Ülkemiz her bir köşesiyle tatil cenneti. Ne tarz bir tatil yapmak istersen Türkiye’de o tatili yapabileceğin bir nokta bulabilirsin. Bu seferki liste ada tatili yapmak isteyenler için geliyor.
Türkiye adaları hakkında bazı minik bilgilerle başlayayım. Ülkemizde 11 ilin sınırları içerisinde 500’den fazla ada ya da adacık bulunuyor. 32 ada ve 15 adacık ile Balıkesir, ülkemizde en çok adaya ev sahipliği yapan şehir. İstanbul’da ise tam 9 tane ada var. Bu bilgilerden sonra sırada geldi en güzel Türkiye adaları listesine.
1-Bozcaada
Türkiye adaları deyince ilk akla gelen yerlerden biri olan Bozcada, Kuzey Ege’nin en huzurlu tatil destinasyonlarından. Tam karşısındaki Ezine ilçesinin Geyikli beldesinden kalkan feribotlarla ulaşabileceğin Bozcaada’ya gitmek için en uygun zamanlar ise Ağustos ayının sonları ile Eylül ayının başları çünkü bu zamanlarda deniz suyu en ideal sıcaklıkta oluyor.
Adada deniz o kadar temiz ve plajlar öyle sakin ki burada denize girdikten sonra bir daha hep buraya gelmek isteyebilirsin. Bozcaada’nın en meşhur plajı ise Ayazma Plajı. Denizi ve kumsalıyla bir deniz tatilinden aradığın her şeyi sunuyor ama son yıllarda popülerleştiği için fazla kalabalıklaşabiliyor. Akvaryum Koyu da aynı şekilde Bozcaada’nın en güzel koyu olarak bilindiği için çok sayıda insan tercih ediyor. Akşamüstü saatlerinde iki yerde daha sakin oluyor. Gün içinde sakin bir yerde denizin tadını çıkarmak için de Beylik Koyu’nu tercih edebilirsin.
Feribotla gelirken seni karşılayan Bozcaada Kalesi, adada gezmen gereken yerler arasında. Türkiye’de bulunan kaleler arasında günümüzde kadar en iyi şekilde korunmuş olan kaleden harika manzara fotoğrafları çekebilirsin. Rumlar ve Türklerin uzun süre bir arada yaşadığı adada Rum Mahallesi ve Türk Mahallesi’ni gezebilirsin. Rum kültürünün etkilerinin hala görülebildiği Rum Mahallesi, adanın gezilecek yerleri arasında yer alan Meryem Ana Kilisesi ve Saat Kulesi’ne de ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Rum Mahallesi, Bozcaada’nın eğlence merkezi. Restoranlar, kafeler ve müzik dinleyebileceğin mekanlar bulunan mahallede günün her saati eğlenebilirsin.
Bozcaada’ya geldiğinde meşhur üzüm bağlarını ve şarap üretim tesislerini de gezmeden olmaz. Özellikle adaya Eylül ayında gelirsen Bağ Bozumu Festivali’nin tarihlerine denk getirmeni öneririm. Ancak bu festivalin olduğu tarihlerde Bozcaada otelleri için erken rezervasyon yapmanı öneririm çünkü odalar çok çabuk tükeniyor.
2-Gökçeada
Türkiye adaları arasında en büyük olan Gökçeada, yemyeşil doğası ve tertemiz havasıyla en güzel tatil destinasyonlarından ve ayrıca Türkiye’nin sakin şehirlerinden. Çanakkale Limanı’ndan deniz otobüsüyle ya da Kabatepe Limanı’ndan feribotlar ve arabalı vapurlarla ulaşabileceğin Gökçeada’ya gitmek için en güzel zaman Eylül ayı. İlkbahar ve yaz aylarında da adaya gidebilirsin tabii ama bu dönemlerde biraz kalabalık oluyor. Eylül ayıyla birlikte kalabalıklar dağılıyor ve ada sakinleşiyor.
