Başka bir gezegende ya da bir uyduda yaşamak, kağıt üzerinde gerçekte olduğundan çok daha havalı ve kolay bir iş gibi gözüküyor. Gerçekte ise başka gezegenlerin yaşam koşulları insanlar için çok zorlu olabiliyor. Bu nedenle de bilim insanları sürekli olarak bu ortamlarda yaşamı mümkün kılmanın yollarını test ettikleri simülasyonlar yapıyor.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Skidmore, Owings ve Merrill (SOM) adlı mimari stüdyosu, kendi kendine yetebilen Ay Kasabaları üzerinde çalışmalar yapıyor. Bu yapıların amacı kendi kendilerine yetebilecek ve zorlu koşullara uzun süre dayanabilecekleri çözümler üretmek.
Jetgiller’e bir kala
Bu konsept proje ilk olarak 2019 yılında ortaya çıkmış ve 2021 yılında Venedik Mimari Bienali’ndeki Life Beyond Earth sergisinde yer almıştı. Projenin yeni ölçekli modelleri, her biri dört kat yüksekliğinde şişirilebilir evleri sergiliyor.
Proje, stüdyonun açıklamasına göre zaman içerisinde gelişmeye devam edecek ve turizm gibi diğer alanlarda da kullanılabilecek. Bu yapılar sayesinde başka gezegenlerdeki yaşamın da yolu açılmış olacak.
Uzaya ulaşmak için hem şirketler hem de devlet kurumları çok agresif bir rekabet içerisinde yer alıyor. SOM ve ESA ise Moon Village adını verdikleri projenin amacının rekabet değil, tüm insanlıkla işbirliği olduğunu ifade ediyor.
Taşıma maliyetinden kurtulmak mümkün
Daha kolay sıkıştırılabilmesi ve taşınabilmesi amacıyla bu yapılar şişirilebilir olarak tasarlanıyor. Tam boyutlarına ise yalnızca Ay’da kurulduklarında ulaşıyorlar. NASA’nın çalışmalarına göre astronotların yanına yüklenen her bir kiloluk yük yaklaşık 30 bin dolarlık ek masraf çıkarıyor.
Bu modüller titanyum bileşenlerden üretilecek ve yumuşak bir kabuğa sahip olacak. Bu kabuk küçük mikrometeorlardan da koruyacak. Bu yapı sayesinde çevresel faktörler ideal hale getirilebilecek.