Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi (TÜREK) Başkanı Hakan Yıldırım, rüzgar enerjisinin Türkiye’nin elektrik üretimdeki payının yüzde 8’ini oluşturduğunu, bu oranın yüzde 20’ye kadar çıkabildiğini ifade etti.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının Türkiye’nin cari açığının kapanmasında büyük rol oynadığını dile getiren Yıldırım, gelecek 30 yılda enerji sektöründe yenilenebilir enerjinin çok daha belirleyici olacağını, bu nedenle küresel yarışa iyi bir şekilde hazırlanılması gerektiğini anlattı.
Yıldırım, dünyada her yıl ortalama 50-60 bin megavatlık rüzgar enerjisi kurulu gücünün devreye girdiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Sadece 2019’da rüzgardaki yatırımlar 145-150 milyar dolar civarında oldu. Ekim sonu itibarıyla Türkiye’nin rüzgar enerjisi kurulu gücü 8 bin 288 megavata ulaştı. Türkiye’de son 10 yılda rüzgar enerji sektörüne yapılan güçlü yatırımlarla 2021 yılının ilk yarısında rüzgar kurulu gücü 10 bin megavatı aşacak. Yerli ve yabancı yatırımcı, salgın, ekonomik güçlükler gölgesinde de olsa öngörülebilir bir piyasa istiyor. Sektörde büyümenin devam etmesi için yeni teşvik mekanizmasının detayları açıklanmalı, sonraki yıllar için proje stoku oluşturmalıyız. Elimizde 3 bin megavat kapasite tahsisinden gelen projelerimiz var. Bununla beraber birinci ve ikinci Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projeleri var. Birinci YEKA projesi 1000 megavat, ikinci YEKA projesi ise 4 adet 250 megavat olmak üzere toplamda 1000 megavat. Bu projelerin de ilerlediğini biliyoruz. YEKA projeleri, Türkiye’de imalat kabiliyeti geliştirmek açısından önemli. Ancak bu projelerin haricinde proje stoku oluşturmalıyız.”
“YEKDEM’de soru işaretleri kalkmalı”
Süresi 6 ay daha uzatılan Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) şu ana kadar yatırımcı için yol gösterici olduğunu kaydeden Yıldırım, YEKDEM’in yerine konulacak yeni mekanizma konusunda sektör paydaşları olarak ortak fikir arayışında olduklarını söyledi.
Yıldırım, YEKDEM’in başarılı bir uygulama olduğunu vurgulayarak, “Doğru bir mekanizma belirleyerek rüzgarda başarılı bir seviyeye ulaştık. Mekanizmanın baştan yenilenmesi durumunda yeni projelerin hayata geçmesinde finansçılar, yatırımcılar, türbin sağlayıcılar gibi sektördeki önemli aktörlerin soru işaretleri olursa, yatırım iştahı kaçabilir. Dolayısıyla bir an önce yeni mekanizma hakkında bilinmeyenler açıklanmalı, sektör yönünü belirlemelidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu yıl salgından dolayı online ortamda yapılacak ve ilk kez tüm yılı kapsayacak bir rüzgar etkinliğini sektörle buluşturmak istediklerini aktaran Yıldırım, bu kapsamda ilk panelin 25 Kasım’da düzenleneceğini kaydetti.
İki ay aralıklarla düzenlenecek panellerde, Türkiye’deki rüzgar enerjisi sektörünün tüm yönleri masaya yatırılacak, sektör temsilcileri fikirlerini online ortamda paylaşacak.