Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yapılan çalışmalar neticesinde Marmara Denizi’nin hem yüzeyinde hem de dibinde müsilaj olmadığını belirterek “Ancak bu müsilaj olmayacağı anlamına da gelmemektedir.” dedi.
Bakan Kurum, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlenen Marmara Denizi Eylem Planı İl Değerlendirme Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, bakanlık olarak iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında önemli bir süreç yürüttüklerini aktaran Kurum, bugün de müsilaj konusunu istişare ettiklerini anlattı. Müsilajın iklim değişikliğinin etkileriyle İstanbul’da görülen bir doğa olayı olduğunu hatırlatan Bakan Kurum, “Bu çerçevede belki bundan sonraki süreçte çok farklı afetlerle problemlerle karşılaşacağız. Dolayısıyla bu problemlerin çatısı, iklim değişikliği sebebiyle olmaktadır. Bu manada da Sayın Cumhurbaşkanı’mızın açıklamış olduğu 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda da Bakanlığımız ilgili tüm kurumlarımızla ilgili tüm bakanlıklarımızla ortak bir çalışma yürütüyor.” dedi.
“Çanakkale’de herhangi bir müsilaj tabakası yok”
“Marmara Denizi’nde izleme faaliyetlerini yapıyoruz. Bakanlık olarak izleme ağımızı müsilaj özelinde de aslında genişlettik ve 152 noktada izleme faaliyetlerimizi artırmak suretiyle anbean yapıyoruz. Haziran ayında 234, temmuz-eylül aylarında 207, Ocak 2022’de de 107 noktada izleme çalışması yaptık. Yaptığımız izleme faaliyetleri çok olumlu. Haziran ayında yoğun şekilde denizlerimizde gördüğümüz, özellikle yaz başında 10-25 metre derinlikle sıkışan müsilaj tabakaları 26 Ocak 2022 tarihinde yaptığımız ölçümlerde gözlemlenmedi. Son haberde bahsi geçen bir bölge vardı ‘Çanakkale’de müsilaj görüldü’ diye. Bizim yapmış olduğumuz tespitlerde ne sahada ne uydu görüntülerinde yüzeye vurmuş herhangi bir müsilaj tabakası yoktur. Şunu da net ifade etmek isterim ki Marmara’da yaptığımız bilimsel araştırmalar, yine ODTÜ MARMOD kapsamında ve diğer üniversitelerimizle yaptığımız çalışmalar neticesinde de Marmara Denizi’nin yüzeyinde de değil, dibinde de şu an için müsilaj yoktur. Ancak bu müsilaj olmayacağı anlamına da gelmemektedir. Sonuçta biz kısa vadedeki çözümlerimizi ortaya koyduk ancak uzun vadede de adımlarımızı atmak mecburiyetindeyiz. Koyduğumuz hedeften bir an bile geri durmayacağız.”
Marmara Denizi’nde Stratejik Bütünleşik Eylem Planı’nı ortaya koyduklarını ve bu eylem planı çerçevesinde 134 alt faaliyete ilişkin çalışmaları kararlı şekilde yürüttüklerini ifade eden Bakan Kurum, “İstanbul’daki kirlilik Kocaeli’ni, Kocaeli’ndeki kirlilik Yalova’yı, Bursa’yı ilgilendiriyor. Dolayısıyla burada topyekun hareket etmek durumundayız. Yaptığımız istişarelerde belki İstanbul özelindeki arıtmayı, Yalova, Bursa, Balıkesir ve Kocaeli ile birlikte yürütmek durumundayız. Kocaeli Körfezi’ndeki temizliği de yine bu süreçte tek elde, yerel yönetimlerimizle onlarla uyum içinde yönetmek durumundayız. O yüzden Özel Çevre Koruma Bölgesi ilanı çok çok önemli.” değerlendirmesinde bulundu.
“İstanbul’da 23 arıtma tesisi yenilenecek”
İSKİ özelinde İstanbul’da yeni nasıl projeler geliştirilebileceğini istişare edeceklerine dikkati çeken Bakan Kurum, “Biz arıtma tesislerimizi ileri biyolojik ve membran teknolojisi diye, bunun dışında çok daha farklı noktalarda bütün illerimizi kapsayan projeleri de yine burada yerelde istişare etmek ve tüm Marmara genelinde bu süreci yönetmek üzerine de bir karar aldık. Sürecimizi de yarından itibaren başlatıyor olacağız.” dedi.
