Edirne’de, bölgenin aşırı yağış alması ve Bulgaristan’ın baraj kapaklarını açmasıyla 13 Ocak’ta Tunca Nehri’nde yaşanan taşkının getirdiği dev kütük ve ağaç molozları, Edirne Sarayı’ndan Hasbahçe’ye geçişleri sağlamak amacıyla yapılan ve Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fetih seferinde üzerinden geçtiği, Fatih Köprüsü’nün kemer gözlerini tıkadı. Köprünün gözleri, İl Özel İdare Müdürlüğü ekiplerince temizlendi. Bölgede yağan karların erimesinden dolayı nehir debisinde yaşanan yükselişle birlikte tarihi köprünün gözlerine yeniden irili ufaklı ağaç molozları taşındı ve ikinci kez tıkanmasına neden oldu.
“TARİHİ KÖPRÜYE BUNLAR ZARAR VEREBİLİR”
Edirneli tarihçi Altay Bayatlı, köprünün risk altında olduğunu belirterek, “Kütüklerin köprü gözlerinin içerisinde birikmesi doğru değil. Bu köprüye zarar verebilir. Aynı zamanda temizlik sırasında nehrin zeminine çeşitli aletlerin inmemesi gerekiyor. Kütüklerin ciddi bir ağırlığı var ve köprüye baskı uyguluyorlar. Bu baskı sonucunda da köprünün zarar görmesi çok olası” dedi. Fatih Köprüsü’nün çok önemli bir köprü olduğuna dikkat çeken Bayatlı, “Burası Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılan, Osmanlı’nın erken dönemine tekabül eden bir köprü. İstanbul alınmadan önce Fatih, Edirne’de ikamet etmiştir. Bu sarayda yaşamıştır. Sarayı geliştirirken, İstanbul’u da aldıktan sonra iki sarayı daha da büyüterek, imar etmiştir. Bu köprünün değeri çok büyük” şeklinde konuştu.
FATİH SULTAN MEHMET’İN İSTANBUL SEFERİNDE KULLANDIĞI KÖPRÜ
Edirne Sarayı’ndan Hasbahçe’ye açılan ve Tunca Nehri üzerinde bulunan Fatih Köprüsü, tarihte birçok olaya tanıklık ederken, İstanbul’un fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet ve askerlerin üzerinden geçerek sefere gittiği köprü olarak dikkat çekiyor. Fatih Sultan Mehmet’in adıyla anılan Fatih Köprüsü, 2 koldan akan Tunca’nın saray bölümüne geçişleri de sağladığı görülürken yanında bulanan günümüzde ‘Adalet Kasrı’ olarak bilinen tarihi yapıyla Edirne’de, Osmanlı’dan günümüze kalan en nadide yapılar arasında yer alıyor. Edirneli tarihçiler, gözleri tıkanan tarihi köprünün risk altında olduğunu, tarihi köprünün zarar görmesini önleyici ve kalıcı çözümler uygulanarak köprünün zarar görmesinin önüne geçilmesi gerektiğini belirtiyorlar.