Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü olan inşaat, son 25 yılda şaha kalktı. Dönüm noktası 1999 Marmara Depremi olan inşaat sektöründe, markalı konut, kentsel dönüşüm, sosyal konut, yabancıya satış gibi gelişmelerle büyük atılımlar yapıldı.
Konutlar yatırım aracı oldu
Markalı konutların inşa edilmesiyle konut 2000’li yıllarda altından sonra en önemli yatırım aracı haline geldi. O süreçte satın alınan konutlar, kısa sürede 2 kat prim yapmaya başladı. Yüksek prim, konutu yalnızca oturum için değil yatırım için de alınan bir ürün yaptı. Bu durum satışları da olumlu etkiledi. 2003-2007 yılları arasında sektörde yaşanan hızlı büyüme, 2008 küresel krizinde durulsa da krizin izlerinin silinmesinden sonra konut sektöründe rekorlara koşuldu. 2008’de 427 bin olan konut satışları her yıl kademe kademe arttı ve 2013’te ilk kez 1 milyonu aştı. O tarihten itibaren de her yıl 1.5 milyonu zorladı.
Teşvikler büyümeyi etkiledi
Konut satışlarının rekordan rekora koşmasında hükümetin teşviklerinin etkisi büyük oldu. Türkiye’de konut kredisi faizlerinde psikolojik sınır yüzde 1. Faizler yüzde 1’i aştığında satışlar yavaşlıyor, yüzde 1’den aşağı düşünce ise satışlar artıyor. Bunun örneği son yıllarda çokça görüldü. Satışların yavaşladığı dönemlerde hükümet KDV ve tapu harcı indirimleri, düşük faiz kampanyalarıyla sektöre destek verdi. Son olarak Kovid-19 pandemisi sürecinde kamu bankaları tarafından Haziran 2013’te yüzde 0.69 ile dip seviyeyi gören konut kredisi faizinden de daha düşük seviyede, yüzde 0.64 oran sağlanarak sektöre moral verildi.
10 kişiden 6’sı kendi evinde
Sektördeki büyüme, konut sahipliğini de etkiledi. Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın 2019 sonuçlarına göre, Türkiye’de bireylerin yüzde 59’unun oturduğu ev kendisine ait. Yüzde 25.2’lik kesim ise kiracı olarak oturuyor. Türkiye bu oranlarla dünyada konut sahipliği oranında 41’inci sırada yer alıyor. Dünyada ev sahipliği oranında yüzde 99 ile ilk sırada Mauritius bulunuyor. Ev sahipliği oranı Avrupa Birliği ülkelerinde ise yüzde 69.2.
1 milyon 280 bin 852:
Ocak – Ekim ayı döneminde Türkiye genelinde satılan konut sayısı.
38.4 milyon:
İnşaatlar da dahil kayıtlı konut sayısı.
250 bin:
Önümüzdeki 5 yıl içinde üretilmesi planlanan sosyal konut sayısı.
Kentsel dönüşüm seferberliği
Türkiye’nin yüzde 71’i deprem riski olan bölgelerde yaşıyor. Türkiye genelinde 6.7 milyon konutun dönüştürülmesi gerekmekte. 1.5 milyondan fazla konut için ise ‘acil’ kodu bulunuyor… Bütün bu veriler, deprem gerçeğiyle yaşayan Türkiye’nin kentsel dönüşüm ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Bu kapsamda Türkiye’de 2012’de güvenli yapı stoku oluşturmak için yepyeni bir sürece girildi.
60.5 milyar kaynak
Kentsel dönüşümün hayata geçirilmesi için 2012’de 6306 sayılı ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’ yürürlüğe alındı ve o dönemde başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘bedeli ne olursa olsun yapacağız’ diyerek 5 Ekim 2012’de kentsel dönüşüm seferberliğinin startını İstanbul’da verdi. Süreç son 8 yılda zaman zaman tıkansa da 60.5 milyar TL’lik destekle kentsel dönüşüm yatırımı yapıldı.
54 milyon güvende
59 ilde 568 bin bağımsız bölümün olduğu 269 riskli alanda çalışma yürütüldü, riski alanlarda ve yapılarda yer alan 677 bin konut ve işyeri yıkıldı. Kamu ve özel sektör eliyle 2012’den bu yana yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) konutları ve yapı denetim sistemi ile Türkiye’deki binaların yüzde 65’i güvenli hale getirildi, 54 milyondan fazla vatandaş güvence altına alındı.
Deprem riski altındaki Türkiye’yi sağlam yapı stokuna ulaştırmayı amaçlayan kentsel dönüşüm seferberliği, 2012 yılında başladı. 6.7 milyon konutun yenilenmesinin amaçlandığı seferberlik kapsamında şu ana kadar 54 milyon kişi güvence altına alındı. Her yıl 300 bin konutun dönüştürülmesi planlanıyor.
Yılda 1.5 milyon
‘Türkiye’nin her yerinde kentsel dönüşüm’ hedefiyle 5 yıl içerisinde 1.5 milyon konutu acil dönüştürmeyi planlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu kapsamda 100 bini İstanbul’da olmak üzere her yıl 300 bin konutu dönüştürecek. Bakanlık, her yıl TOKİ eliyle 30-50 bin konut dönüşümü gerçekleştirecek. Böylece 20 yıl içinde toplam 6.7 milyon konutun dönüşümünün tamamlanması hedefleniyor.
Yerinde ve gönüllü
2019’da açıklanan Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’na göre, bundan böyle dönüşüm çalışmaları, ‘yerinde, gönüllü ve hızlı’ ilkelerini kapsamında gerçekleştiriliyor. Ayrıca dönüşüm çalışmaları ‘deprem riski altındaki yapı ve alanların dönüşümü’, ‘sel ve heyelan riski altındaki alanların dönüşümü’, ‘tarihi kent merkezleri ve meydanların dönüşümü’, ‘sanayi alanlarının taşınması ve dönüşümü’, ‘tarım köy projeleriyle kırsal dönüşüm ve modern otopark alanları üretimi’ni kapsamında 6 başlıkta sürdürülüyor.
Faiz ya da kira desteği
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca, riskli alanlarda yaşayan vatandaşların can ve mal güvenliğini teminat altına alacak dönüşüm faaliyetleri için kira yardımı, faiz desteği, proje ve kamulaştırma giderlerini de içeren kaynak ayrılıyor. Bugüne kadar kira yardımı, hibe, faiz desteği, kamulaştırma ve uygulamalarla kentsel dönüşüm için yaklaşık 16 milyar TL bedel Bakanlık tarafından ödendi. Binasını dönüştüren vatandaşlara vergi ve harç muafiyeti sağlanarak yaklaşık 12 milyar TL’lik ilave destek sunuldu. Kentsel dönüşümde vatandaşa 125 bin TL’ye kadar kredi sağlanıyor. Kredi için 120 ay vadeli krediye devlet 0.40 puan destek sunuyor. Ayrıca devletin illere göre değişen 715 TL ile 1.150 TL arasında kira yardımı bulunuyor.