Türkiye’de elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulumu ve hizmetin sunulması hakkında usul ve esasları belirleyen yönetmelik Nisan ayında, teknik şartname de geçen hafta Resmi Gazete’de yayımlandı. Türkiye’de elektrikli araç satışları artıyor. Ancak bu araçların kullanımının ne kadar pratik olduğu ve altyapısının yeterli olup olmadığı tartışılıyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, Mayıs ayı sonunda Türkiye’deki ilk şarj ağı işletmeci lisanslarının verildiğini açıkladı.
Yılmaz, 2021 sonu verilerine göre yaklaşık 6 bin 500 elektrikli araç ile 3 bin 500’e yakın şarj ünitesi olduğunu söyledi. 2030 yılında 1 milyonun üzerinde elektrikli araç sayısına ulaşılacağını, en az 100 bin şarj ünitesine ihtiyaç duyulacağını da ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Mart ayı sonunda Twitter hesabındann yaptığı açıklamada, “Yerli otomobilimiz Togg başta olmak üzere elektrikli otomobil üretimi ve kullanımındaki gelişmeleri dikkate alarak yeni adımlar atıyoruz. 81 ilimizin tamamında 1.500’den fazla yüksek hızlı şarj istasyonu kurulmasına yönelik çalışmalara 300 milyon liralık bir destek sağlıyoruz” demişti.
1 MİLYON TL’NİN ALTINDA YALNIZCA İKİ MODEL VAR
Türkiye’de şu anda tamamen elektrikli otomobil satışı var ve her geçen gün sayısı artıyor. Ancak BBC Türkçe‘ye konuşan Motor1.com Yazı İşleri Müdürü Mert Gökhan, bunların hep “Premium” markaların modelleri olduğuna ve 1 milyon TL’nin altında yalnızca iki araç bulunduğuna dikkat çekiyor. Gökhan, Tesla’nın ofis açtığını, yakın zamanda beklense de araçların ne zaman getirilip satılmaya başlanacağının net bir şekilde bilinmediğini de ekliyor.
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından tasarlanan ilk elektrikli otomobilin de yıl sonunda kullanılması bekleniyor.
Mert Gökhan, Türkiye’deki elektrikli araç satışlarıyla ilgili verilerin sadece Otomotiv Distribütörleri Derneği’nden (ODD) ya da Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği’nden (TEHAD) alınabildiğini belirterek satışlarla ilgili şunları söylüyor:
“TEHAD verilerine göre geçtiğimiz yılda Türkiye’de sadece elektrikli, yani hibrit olmayan 2849 adet araç satıldı. ODD’nin verilerine göre bu sene başından beri, geçtiğimiz ay sonuna dek 1764 adet elektrikli otomobil satılmış bile.”
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Elektrik Tesisat Portalı (ETP) Elektrikli Araç Çalışma Grubu* ise, Türkiye’de 2021 yılında 2864 adet elektrikli, 49 bin 503 adet hibrit araç satıldığını, bu sayıların pazarın yüzde 9,1’ine denk geldiğini belirtiyor.
Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) kurucusu Berkan Bayram satışların katlanarak arttığını ancak Türkiye’de elektrikli araç kullanımının ve satışların Avrupa ülkelerinden az olduğunu söylüyor:
“Bunun sebebi şarj altyapısının gelişmemiş olması değil tüketicinin elektrikli otomobile ulaşamaması, fiyatlamanın çok yüksek olması. Avrupa’da birçok ülkede vergi oranları elektrikli otomobil için düşüktür. Bizde elektrikli otomobile vergiler yüksek.”
Bayram, geçen yıl Avrupa pazarında elektrikli araç saysının daha da artabileceğini ancak Ukrayna savaşından kaynaklı tedarik zincirinin zarar görmesi, çip krizi ve yarı iletken sorunu gibi sebeplerin bunu engellediğini de ekliyor.
‘EN ÇOK SATAN ARAÇ, FİYATINDAN DOLAYI RENAULT ZOE‘
Türkiye’de en çok satılan elektrikli aracın Renault ZOE olduğunu belirten Gökhan, bunun sebebi olarak aracın fiyatının daha ucuz olmasını gösteriyor.
