Türkiye konut sektörü son yılların en durgun dönemlerini yaşarken, inşaat sektörüne can simidi olacak adım Merkez Bankası tarafından atılmıştı.
Faizlerin aşağı çekilmesiyle kamu bankaları da konut kredi faizlerini 10 yıl için 0,99 oranlarına çekerek sektörün biraz olsun nefes almasına olanak sağladı.
Eylül ayına girdiğimiz bir dönemde gözler yeniden Merkez Bankasına çevrilmiş durumda. 12 Eylül 2019 tarihinde faiz konusu bu aya damga vuracak.
Emlak Haber Ajansı olarak inşaat sektörü ve gayrimenkul uzmanlarından görüşler almaya devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde açıklanacak faizler ve konut satışları ile ilgili gelişmeleri Turyap Büyükçekmece Temsilcisi Şaban Türker’e sorduk. Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Şaban Türker, şunları söyledi:
“Bilindiği gibi ülkemiz seçim atmosferini yaşadı. İnsanlar ekonomik güvensizliğin ve siyasi çalkantıların gölgesinde konut alma isteklerini ötelediler. Konut kredi faizlerinin düşmesinden çok, genellikle ekonomik gelişmeler insanları tedirgin ettiğinden dolayı, birçok kişi ev alma hayalini bir nebze olsun bastırmış durumda.
Temmuz 2019 yılına bakacak olursak, bir önceki ayın aynı ayına göre yüzde 17,5 oranında satışlarda düşüş olduğu görülüyor. Temmuz ayında toplam satılan konut 102 Bin 236 olduğu görülüyor.
‘Faiz indirimi beklentinin altında kaldı’
Kamu bankalarının yaptığı faiz indirimi beklenen ilgiyi görmüş değil. Hepimizin beklentisi faizlerin yüzde 0,99’a indiğinde belirgin bir talep oluşmasıydı. Faiz oranlarının 0,99’da beklenen ilgiyi görmemesi, vatandaşların ekonomiye olan güvensizliği ve döviz kurlarının sürekli artması inşaat sektörüne olan güveni de sarsmış durumda.
‘Piyasaların beklentisi faizlerin yüzde 0,78 olması’
Tüm sektör temsilcilerinin gözü 12 Eylül’de açıklanacak faiz konusunda olacak. Piyasaların beklentisi 0,78 seviyelerine inmesi. Bu gerçekleşecek bir oran mı? Pek ihtimal vermiyorum fakat olabilir. Bu da piyasalara olumlu yansıyacağı kesin olan bir gerçek. İnsanlarda ekonomik güvensizlik olduğu müddetçe, ‘Yarın işten çıkarılırsam’ korkusu devam ettikçe bu konular piyasalardaki satış oranlarına da olumsuz olarak yansıyacaktır. ‘’ dedi.
Dövize endeksli konut kredisi yapılandırmasına Yargıtay’dan red.
Yıllardır hayalini kurduğu daireyi almak için dövize endeksli kredi çeken tüketici, bir süre sonra mahkemeye başvurarak kredinin TL üzerinden yeniden uyarlanmasını istedi.
Davada son noktayı koyan Yargıtay, davacının başlangıçta seçme özgürlüğü varken TL yerine döviz bazında kredi kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğine hükmetti.
Hukukta sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkelerinin kabul edildiğine dikkat çeken Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, sözleşmelerin bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanması gerektiğine hükmetti.
Yargıtay’ın dövize endeksli konut kredileri hakkında verdiği kararı değerlendiren Turyap Büyükçekmece Temsilcisi Şaban Türker, konuyla ilgili şunları söyledi.
“Yargıtay kararı hukuken doğru bir karar
Bu karar aslına bakarsanız doğru bir karar. Çünkü sözleşme yaparken döviz kuru tercih edenler çok az bir oranda faiz ödüyorlar. Burada özgür iradesini ve hesaplamasını yapan vatandaş sözleşme kurallarına uyması gerekiyor. Vatandaş burada döviz kurunun düşmesi ve yükselmesi neticesini hesaplayarak bu sözleşmeyi imzalıyor, Yargıtay’ın verdiği bu karar hukuken doğru bir karardır. ‘’ diyerek sözlerini tamamladı.
Emlak Haber Ajansı