Gökçeada’nın rüzgarı, burayı sörf için çok elverişli bir hale getiriyor. Eğer sörf yapmayı seviyorsan Aydıncık Plajı’na gitmelisin. Bu plaj adanın sörfe en uygun yeri. Daha önce hiç sörf yapmadıysan ve eğitim alıp denemek istiyorsan bu plajda ders alabileceğin sörf okulları da bulunuyor. Sadece yüzerek denizin tadını çıkarmak istiyorsan Laz Koyu, Uğurlu Plajı, Gizli Liman ve Yıldız Koy’a gidebilirsin.
Gökçeada, Türkiye’nin ilk ve tek sualtı milli parkına ev sahipliği yapıyor. Yıldız Koy’da bulunan bu milli parkı dalış yaparak keşfedebilirsin. İster şnorkelinle istersen de profesyonel bir ekiple dalabiliyorsun ama dalış için denizin dalgalı olmaması gerektiğini de hatırlatayım.
Denizini ve sualtı dünyasını keşfettiysen sıra geldi Gökçeada’nın köylerine. Bademli, Zeytinliköy, Tepeköy ve Kaleköy’e gidip yerlilerin yaşamına şahit olmalısın. Kendini bambaşka bir yerdeymiş gibi hissedebileceğin bu köylerde organik ürünlerle hazırlanan yemeklerin tadına da mutlaka bakmalısın.
3-Cunda Adası (Alibey Adası)
Alibey Adası olarak da bilinen Cunda Adası, Ayvalık’ta bulunan adaların en büyüğü. Tipik bir Ege kasabası olarak gönlümüze taht kuran Cunda Adası’na Ayvalık’tan kalkan teknelere binerek gidebilirsin. Kara bağlantısı da bulunan Cunda Adası’na otobüs ve minibüslerle de ulaşım sağlanıyor. İstanbul’a yakın olduğu için sıklıkla tercih edilen adada deniz sezonu mayısta başlıyor ve eylüle kadar devam ediyor.
Cunda Adası’nda denize girmek için gidebileceğin en güzel yer Ortunç Koyu. Milli park sınırları içinde Ortunç Koyu’nda yemyeşil doğayı arkana alıp masmavi denizde açılmak çok keyifli oluyor. Ancak burada denize girebileceğin bir plaj ya da temel ihtiyaçlarını karşılayabileceğin bir tesis bulunmuyor. Bu yüzden temkinli gitmeni tavsiye ederim. Tesis olmayınca denize girmek zor olur diye düşünürsen Pateriça Koyu, Çataltepe Plajı ve Duba Plajı’nı tercih edebilirsin.
Cunda Adası’nda denizin tadını çıkardıktan sonra gezmek istersen Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı, Taksiyarhis Kilisesi, Ayışığı Manastırı ve Despot’un Evi’ne gidebilirsin. Cunda sokaklarında gezerken göreceğin Tarihi Rum Konakları ve taş evlerini göreceksin. Bu evler ve konakların bazıları restore edilerek Cunda Adası otelleri haline getirilmiş. Adanın atmosferini daha iyi anlamak için bu otellerde konaklayabilirsin.
Cunda’ya gittiğinde Girit mutfağının esintilerini taşıyan restoranlara da mutlaka gitmelisin. Deniz kıyısına kurulan salaş restoranlarda akşam yemeği yemek çok keyifli oluyor. Ayrıca meşhur Taş Kahve’de sakızlı Türk kahvesi içmeyi de ihmal etme.
4-Sedir Adası
Kleopatra Adası adıyla da tanınan Sedir Adası, Gökova Körfezi’nde bulunuyor. Akyaka’dan ya da Çamlık İskelesi’nden kalkan teknelerle ulaşabileceğin Sedir Adası, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alındığı için adaya cüzi miktarda bir giriş ücreti ödeyerek girebiliyorsun.
