Son yıllarda yükselen sağlıklı yaşam trendinden pay almak isteyen oteller, odaları yıkarak SPA, sauna, hamam, masaj ve spor salonu gibi bölümleri büyütüyor ve bu hizmetlere yatırım yapıyor. Geçmişte yüksek elektrik ve su tüketimi sebebiyle oteller tarafından mali külfet olarak görüldüğü için oteldeki kör noktalara, yıldız almak amacıyla özensiz şekilde yapılan hamam ve saunalar, bugün kendi müşterisini yaratan ve ciroyu büyüten binlerce metrekarelik SPA alanlarına dönüştürülüyor. Toplam ciroda konaklama ile yarışan SPA alanları hem otelin konseptini zenginleştiriyor hem de müşteri çeşitliliğini artırıyor. Sağlıklı yaşam alanlarına artan ilginin otel yatırımcısını bütçe ayırmaya ittiğini söyleyen Juno Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Yavuzer, geçmişte bu gibi yatırımlara olumsuz gözle bakıldığını ifade etti.
2 saat kullanılan SPA, 24 saat kullanılan oda kadar kazandırıyor
SPA ve hamamların yüksek getirileri nedeniyle sektörde bir dönüşüm yaşandığına dikkat çeken Yavuzer, “20 yıl önce Antalya’da, firmalar en atıl noktadaki kullanışsız alanları sauna ve hamam yapmamızı istiyordu. Yıldız almak için zoraki yaptırılan hamam ve saunalara ‘gelir getirmeyen üstüne bir de işletmeye elektrik ve su gideri yaratan’ sorunlu alanlar gözüyle bakılıyordu. Şimdi ise SPA, otelin en güzel noktasına yapılıyor hatta oda katları yıkılarak SPA’ya dönüştürülüyor. Çünkü bu alanlar artık otel için angarya olmaktan çıkarak gelir getiren noktalar oldu.” şekline konuştu.
SPA yatırımlarının otelleri sadece konaklama hizmeti sunan yerler olmaktan çıkardığını belirten Yavuzer, “Hamam, sauna, havuz, buhar odası ve spor salonu gibi hizmetler, otel ile aynı sokakta evi olan kişiyi otel müşterisi yapıyor. Birçok insan bu imkanları kullanmak için otele gidiyor ve ücret ödüyor. Bir gün boyunca kullanılan oda ile 2 saat kullanılan hamam otele aynı getiriyi sağlıyor. En önemlisi de müşteri çeşitliliği yaratıyor.” değerlendirmesini yaptı.
SPA, otellerin sezon süresini uzattı
Tam teşekküllü SPA alanlarının özellikle turizm bölgelerindeki otellerde sezon sürelerini uzattığını dile getiren Yavuzer, şunları kaydetti: “Antalya bölgesindeki oteller müşterilerine sadece yaz tatili imkanı sunduğu için kışın boş kalırdı. Oysaki bu oteller artık en önemli kongrelere ve şirket toplantılarına ev sahipliği yaparak kışın bile yüksek doluluk oranlarına ulaşabiliyor. Yaz mevsimi olmamasına rağmen etkinliklerde Antalya’nın tercih edilmesinin sebebi gelişmiş SPA imkanlarıdır. Antalya’da sezon süresinin uzamasında SPA’ların büyük etkisi var. Bölgede yüksek doluluğa ulaşan otellerin ortak özelliği gelişmiş SPA imkanlarına sahip olması.”
Taksim’deki SPA ile Zeytinburnu’ndaki aynı olmuyor
SPA yapım sürecinin danışmanlık hizmetiyle başladığını söyleyen Gökhan Yavuzer, “Otelin konumu, kapasitesi ve konsepti yapılacak işin niteliğini belirliyor. Turistik otel ile iş otelindeki SPA aynı olmadığı gibi Taksim’deki ile Zeytinburnu’ndaki de aynı özellikleri taşımıyor. SPA yapılacak bölgenin iyi analiz edilmesi ve oteldeki alanın her metrekaresinin en doğru şekilde kullanılması gerekiyor. Bu konuda mimarlık ofisleri de bizim gibi bu işte uzmanlaşmış firmalardan destek alıyor.” dedi. Juno olarak özellikle ıslak alanlar konusunda uzmanlaştıklarını aktaran Yavuzer, anahtar teslim projelerin yanı sıra ihtisas alanları olan hamam, havuz, sauna, jakuzi, buhar, tuz ve kar odası yapımında dünyanın önde gelen şirketlerinin çözüm ortağı olduklarını vurguladı.