Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatıİsmail Hakkı Atal; Akkuyu Nükleer Projesi’nin 2030 yılında deniz suyunun altında kalacağını söyleyerek projeninbir an önce iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Akkuyu Nükleer Projesi’nin bir milli güvenlik sorunu olduğunu kaydeden Atal, böyle bir şeyin yaşanması durumunda Türkiye’nin halk sağlığının ve ekonomisinin çökeceğinibelirtti.
Mersin’de bulunan Akkuyu Nükleer Santrali’ne Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) onayının verilmesine karşı açılan iptal davası çerçevesinde, nükleer santralin bir facia olacağını kaydeden Atal;Faruk Uzel isimli bürokratın, inşaattan sorumlu Rus şirketin santrali doğru düzgün inşa edemediği ve zemin kotunun altına su sızmasını engelleyemediği için santralin Türkiye içinoldukça tehlikeli olduğunu söyleyerek projeden istifa ettiğini aktardı.
Olası bir facia sonucunda Türkiye’nin sağlık ve ekonomisi geri dönülmez bir şekilde darbe alabilir
Deniz seviyesinde yaşanan bir yükselmenin ne gibi sonuçları olabileceğini 2011 yılında Japonya’da yaşanan tsunami ve sonrasında tarihin en büyük nükleer faciasının yaşandığı Fukushima’da gördüğümüzü hatırlatan Atal; bu olaylar sonrasında yetişkinlerde tiroit kanserinin 29, çocuklardaki tiroit kanserinin ise 500 kat, löseminin 10.8 kat, göğüs kanserinin 4.2 kat ve felç vakalarının da 3,52 kat arttığını belirtti. Projenin sağlık dışında ekonomik etkilerinin de korkunç olacağını aktaran Atal, Japonya’da yaşanan nükleer facia sonrasında Japonya Hükümeti’nin açıkladığı resmi maliyetin 250 milyar dolar, facia kaynaklı diğer etkilerle birlikte ise toplamda 1 trilyon dolar kadar olduğunu kaydetti.
Atal, 5.12.2016 tarihli bir keşif esnasındaTBB Çevre Hukuku Komisyonunun; buzulların erimesiyle artan deniz seviyesinin kalıcı olarak yükselmesi halinde radyoaktivitenin Akkuyu Nükleer Santrali’ndenAkdeniz ekosistemine karışacağını söyleyerek, bunun da500 milyon insanın hayatı için tehlike arz edeceğini belirttiğini aktardı.
“Bugün gelinen noktada, evvelce belirlenmiş olan deprem, soğutma suyu sıcaklığı ve 56.000 ton nükleer reaktör ağırlığı binmeden çatlayan zemin betonu riskinin üstüne, 5.12.2016’da keşifte belirttiğimiz deniz seviyesi yükselmesi riski bilimsel olarak somutlaşmıştır.” ifadelerini kullanan Atal, projeden hemen vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.