Adanın koruma altında olmasının sebebi ise Kleopatra Plajı’nın kumları. Efsaneye göre, bu kumlar Marcus Antonious tarafından Mısır Kraliçesi Kleopatra için Kuzey Afrika’dan getirilmiş. Jeolojik faaliyetler nedeniyle bu kadar özel olan kumların azalmaması için çeşitli önlemler alınıyor. Bu önlemler arasında ziyaretçilerin sahilden kum almasını ve havlu sermesini yasaklamak ve duş almadan plajdan ayrılmamayı zorunlu tutmak bulunuyor. Sen de adaya gittiğinde yüzerken bu önlemlere dikkat etmelisin.
Adada konaklayabileceğin bir tesis bulunmuyor ve çadır kurmak da yasaklanmış. Yani buraya ancak günübirlik gelebilirsin. Adada gezilecek yerleri de görmek istersen Cedrae Antik Kenti’ne gidebilirsin. Roma İmparatorluğu’ndan kalan tiyatro ve agora gibi eserlere ev sahipliği yapan antik kent sedir ağaçlarının arasında.
5-Kekova Adası
Demre ilçesinde bulunan Kaleköy ve Üçağız açıklarındaki bir bölgenin sular altında kalmasıyla oluşmuş olan Kekova Adası, ülkemizin en farklı yerlerinden biri. Milattan sonra 200’lü yıllarda sular altında kalan batık şehre ev sahipliği yapan adaya gitmek için Üçağız’dan tekne turlarına katılabilirsin. Eğer tabanı cam pencerelerle kaplı olan teknelere binersen batık şehrin izlerini de görebilirsin.
Dalış yapmayı seviyorsan ya daha önce Kekova Adası’nda dalış yapmışsındır ya da en çok dalmak istediğin yer burasıdır. Dalışla ilgin yoksa bile buraya gelmişken ufak bir eğitim alıp dalış yaparak batık şehri yakından keşfedebilirsin.
Kekova Adası’nı gezmek için katılacağın tekne turları Tersane Koyu, Akvaryum Koyu ve Hamidiye Koyu gibi yüzebileceğin koylara da uğruyor. Tur esnasında Kaleköy’deki Simena Kalesi’ne çıkman için zaman da oluyor. En güzel mola ise adada yapılan dondurmaların tadına bakmak için verilen mola. Keçi sütü ile yapılan bu dondurmalara bayılacaksın.
6- Kalem Adası
Ege’nin Maldivleri olarak bilinen Kalem Adası, İzmir’in Dikili ilçesine bağlı. Türkiye’deki ilk ve tek ada oteli olan Oliviera Resort tesisini bünyesinde barındıran adaya gitmek için bu otelin Bademli Köyü’nde bulunan otoparkına gitmen gerekiyor. Buradan otelin teknelerini kullanarak adaya ulaşabilirsin.
Otelde konaklamak istersen erken rezervasyon yaptırman gerekiyor çünkü az sayıda odaya sahip. Günübirlik adayı ziyaret etmek istiyorsan da otelin plajındaki şezlong sayısına göre izin veriliyor ve belirli bir miktar ücret talep ediliyor.
Adanın denizi, gerçekten de Türkiye’nin başka bir kıyısında pek rastlayamayacağın bir güzellikte ve turkuaz renkte. Zaten bu nedenle bu adaya Türkiye’nin Maldivleri deniyor. Ayrıca adanın denizaltı güzellikleri de bir o kadar etkileyici. Dalış severlerin geldiği adadaki otelin bünyesinde dalış ve su sporları merkezi de bulunuyor.
7-Akdamar Adası
Van Gölü’nün üstündeki Türkiye adaları arasından en büyük ikinci ada olan Akdamar Adası, badem çiçekleriyle meşhur. Bahar aylarında adayı süsleyen badem çiçeklerinin görüntüsü büyüleyici oluyor ve bu görüntüyü görmek isteyen birçok insan buraya akın ediyor. Adaya ulaşmak için Gevaş ilçesine gelip teknelere binebilirsin. Yolculuk yaklaşık 20-25 dakika kadar sürüyor.