“Zaten toplamda tamamen elektrikli 17, 18 model var ve bunların iki tanesi 1 milyon TL altında. Bunlardan biri Hyundai Kona Electric. Türkiye’de alabileceğiniz en ucuz elektrikli otomobil de Renault ZOE.”
Gökhan ayrıca geçtiğimiz yıl en fazla elektrikli otomobil satan markanın BMW olduğunu ve bunun sebebinin birden fazla elektrikli modelinin bulunması olabileceğini ekliyor.
Sürücülerin en çok önem verdiği konulardan birinin, gelişen batarya teknolojisiyle beraber artan menziller olduğunu söyleyen ETP Elektrikli Araç Çalışma Grubu da “Skywell, Seres, XEV gibi şirketler Türkiye pazarına giriş yaptı. Diğer yandan hali hazırda bulunan Renault, MG, Mercedes, BMW, Hyundai gibi markalar yeni elektrikli araç modellerini piyasaya sunmaya devam ediyorlar” diyor.
‘ŞARJ AĞIMIZ YETERLİ‘
Türkiye’de her ne kadar 81 ilde, farklı enerji şirketlerinin şarj istasyonları bulunsa da bu ağ henüz elektrikli araca teşvik edecek seviyelerde değil. İstasyonlar hem sayıca az, hem de hepsi hızlı şarj desteklemiyor.
ETP Elektrikli Araç Çalışma Grubu, “Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) açıklamalarına göre, 2021 yılı sonunda 2639’u halka açık olmak üzere Türkiye’deki şarj ünitelerinin sayısı 3457. Şarj istasyonu soket sayısında 2021 yılı sonu itibariyle 4500 adete ulaştığı belirtilmektedir” diyor ve ekliyor:
“Şarj istasyonları büyük şehirlerde yoğunlaşıyor. Bunun nedeni araç yoğunluğunun da aynı bölgelerde olması. Çünkü yoğunluk şarj istasyonu şirketleri için de ciro demek.”
Mert Gökhan, günlük elektrikli araç kullanımının daha yaygın olduğu ülkelerden de örnek veriyor. Yüzölçümü Türkiye’den çok daha küçük olan Hollanda’da 75 bin kamu 180 bin de özel şarj cihazı olduğunu ve bu sayının Almanya’da 100 binin üzerine çıktığını belirtiyor.
ETP Elektrikli Araç Çalışma Grubu, yeterli araç şarj istasyonun henüz kurulmadığını ancak lineer değil logaritmik olarak kurulumların hızla devam ettiğini vurguluyor:
“İlgili bakanlıkların ve kurumların teşviki ve EPDK tarafından açılan lisanslama sayesinde hızla artarak yeterli hale gelecektir. Her geçen gün sayısı artmakta birlikte geçen hafta itibariyle Türkiye’de şarj ağı işletmeciliği lisansı olan 10 firma vardı. Ama 30 firmanın dosyası da teslim aşamasındaydı.”
Berkan Bayram ise Türkiye’de oransal olarak bakıldığında şarj ağının ve altyapının yeterli olduğunu belirtiyor:
“Bir şarj ünitesine iki elektrikli otomobil düşüyo. Adetsel olarak çok düşük tabii ama oransal olarak Avrupa’nın çok üstünde.”
Elektrikli Taşıt Şarj Sistemi Teknik Şartnamesi’ni teknik olarak değerlendiren ETP Elektrikli Araç Çalışma Grubu ayrıca şunları aktarıyor:
“Şarj sistemlerinin şebekeye bağlanmasını sağlayan alçak gerilim elektrik tesisatının; tasarımı, kurulması, devreye alınması ve doğrulanması ile ilgili gereklilikleri, bakımı ve konum seçimini kapsar. Şartnamede elektrikli taşıt sarj istasyonları ile ilgili öncelikle can güvenliği göz önüne alınarak TSE, CENELEC, IEC tarafından yayımlanan güncel standartlar ve ilgili yönetmeliklere atıf edilmiştir”.
ELEKTRİKLİ OTOMOBİL KULLANMAK PRATİK Mİ?
