Gürpınar ilçesinde bulunan ve 2 bin 750 yıla önce Urartu Kralı 2. Sarduri tarafından inşa edilen Çavuştepe Kalesi’nin bazı bölümleri günümüze kadar gelmeyi başarmış. Tarihi alanda YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarında da ortaya çıkarılan yapılarda Urartuların depremden korunmak için özel önlemler aldığı görülüyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Çavuşoğlu, Urartuların kayalık zemine yaptığı kalenin dış duvarların büyük kısmının traverten taşlardan inşa edildiğini belirterek, yaklaşık 2 bin 750 yıl geçmesine rağmen duvarların hala ilk günkü gibi kaldığını söyledi.
Büyük depremlerin yaşandığı bölgede kalenin taşlarında herhangi bir oynamanın olmadığını anlatan Çavuşoğlu, Urartuların en önemli özelliklerinden birinin ise yapıları özellikle kayalık alanlara inşa etmeleri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, bölgede her yüzyılda bir büyük ve yıkıcı depremin meydana geldiğini belirterek, “Bu depremlerin neticesinde Urartu’nun özellikle hem surlarında hem mimari yapılarında kalıntıları bize şunu gösteriyor depreme dayanaklı olduğunu gösteriyor. Kalenin bir ucundan diğer ucuna baktığınız zaman aynı düzlüğü görebiliyoruz ve milimetrik olarak halen düzgün durmasını inşaat tekniklerine bağlamak gerekiyor. O günkü inşaat tekniklerinin en üst seviyesini kullanmışlar. o dönemden şu ana kadar en az 27 çok büyük deprem geçirmiş olması gerekiyor bu yapının ve bu depremlere rağmen halen ilk yapıldıkları gibi akçe geçirmez bir şekilde ayakta duruyorlar” dedi.
Van’da yakın zamanda yaşanan iki depremde birçok vatandaşın hayatını kaybettiğini anlatan Prof. Dr. Çavuşoğlu, “O depremler bize dayanıksız evler inşa ettirdiğimizi gösterdi. Bir diğer önemli özellik biz düz alanlarda ovalarda inşaatlar yaptık, malzemeyi çaldık. Ama Urartular öyle yapmadı. Muhtemelen burada depremde bir yapının çöktüğünü de biliyoruz. Özellikle ana kaya üzerine yapılan binalarda belli seviyeye kadar taş temel yapmışlar. Üzerine kerpiç ile devam etmişler. Kerpici bir iki kat kaldırmıyor, aralara da mutlaka ahşap atıllar ve kirişlerle bu bağlamayı yapıyorlar” diye konuştu.
TOKİ TEKNİĞİNİ 2 BİN 750 YIL ÖNCE KULLANMIŞLAR
Çavuştepe Kalesi’nin bir deprem sonucu yıkılmadığını ve bir düşman istilası sonrası yıkıldığını belirten Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Urartuların şöyle bir özelliği var. Biz şimdi 23 Ekim 2011 yılındaki depremden sonra TOKİ’nin yapmış olduğu inşaatlara baktığımız zaman hepsini ana kayaların üzerine inşa ettik. Ama bunu 2 bin 750 yıl önce Urartular yapmış. Şehri kurmadan önce mutlaka kanalizasyon sistemini en başta yapıyor. Daha doğrusu alt yapı sistemini tamamlıyor ve ardından üst yapıya inşaat başlıyor. Yani bugün bizim 2011 yılında yaptığımız anlayışı 2 bin 750 yıl önce Urartuların yaptığını bize gösteriyor.”
İnşaat Mühendisi Semra Cezlan ise kentte şu anda yapı ömrünü tamamlamış birçok yapının olduğunu ve bunların bir an önce yıkılması gerektiğini söyledi. Ekonomik nedenlerden dolayı halen bu binalarda yaşamak zorunda olanların olduğunu belirten Cezlan, “Bu binaların bir an önce yıkılması gerekiyor ki biz depremleri konuşmayalım” diye konuştu.