Akdamar Adası’na gittiğinde Akdamar Kilisesi’ni de göreceksin. Surp Haç Kilisesi adıyla da bilinen kilisenin 7. yüzyılda inşa edildiği düşünülüyor. Kilisenin hem inanç turizmi açısından hem de mimari yapısı anlamında önemi büyük. Orta Çağ dönemindeki Ermeni sanatının en önemli eserlerinden biri olarak görülen kilise kızıl andezit taşlarıyla yapılmış. Dış cephesi Kutsal Kitap’tan alıntılarla, iç cephesi ise Hz. İsa freskleriyle süslenmiş.
Kilise dışında adada görebileceğin bir yapı bulunmuyor ama adayı yürüyerek keşfetmek ve Van Gölü manzarasını izlemek oldukça keyifli. Özellikle badem çiçeklerinin açtığı dönemde gidersen harika fotoğraflar çekebilirsin.
8-Büyükada
Türkiye adaları deyince akla ilk olarak Prens Adaları geliyor. İstanbul açıklarında bulunan Prens Adaları’nın en büyüğü olan Büyükada, çok uzun yollar gitmeden İstanbul’dan uzaklaşmak isteyenler için en güzel kaçış noktası. Eminönü, Kabataş, Bostancı, Beşiktaş, Kartal ve Kadıköy’den kalkan vapurlarla ya da motorlu teknelerle kısa bir yolculuk sonrasında Büyükada’ya ulaşabilirsin.
Büyükada’nın her mevsimi ayrı bir güzel. İstersen ilkbahar ve sonbaharda gidip temiz hava alıp gezebilir istersen de yazın gidip denize girebilirsin. Adada birçok plaj bulunuyor ama en güzellerinden biri adanın arka tarafında bulunan Eskibağ Plajı. Bu plaja ulaşmak biraz zor olsa da güzelliğine değiyor. En temiz plaj ise Halik Koyu Plajı. Plaja merdivenli bir yoldan yürüyerek de gelebilirsin ya da shuttle motorlara binebilirsin. Büyükada’nın en popüler plajları ise Aya Nikola Plajı ve Prenses Koyu Plajı. Genelde bu plajlar Büyükada otelleri tarafından işletiliyor. Deniz tatili yapmayı amaçlıyorsan konaklayacağın oteli bu kriteri göz önünde bulundurarak seçebilirsin.
Denizin tadını çıkardıktan sonra adada görülecek yerlere gitmek istersen Aya Yorgi Kilisesi, Adalar Müzesi ve Reşat Nuri Güntekin Evi gibi yerleri gezebilirsin. Büyükada sokaklarında yapacağın yürüyüşlerde adanın köşklerini ve evlerini keşfedeceksin. Genelde her gördüğün ev için “Burada yaşasaydım nasıl olurdu?” diye düşünmeden edemiyorsun.
9-Heybeliada
Büyükada’dan sonraki en büyük Prens Adası olan Heybeliada, yemyeşil bir yer. İstanbul’dan uzaklaşıp yeşilliklerin içinde olmak isteyenlerin ilk adresi olan Heybeliada’ya Eminönü, Kabataş, Beşiktaş, Bostancı, Kadıköy ve Kartal’dan kalkan vapurlarla ulaşabilirsin.
Adanın yemyeşil doğasının uyanışına şahit olmak istersen nisan ya da mayıs ayında mutlaka adaya gitmelisin. Çiçek kokuları arasında bisiklet sürerek adayı turlamak çok keyifli oluyor. Yazın gidip gitmişken denize de girmek istersen Akvaryum Koyu Plajı, Değirmenburnu Plajı, Ada Beach Club ve Aqua Green Beach’e gidebilirsin. Adanın en temiz denizi ise Heybeliada Alman Koyu’nda. Ayrıca bu koyda gün batımı manzarasını izlemek de çok keyifli.
