İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Güngören İlçesi Gençosman Mahallesi’ndeki eski mezbaha binasını, “Güngören Kültür ve Yaşam Merkezi”ne dönüştürdü.
Güngören’in zorluklarını bilen birisi olduğunu vurgulayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Neredeyse İstanbul’da, kişi başına en az yeşil alanın düştüğü ilçelerden. Yani yok denecek kadar azdır. Şehrimizin sıkıntılı bütün alanlarını iyileştirme, güzelleştirme ve dönüştürmeye dönük adımlar atma mecburiyetimiz vardır.” diye konuştu.
İmamoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“Hizmete açtıkları Güngören Kültür ve Yaşam Merkezi bünyesinde kurduğumuz 7 sınıflı kreş geçtiğimiz mayıs ayından bu yana faaliyette. Burada, Güngören’in göbeğinde çocuklarımızın eğitim alıyor olmaları beni oldukça sevindiriyor. Kreş yapma konusunda en sıkıntı çektiğimiz ilçeler, Güngören, Bağcılar gibi ilçeler. Hem arazi bulmakta zorlanıyoruz hem bazen bazı belediyelerle de dayanışma içerisinde olma konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Ama yine de İstanbul’a yüz elli kreş hediye edebilmenin kararlılığı içerisinde yol yürüyoruz.
Daha önce Büyükşehir Belediyesi’yle ilçe belediyeleri arasında yapılan bu tür inşaatların ne yazık ki mukabele eksiklikleri vardı. Bu süreçleri arkadaşlarım tespit ettiler. Her ilçede hemen hemen bu var ve bu ilçelerde yapılan bu tarz işlerin, kültürel alanların, bir uzlaşıyla, ortak kullanım felsefesiyle bir protokole bağlanmasını sağladık ve hemen hemen hepsindeki bu sorunu ortadan kaldırdık. Şu anda bu yapıda, ilçe belediyesi Güngören Belediyemizin neyi, nasıl, ne zaman kullanacağı, diğer alanların Büyükşehir Belediyemiz tarafından nasıl işletileceği netleşmiş oldu. Bu daha önce ihmal edilmiş bir husustu. O bakımdan da her iki kurumun bu anlamda uzlaşıyla, süreci yönetmesini ve çözmesinin de önemsiyorum. Güngören Belediye Başkanı Bünyamin Demir sağlık sorunu nedeniyle açılışa katılamadı. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Dolayısıyla kurumlar arasındaki bu diyalog ve dayanışmayla, ortak akılla süreç çözümünü kıymetli olduğunu da belirtmek istiyorum.
Güngören’de kentsel dönüşüm sorununa çözümü çalışmaları sürüyor. İSKİ’nin ilçedeki yatırımları sürüyor. Bütün ilçelerimizde olduğu gibi, plan süreçlerinde de ilçelerle dayanışma içerisinde bir süreç yönetmeyi önemsiyoruz. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına giderken almamız gereken derslerimiz var. Cumhuriyetimizin en önemli kazanımı, bana göre demokrasi.
“Siyaset, siyasi kurumlar hizmet için araçtır”
Cumhuriyet’in en önemli kazanımı demokrasi. Demokrasi, her bireyin kendisine eşit davranan bir yönetim sistemine kavuşmasıdır. Bu kazanım, değerli bir kazanımdır. Bu kazanımı sıkıntıya, arızaya uğratmadan, daha iyi, daha iyi bir geleceğe kavuşturmak konusunda hepimiz yükümlüyüz. Siyaset, siyasi kurumlar devletine, milletine hizmet için bir araçtır, bir amaç değildir. Siyaset yapan insanlar, bulundukları siyasi partilerin elbette ki kurumsal olarak bir ferdidir, bir parçasıdır. Ama esas olan, milletine hizmettir, memleketine hizmettir, devletine hizmettir. Hizmet için bulunduğumuz bu koltuklarda, hiçbir siyasi baskı altında kalmadan doğruyu yapmanın, iyiyi yapmanın, güzeli yapmanın, her bireye, hangi partiden, görüşten olursa olsun eşit davranmanın, erdemini, ferasetini göstermekle yükümlü insanlarız. Hepimizin çok dikkat etmesi gereken ve önümüzdeki süreçte gerçekten hayatımızı esir almaya kadar giden siyasetin kirli tarafını, partizanlığı yaşamımızdan söküp atarak, gerçek sorunların çözümüne, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğine dönük, sağlıklı adım atabilecekleri zemine hazırlanmaya odaklanmalıyız. Düşman yaratarak, birbirimize kötü gözle bakarak, hiçbir yere varamayız.
Bu ülkenin insanlarını hiçbir ayırım yapmadan seviyorum. Hangi kimliğimle? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu kimliğimle? Elbette ki vatandaş Ekrem İmamoğlu olarak da böyle düşündüğüm için, bu görevimi yaparken, bu duyguyu çok kolay yaşatıyorum ruh halimde. Ancak görevi yaptığımız her koltuğun biçimi, şekli, kavramı, tarifi bunu gerektirir. Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği, 100 yaşına yaklaşan bu güzel Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken, evlerimizdeki çocuklarımızın ya da torunlarınızın, o güzel gelecek neslin fertlerine bu duyguyu yansıtabilmek, aktarabilmek, doya doya yaşamak için kalbinizdeki, ruhunuzdaki o bizleri esir alan, içinde bulunduğumuz bu kötü anları ya da süreçleri kenara iterek, çok pırıl pırıl bir aydınlığa dönük yol yürüyüşümüzü güçlendirmeliyiz. Ben, Cumhuriyet’in ikinci yılına bu gözle bakıyorum. Güngören’de açtığımız binanın, bu şekilde hizmet etmesini diliyor ve istiyorum.”
7 sınıf, 140 kişilik “Yuvamız İstanbul” kreşine de ev sahipliği yapan merkez içerisinde, 450 kişilik davet ve toplantı salonu yer alıyor. 23 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan yerleşke, 6 bin 623 metrekarelik bir peyzaj alanına sahip. Yerleşkede, 176 araçlık da otopark alanı bulunuyor.