalar da kendi bünyelerinde faiz oranlarını düşürüyor emlak uzmanları olarak bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
2018 yılı 3.çeyreğinden itibaren başlayan döviz fiyatlarında ki artışlarla yaşanan kaotik ortamda artan piyasa faizleri ile yatırımın gözdesi olan emlak maalesef irtifa kaybetti. Tabi ki konut finansman oranları da arttı. Döviz de yaşanan bu gelişmelerle maliyetlerde neredeyse yüzde 47 oranında artış gösterdi.
13 ay gibi süren bu sürecin sonunda bankaların 0,99 aylık faizli kampanyası sektöre ilaç oldu. Çünkü bu süreçte şişen ve arz da biriken yapı stokların eski maliyetlerde olması aslında alıcı kitleler açısından da büyük avantajlar sunmaktadır.
Projelerin kendi bünyelerinde 0,69 seviyelerine çekmesi 0,99 kampanyasından bekledikleri karşılığı bulamamasından kaynaklanmaktadır. Neden? 3 nedenle bakmak lazım. 1. neden metrekare bazlı satış fiyatları yüksek olan bölgeler de bu tür pazarlama atraksiyonları normaldir. Sert ve acil satışa yönelmişlerdir. 2. neden finasman maliyetleridir.
Çünkü ticari faizler çok yüksektir ve ortada kâr kalmamaktadır. 3 neden ise kurum veya kişisel teslim tarihleri ve taahhüdüdür.
Konut alımı günümüzde ‘yerine konulamayacak mülklerin’ satışıdır. Çünkü bu maliyetlerle bu konutlar inşa edilemez ve satılamaz.
Silivri bölgesi konut piyasasında arzda biriken konut sayısı neredeyse 7-8 bin civarındadır. Bölge de sayılı ve büyük inşaat şirketlerinin projelerine bakarak yüzlerce şirket ve yatırımcı inşaat işine girdi.
Lakin umduğunu bulamadı. Şu anda geri dönüşü en yüksek bölgelerden biri olan Silivri’de satış fiyatları m2 bazında 2.500-tl/m2 ile 3.500-tl/m2 arasındadır. Bu rakamlar yüzde 45-50 kat karşılığı oranlarını baz alırsak ‘zararına satışlardır.’ Ancak iskânları alınmış biten proje ve inşaat sayısı ise maalesef kısıtlı olması nedeniyle kiralık konutların hızla tükenmektedir.
Konut kredi faizlerinde yeni bir gelişme yaşandı. Kamu bankaları daha önceden kredi kullanan ve yapılandırma isteyen vatandaşların bu isteğini gerçekleştirdi. Bu konu hakkında neler söylersiniz?
Bu konuya 2 sebeple bakıyorum; 1.si geleceğe güven olmasa bu yapılandırma bankalar tarafından mümkün değil yapılmaz. 2.si zorunluluk diyeceğim lakin bankalar para satışını düşünmüştür. Çünkü mevduatta biriken parayı değerlendirmek istediklerini düşünüyorum.
Son 1 ayda İstanbul diken üstünde. Deprem gerçeği bir kez daha kendini hissettirdi. Sizin bölgenizde sahil bölgesi olarak geçiyor. İstanbul’un en riskli bölgeleri olarak adlandırılan sahiller sizce ne durumda. Yapılara baktığınızda İstanbul halkı sahillerden uzaklaşmalı mı? Yeni yapılan konutlarda durum ne?
Türkiye bir depremler ülkesidir. Yaşayan nüfusun neredeyse yüzde 80’i deprem riski taşıyan alanlarda ikamet etmektedir. Silivri bölgesi Marmara fay hattına 20km mesafededir. Bu nedenle yaşanan depremle insanlar özellikle belediye konutlar bölgesi başta olmak üzere rakım seviyesi düşük alanlarda yer alan tüm binalar ciddi bir korku ve endişe yaşamıştır. Malumunuz üzere yaşanan deprem 5.8 olmasına rağmen maalesef bu durum halkta daha sağlam binalar ve özellikle ahşap taşıyıcı sistemli binalara bir arayışı başlatmıştır.
Yeni, markalı ve sayılı projelerin sistem ve yapısal lejantları nedeniyle bir sorun olmadığı açıktır. Ancak aynı şeyi münferit proje ve binalar için bir şey söylemenin erken olduğunu düşünüyorum.
Kentsel dönüşüm konusunda büyük bir istek var. Fakat bir türlü istenen seviyelere ulaşamadı. Sizce en büyük etken nedir? Neden kentsel dönüşümü başaramıyoruz.
Ülkemizin neredeyse yüzde 70’i eski yapılardan oluşuyor. Kentsel dönüşüm ülkemiz için hayati önem taşıyan büyük bir proje. Ancak son yaşanan ekonomik durum nedeniyle arzda biriken konut sayısı, pazarda yaşanan daralma ve düşen talepler ile düşüşe geçen konut satış fiyatlarının da olumsuz etkisi olduğu açıktır. Ben inşaat şirketlerini de bu konuda bir beklemeye geçtiğini düşünüyorum. Çünkü inşaat sektörü hedef kitle olarak adlandırdığımız pazarın daralması ile eskiye nazaran geniş bir yelpaze de olmadığı için ancak bugün itibariyle 3 kesime hitap edebiliyor.
1-ikamet için ev arayışında olanlar,
2-Yurtdışında yaşayan Türkler,
3-Yabancılar