Heybeliada’da denize girmek yerine gezmeyi tercih edersen Rum Ortodoks Ruhban Okulu ve Aya Yorgi Uçurum Manastırı’na gidip harika manzaralarla karşılaşabilirsin. Buralara gittiğinde fotoğraf makineni yanına almazsan çok üzülürsün benden söylemesi. Ayrıca İsmet İnönü Müze Evi ve Hüseyin Rahmi Gürpınar Müze Evi’ni de gezmelisin. Heybeliada’da birkaç gün kalmak istiyorsan tarihi konakların restore edilerek kurulan Adalar otelleri seni bekliyor.
10-Burgazada
Prens Adaları arasında en sakin olan adaya geldi sıra. Burgazada, Büyükada ve Heybeliada’daki kalabalıklardan hoşlanmayanların tercih ettiği bir adres. Bu adaya da diğerlerinde olduğu gibi Eminönü, Kabataş, Beşiktaş, Bostancı, Kadıköy ve Kartal’dan kalkan vapurlarla ulaşabilirsin.
Sait Faik Abasıyanık’ın öykülerinden tanıdığımız Burgazada gerçekten de hakkında öyküler yazılacak kadar güzel. Burgazada’da yaşayan Sait Faik’in evi günümüzde müze olarak gezilebiliyor. Adadaki turuna Sait Faik Müzesi ile başlayıp Abasıyanık’ın bakarak ilham aldığı manzarayı görebilirsin. Adanın manzarasını daha yüksekten görmek istersen Bayraktepe’ye çıkabilirsin.
Burgazada’da denize girmek istersen Kalpazankaya Sahili’ne gitmelisin. Burası adanın en popüler plajı ve gün batımı saatinde eşsiz manzaralara sahne oluyor. Eğer denize girebileceğin bir mevsimde gitmezsen plajın hemen yukarısında bulunan Kalpazankaya Restoran’a gidip manzarayı izleyebilirsin. Denize girmek için gidebileceğin bir diğer yer ise Madam Martha Koyu. Buranın denizi de tertemiz ve masmavi.
11-Avşa Adası
Balıkesir’e bağlı olan Avşa Adası Marmara Denizi üzerinde konumlanıyor ve İstanbul’a çok yakın olduğu için İstanbullular tarafından çok sık tercih ediliyor. İstanbul’dan direkt olarak adaya düzenlenen İDO seferleri bulunuyor. Yenikapı ve Bostancı’dan kalkan vapurlarla yolculuk yaklaşık 4 saat sürüyor. Ayrıca Erdek’ten de Avşa Adası’na arabalı vapur seferleri düzenleniyor.
Deniz otobüsünden indikten sonra seni Avşa sahili ve Avşa çarşısı karşılıyor. Çarşıda ihtiyacın olan her şeyi bulabileceğin gibi Avşa Adası otelleri de çarşının bulunduğu bölgede yer alıyor. Çarşıyı dolaştıktan sonra yorgunluğunu atmak için Tarihi Çınaraltı’na gidip kahve ya da çay içebilirsin. Adanın merkezine yürüme mesafesiyle 30 dakika uzaklıkta olan Manastır da gitmen gereken yerlerden. Manastır gezinden sonra adanın meşhur şarap fabrikalarını gezip tadım yapabilirsin.
Özellikle yaz aylarında çok kalabalık olan adada sakin bir yer ararsan Yiğitler Köyü’ne gidebilirsin. Adanın arka tarafında kalan köy kalabalıklardan uzak oluyor ve denizi de tertemiz. Ancak plajda şemsiye ve şezlong hizmeti bulunmuyor. Şezlong ve şemsiye ihtiyacı duyarsan Yiğitler Köyü’nün hemen yan kısmındaki Altınkum Plajı’nı tercih edebilirsin. Buraya giriş ücretsiz ama ihtiyaçlarını karşılayabileceğin küçük bir işletme bulunuyor. Akvaryum Plajı, Kadınlar Plajı ve Çınar Koyu da denize girebileceğin diğer plajlar arasında.
