Sadak köyü sınırlarında bulunan Satala Antik Kenti’nde Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle yürütülen çalışmalar, 25 dönüm alanı kapsıyor.
Bartın Üniversitesi Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Şahin Yıldırım başkanlığında 2017’de başlayan çalışmalar, bu yıl 40 kişilik ekiple yürütülüyor. Ağustosta başlayan kazılara gelecek ay ara verilecek.
Kazı başkanı Doç. Dr. Yıldırım, AA muhabirine, Satala’daki çalışmaların, Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırında bulunan dört büyük lejyondan biri olan 15. Apollinaris Lejyonu’nun ana kampı olan castrumda (kale içi) yürütüldüğünü söyledi.
Bulguların çoğunun Orta Bizans ve Selçuklu dönemlerine tarihlendirildiğini belirten Yıldırım, “Daha öncesine dair elimizde çok bulgu yoktu.
Bu yılki çalışmalar sırasında özellikle castrumun üç açması olarak nitelendireceğimiz alanda Roma dönemi lejyonuna ait önemli bulgular ortaya çıktı. İlk defa lejyonla ilgili somut bilgiler elde etmeye başladık.” dedi.
“URARTULARLA BAĞLANTILI OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ BULGULAR ELDE ETTİK”
Yıldırım, Satala’da antik dönemden daha öncesine ait yeni bulgulara ulaşıldığını ifade ederek şöyle konuştu: “Biz yine imparatorluk dönemine odaklanmıştık. Satala’nın en önemli dönemi olarak orayı değerlendiriyorduk.
Çalışmalarımızı derinleştirdiğimizde Geç Tunç Çağı’na ait bulgular da ortaya çıkmaya başladı. Geç Tunç Çağı’na ait bölge için önemli bir mezar ortaya çıkardık. Bu mezarda Geç Tunç Çağı ile bağlantılı kaplar, cenin pozisyonunda gömülmüş bir birey ve onunla bağlantılı bulgular elimize geçmeye başladı.
Satala’nın erken dönemlerine dair burada yapılan yüzey araştırmaları ve yine bizim geçmiş yıllarda yapmış olduğumuz kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkan seramiklerimiz vardı.
Erken Tunç Çağı’na, Geç Kalkolitik döneme tarihlendirilen bulgular mevcuttu. Bununla beraber bu yılki çalışmalarda Urartularla bağlantılı olduğunu düşündüğümüz bulgular elde ettik.”
Bölgede yoğun bir Urartu yerleşiminin olduğunu tespit ettiklerini, bu alanda tekrar kazı çalışması gerçekleştirileceğini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Roma İmparatorluk dönemindeki surlarla ilgili çok fazla bulgu yoktu. Genelde kapalıydı. Bu seneki çalışmalar sırasında surlara ait açmalar yaptık.
Bu surlarla bağlantılı olarak Geç Antik Dönem olarak nitelendireceğimiz İmparator Justinianus dönemi yapılarıyla karşılaştık.
Sur, Justinianus döneminde yeni baştan yapılmıştı. Bunlarla beraber Roma dönemi surlarına dair araştırmalarımız halen devam ediyor.”