ETP Elektrikli Araç Çalışma Grubu, şarj sürelerinin batarya kapasitesine bağlı olarak modelden modele değiştiğine dikkat çekiyor:
“AC’lere (alternatif akım) baktığınızda on board çeviricilere ve batarya kapasitelerine göre şarj süresi 2 saatten 10 saate kadar değişkenlik gösterebiliyor. Yine aynı şekilde DC (doğru akım) istasyonlarda araçların alabilecekleri belli gerilim ve akım seviyelerine göre bu süre 15-20 dakikalara bile inebiliyor. Tam şarjla örneğin MG 253 km (trafikte 265’leri buluyor), Renault ZOE 400-450 km, Mercedes EQ serisi 450-550 km gidebiliyor.”
Batarya teknolojisinin istenilen noktada olmadığını, araç fiyatlarının da bundan dolayı daha yüksek olduğunu belirten Mert Gökhan ise en hızlı şarjın (En hızlı şarj olan otomobil, en hızlı şarj eden aletle şart edilse bile) 20 dakika sürdüğünü söylüyor:
“O da sıfırdan yüzde 80’e kadar, yüzde 100 değil. Renault ZOE’nin 395 kilometre menzili var. Yeni gelen modellerde de 480 civarında. Batarya büyüdükçe menzil uzuyor tabii ama bataryanın büyüklüğü de aracın ağırlığını artırıyor ve performansı düşürüyor.”
Elektrikli araçlar evlerde de şarj edilebilliyor. Berkan Bayram, evde şarj etmek için herhangi bir ekstra prize ihtiyaç olmadığını, ancak alt yapı güçsüzse kabloları değiştirmek gerektiğini vurguluyor. “Ortalama bir araçta hızlı şarjda yaklaşık 30 dakika, normal şarjda 1 saat, 1 saat 15 dakika. Yavaş şarjda da 6 buçuk saatte aracı şarj ediyorsunuz” diyor.
Peki ya tamir ettirmek ve parça bulmak kolay mı?
‘BENZİNDEN DAHA KARLI‘
Elektrikli istasyon operatörü Eşarj’ın sahibi EnerjiSa’nın sitesinde, elektrikli araçların yakıt harcamasında yaklaşık yüzde 70-80’lere varan tasarruf sağladığı aktarılıyor:
“Binek bir aracın yıllık ortalama 30-40 bin km yol yaptığı ve piyasadaki elektrikli araçların modelleri dikkate alındığında; elektrikli araç kullanımı, tipik enerji maliyetlerinde yılda 10.000 TL’den fazla tasarruf sağlayabilir. Elektrikli araçlar evde şarj edildiğinde elektrik, eşdeğer benzin fiyatının çok daha az bir miktarına mal olur.”
Benzin fiyatlarındaki artıştan dolayı elektrikli otomobil kullanımının daha az masraflı olduğunu belirten Berkan Bayram da, “Evden şarj ettiğinizde bazen çok cidden düşük rakamlara yolculuk yapabiliyorsunuz” diyor.
ETP Elektrikli Araç Çalışma Grubu’na göre “Bugün için içten yanmalı motorlu aracın 1500 TL’ye gittiği mesafeyi elektrikli araç yüzde 15 zam sonrası 250 TL ortalamalarla gidebiliyor (Burada kastedilen konuttaki elektrik). Kamusal şarj cihazları söz konusu olunca rakamlar 600 TL’lere çıkıyor.”
TOPLU TAŞIMADA KULLANILIYOR
Elektrikli otobüsler şu an Avrupa’da toplu taşımada kullanılıyor. Peki Türkiye’de durum ne?
“Şu anda Türkiye’de elektrikli otobüs kullanılıyor. İzmir, Konya, Ankara, Elazığ, Malatya, buralarda elektrikli otobüsler filolarda kullanılıyor” diyen Berkan Bayram şunları ekliyor:
“Fakat adet düşük çünkü elektrikli otobüste ilk alım maliyeti yüksek. Bir dizel otobüs 200 bin euro civarındayken elektrikli otobüs fiyatı 400 bin euroya çıkabiliyor. Ancak toplam kullanım oranına baktığınızda elektrikli otobüs 3 yıl içerisinde aradaki farkın karşılığını vermeye başlıyor. Ama ilk alım maliyetinin yüksek olmasından dolayı maalesef belediyelerin 3, 4 yıl bekleme şansı pek olmuyor.”
*ETP Elektrikli Araç Çalışma Grubu’ndan Hasan Cem Çıtak, Mina Başaran, Sabri Günaydın, Şahin Bayram sorularımızı yanıtladı