12-Marmara Adası
Marmara Denizi’nde bulunan Türkiye adaları arasındaki en büyük ada olan Marmara Adası, İstanbul’a yakın bir tatil arayanlar için en uygun adreslerden. Bostancı ve Yenikapı’dan kalkan feribotlarla yaklaşık 3 saatte adaya ulaşabilirsin.
Eskiden daha popüler bir tatil destinasyonu olan ada son yıllarda genelde yazlıkçıların tercihi haline gelmiş durumda. Bu nedenle de tatilini sakin bir yerde geçirmek isteyenler tarafından çok seviliyor. Marmara Adası’na gittiğinde adanın birbirinden tatlı köylerini gezebilirsin.
Çınarlı Köyü turistlerin en çok tercih ettiği köylerden biri. Çınarlı Köyü’ne yürüme mesafesinde olan Manastır Koyu, adada denizin en güzel olduğu plaja sahip. Asmalı Köyü ise Rum evlerini görebileceğin ve adanın yerlileriyle sıcak bir sohbete dalabileceğin bir köy. Unutulmaz bir manzaraya uyanmak ve organik bir köy kahvaltısı yapmak istersen de Gündoğdu Köyü’ne gidebilirsin.
13-Orak Adası
Bodrum sınırları içerisinde bulunan Orak Adası, Kargıcık Bükü’nün tam karşısında konumlanıyor. Bodrum’da düzenlenen mavi turların ve tekne gezintilerinin popüler adreslerinden biri olan adaya yaklaşık 2 saatlik tekne yolculuğu sonrasında ulaşabiliyorsun.
Orak Adası, Bodrum ve çevresindeki en güzel denize sahip. Tertemiz denizin dibi görünüyor ve bu da birçok dalış severi cezbediyor. Bu nedenle ada dalgıçların favori noktalarından biri. Eğer bu adaya doğru bir tekne yolculuğuna çıkacaksan yanına mutlaka şnorkelini almalısın. Denizin dibini keşfetmekten çok keyif alacaksın.
14-Şövalye Adası
Fethiye açıklarında konumlanan Şövalye Adası, Meğri Adası adıyla da tanınıyor. Çalış Plajı’nın doğusunda bulunan adaya plajdan ya da Fethiye merkezden kalkan teknelerle ulaşabilirsin. Fethiye otelleri genelde adaya ulaşım için özel tekne turları da düzenleniyor. Otelinle iletişime geçerek bilgi alabilirsin.
Fethiye tatilin esnasında Şövalye Adası’na günübirlik bir gezi düzenleyip adanın doğal güzelliklerine hayran kalarak piknik yapabilir, denize girebilirsin. Ayrıca adada bulunan otelde ya da pansiyonlarda konaklayabilirsin. Burada bulunan konaklama seçeneklerinin ücretleri oldukça uygun olduğu için bütçe dostu bir tatil yapabilirsin.
15-Yassıca Adaları
Türkiye’de mavi yolculuk denilince akla ilk gelen yerlerden olan Göcek açıklarında irili ufaklı birçok ada bulunuyor. Bu adaların hepsine Yassıca Adaları adı veriliyor. Bu yaz Göcek açıklarında bir mavi tura katılıp bu adaları görebilirsin.
Su sporları için elverişli olan adaların denizi tertemiz. Denizin mavisi adaların yemyeşil görüntüsüyle birleşince harika manzaralarla dolu bir tekne tatili yapmış oluyorsun. Tekne tatiline çıkmadan günübirlik bir geziyle adaları keşfetmek istersen günübirlik tekne turlarına da katılabilirsin ama tekneyle demir attığın açık sularda akşamları yıldızları eklemenin keyfi bir başka oluyor söylemeden geçmeyeyim.