İstanbul Valiliği bünyesinde bir koordinasyon merkezi kurduklarını vurgulayan Bakan Kurum, şunları söyledi:
“Koordinasyon merkezine bağlı alt komisyonlarımız da çalışmalarını yürütüyor. Bu kapsamda Marmara Denizi havzasındaki kirlilik yüklerinin tespitlerini de yapıyoruz. Bütün buradaki kirleticilerin hepsi tespit edildi ve anbean takipleri, süreçleri gerek belediyelerimiz nezdinde gerek oluşturduğumuz koordinasyon kurulu çerçevesinde ve Bakanlığımızın sürekli ölçüm sistemi sayesinde anbean takip edilmekte. Atık su arıtma tesislerine ilişkin yatırım ihtiyaçları ortaya kondu. Bu klasik yöntemlerle dediğimiz çalışma çerçevesinde İstanbul’da 23 tane arıtma tesisinin yenilenmesi ihtiyaçları söz konusu. Bu çerçevede de toplam proje maliyetini İstanbul özelinde yaklaşık 18 milyar lira olarak Büyükşehir Belediyemiz bize bunu sundu. Bu çerçevede Büyükşehir Belediyesinin finansman noktasında bizden talepleri oldu. Biz de Bakanlık olarak tüm ülke genelinde Dünya Bankasından, uluslararası kuruluşlardan sağladığımız iklim değişikliği ile ilgili sağladığımız finansmanlardan İstanbul’a ayıracağımız hakkaniyet çerçevesindeki pay dışında Büyükşehir Belediyesi de kendi bütçesinden yine yatırım yapma noktasında süreci yöneteceğini ifade ettiler.”
“Müsilajla mücadele ekipmanları güçlendiriliyor”
Bakan Kurum, olası müsilajla karşılaşma durumuna göre ekip ve ekipmanların artırılması noktasında çalışmaları yürüttüklerini, 16 olan deniz aracının 32’ye çıkarılması, karasal toplama faaliyetlerini yürütecek teknolojilerin de uygulanması amacıyla ekip ve ekipmanları güçlendirdiklerini anlattı. Tüm valilikler ve belediyelere koordinasyon halinde ihtiyaç duyulan deniz araçlarıyla alakalı çalışma yapılması talimatı verildiğine işaret eden Kurum, şu değerlendirmeyi yaptı:
“137 milyon lira idari para cezası kesildi”
Marmara özelinde atık su arıtma tesislerinin gerçek zamanlı izlenmesine yönelik genelge yayımladıklarını, bin metreküp/gün ve üzerindeki kapasiteye sahip her tesisin anbean izlendiğini aktaran Bakan Kurum, “Yapmış olduğumuz denetimlerde bugüne kadar yaklaşık 3 bin 897 denetim gerçekleştirdik. Bu denetimler sadece İstanbul’da toplamda 14 bin çevre denetimi kapsamında 974 işletme ve 99 deniz aracına 137 milyon lira idari para cezası kesilmiştir. Bu denetimler aralıksız devam edecektir.” dedi.
Marmara’daki kirliliği tespit etmek üzere bir çalışma yürüttüklerini ifade eden Kurum, “Bu çalışmayı Bakanlık bünyesinde yerelden ulusala Marmara geneline yayacak şekilde bir izleme denetim faaliyeti yürüteceğiz. Bu manada gerek havadan gerek karadan gerek uydudan denizdeki kirliliğin takibi noktasında da bir proje yürütüyoruz.” diye konuştu.
Bakan Kurum, tersanelerden raspa tozlarının denize ulaşmasını engellemek üzere Gemi İnşa Sanayi AŞ ile bir proje yürüttüklerini, bu çerçevede hem orada çalışanların sağlığı, huzuru hem de Marmara’nın genel sağlığını ilgilendirecek hassasiyette bu süreci yürüteceklerini kaydetti.
Toplantıya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İlbank Genel Müdürü Yusuf Büyük, Bakanlık bünyesindeki ilgili birimlerin yöneticileri, kentteki organize sanayi bölgeleri ile İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı kuruluşların yetkilileri katıldı.